39. Thoras'a Hoş Geldim.

3.3K 363 81
                                    

Camdan izlediğim karışıklık, evin içinde hissettiğim karışıklıkla beraber bütün olmuş herkese bulaşmıştı.
Thoras'ta tamamen korku ve endişe hakimdi çünkü abim ve babam Surma Bölgesi'ne bir kutlamaya gitmişti.
Surma Bölgesi ile aralarını sıcak tutma çabalarında olduğu için İliaca liderinin Thoras'a doğru yol aldığını henüz duymuş olmalıydı.

Çünkü Surma bize yol açısından yakın sayılmazdı. Bize en yakın iki bölge vardı; Folio ve İliaca.
Folio Bölgesi arkamızda, İliaca ise karşımızdaydı. Aramızda Oratio vardı. Oratio'nun da onlara ait olduğunu düşünürsek tam karşımızdı.

Ve ben, bütün bu karışıklığa rağmen o kadar sakindim ki, bir fincan yeşil çayım olsa içip ibadethaneye gidecektim.
Çünkü onun neyi almaya geldiğini biliyordum. Ve ölmek bana korkutucu gelmiyordu.
Sadece acılarımın son bulması manasına geliyordu.

Gözümü kırpmadan da boğazımı ona açabilirdim. Zira, mührünü bana bahşederken de hiç düşünmeden açmıştım.

"Biz seni ona vermeyeceğiz. Sen sadece sakın bu evden ayrılma."

Soğukça gülümseyip Korhan'a döndüm.
Kendini hazırlayıp abimin üstünden birini giyinmişti. Hızla gitmek için beline abimin kılıcını taktı.
Liderin yokluğunda bizi savunacak alfa o olacaktı. Bu adımının Aster ile Thoras'ın arasını güçlendireceğinden şüphem yoktu.
Ve Folio Bölgesine de haber yollatmıştı.

"Yerinde olsam ibadethaneye koşardım."

Ben asla bu evde durmayacaktım. İbadethanemizi alamayacaktı. Eğer almak istiyorsa öldürmeye eski eşinden başlamalıydı. Ölü kurt bedenimi çiğnemeden ibadethaneye girmesine, dua etmesine izin vermeyecektim.

Kaşlarını çatıp kafasını hızla sallayarak evden çıkarken onu arkadan izledim.

Dış kapı büyük bir özenle kapatılmış, her yer alfalarla donatılmıştı ama onun artık beni almaya geldiğini sanmıyordum. O artık gözünü tek bir yere dikmişti.

Söyleyebilecek bir yalanı kalmamıştı artık ve başından beri uğruna uykularını heba ettiği hedefine yaklaşıyordu; ibadethaneye.
Camdan gördüğüm kadarıyla bir sürü alfa koşarak giderken gözlerim maviye döndü. İhanetin tadına bakan ben artık gelmesini istiyordum. Yol o kadar uzun bile değildi.

Bir an önce dönüşüp oraya gitmeliydim.
Kritik anlarda kurt formumuzda olduğumuz için dönüşmeliydim. Çünkü kurt formu en güçlü halimizdi. Tabii bir omeganın, bir alfanın yanında hiç şansı olmazdı ama ben bunu umursamıyordum.

Camı sonuna kadar açıp pencereye koştum. Omegam, sinirli ve kızgındı. Ayrıca kırgındı.

Alfası tarafından büyük darbe yemişti ve aynı darbeyi vurmak istiyordu.
Camdan hızla atlayıp kurt formuma girerken büyük bir kinle koşmaya başladım. İkimizde ilk kez aynı duyguları paylaşıyorduk. İkimizde alfamızdan gelen ihanete çok kırgın ve kızgındık.

"Geliyorlar!"

Arkamdan duyduğum seslerle beraber daha da hızlanıp uzakta tüm heybetiyle kendini gösteren bembeyaz ibadethaneye doğru koşmaya devam ettim. Onlardan önce varıp ibadethanemizin kapısının önünde dikilecektim.

Birkaç kurt formuna girmiş alfaların ve diğerlerinin dikkatini anında çekerken bana engel olmak isteyenlere karşı sertçe hırlayarak ibadethaneye yaklaştım.
Ben, hepsinden çok daha ağır zamanlar atlatmış biriydim ve fiziksel gücümün olmaması güçsüz olduğuma kanıt değildi.
Thoras'ı koruyabilecek kadar da gözü kara bir omegaydım ben.

İLİACA (1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin