58. Merkezdeki Yardımcı.

3.1K 337 54
                                    

Soruma karşılık sıcak ve küçük bir gülümseme verdiği zaman ben de gülümsedim. İlk kez sıcak ve samimi güldüğünü görüyordum. Önceden öldürmek için dua eden betanın nasıl bu hale geldiğini çok fazla merak ediyordum.

"Ona karşı beslediğin duygularının nasıl değiştiğini merak ediyorum Demir." 

Omzunu silkip siyah pelerinini yatağın üzerine koydu ve eline soluk yeşil bir alt alıp katlamaya devam etti. Sanki önemli bir şey değilmiş gibi davranıyordu. 

"Onun davranışları hiç ilgi çekici gelmezdi, hatta aptalca gelirdi. Ama bana en çok dayanan ve beni alttan alan oydu. Biliyorsun biraz hırçın ve sivri bir betayım ama abin bana öyleymişim gibi hissettirmedi. Sanırım, onu ilk kez doğum günümü kutlamak için saraya geldiğinde farklı bulmuştum."

Tebessümle onu dinlemeye devam ettim. Yanaklarım al aldı. Demir'in hırçın davranışlarını bir tek abim taşımıştı. Mesela Savaş'ın acımasız yönünü dengeleyebilmem gibiydi. Birbirlerine ruhen çok yakıştıklarını fark ediyordum.

"Kimsenin hatırlamadığı hatta benim bile unuttuğum bir gündü ama bir gece, abimin senin için ektiği beyaz güllerden birini koparıp gizlice bana verdiğinde düşüncelerime büyük bir darbe vurmuştu. Tamam bahçemizden çiçek kopardığı için azarlamıştım ama farklı hissettiğim gerçeğini inkar edemezdim. Bana o gece omegadan ayrıldığını söylediğinde ne yapmaya çalıştığını anlayamadım. İlk önce acıdığını ve doğum günü armağanı verdiğini sanıp kızdım. Benimle arasını düzeltmeye çalışıyordu." 

Bana döndüğünde yanaklarının pembeliklerini fark etmiştim. Beyaz tenli olduğu için hemen belli oluyordu. Kafamı sallayıp karnımı tutarak arkaya yaslandım. Oldukça tatlı bir aşk hikayesi dinliyordum ve karnımdaki kurdum bile heyecanlanmıştı.

"Bahar festivalinde abin sarhoş oldu. Ailesinin bahsettiği kıza çiçek verip Dolunay gecesinde çiçek vermesi gerekiyordu biliyorsun, yapmadı. Bana verilen çiçeği de elimden alıp kırdığında bütün bunların onun bana karşı hisleri olduğunu anlamamı sağladı. Sarhoşken hepsini açığa çıkardı ve hatırlamıyor. Artık yapabileceğim bir şey yok. Gidiyorum ve sağ kalıp kalmayacağım Tanrı'ya kalmış."

Gözlerim dolu dolu ayağa kalkıp ona yaklaştım. Kötü koktuğum için beni istemeyecekti belki ve ben de alınıp ağlayacaktım. Ama ona sarılmak istiyordum. Ona yakın olmak istemiştim. Bana garip bakışlarla bakıp elindekini katlamaya devam ederken sarılmak için yaklaşınca gerildi.

Demir'i bir daha görememe fikri beni üzmüştü. Onun hayatta kalması için bol bol dua edecektim.

"Doğuş, bu sevgi dolu hallerin için teşekkür ederim ama bence bu kadarına gerek yok."

Ellerimi geri çekip kafamı sağa sola salladım. Derin bir şekilde içini çektikten sonra bana yavaşça yaklaşıp sarıldı ve sırtımı sıvazladı. 

Gülümseyip geri çekildi ve bana son odadaki beyaz giysisini getirip getiremeyeceğimi sordu. Kafamı sallayıp odadan çıktım ve dediği kıyafeti aldıktan sonra odaya girdim. Odada abim de vardı. O ne zaman gelmişti de buraya çıkmıştı anlamamıştım ama ayakta, sırtı bana dönük olduğu için beni göremiyordu. 

"Sen gördüğüm en büyük hain olabilirsin. Seni gözünün yaşına bakmadan öldürebilecek bir adamın mührünü almaya gidiyorsun. Biliyor musun bu hak sana!" 

İLİACA (1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin