0.2

23 8 16
                                    





Karşımda neredeyse yarısı kızdan oluşan topluluğa baktım. Yaseminlere göre test çözen bir yanları yoktu. Bu Yediveren öğrencileri mutlu edecek şeylerdendi. " Bunlar kafe kafe gezen tayfaya benziyor. " 

" Hayatlarını yaşıyorlar. " Dediğimde Yasemin omuz silkti. " Geleceklerinde sefillikten geberecekler. " Nehir'de Yasemin'e hak vererek konuştu. 

" Aynen. Biz bu kadar çalışıyorsak, geleceğimizi ferah ferah yaşamak için. " 

" Geleceğimizi ferah ferah yaşayamayacağız. Yine çalışacağız. Programlar düzenleyeceğiz, çocuklarımızın plan programını yapacağız, onları da bizlere benzeteceğiz ve en önemlisi olduğumuz yerler bize yetmeyecek. En iyisi olmak için yine çalışacağız. " 

" Eee ne var bunda ? " Dedi Nehir. " Ama hiçbir zaman hayatlarımızı yaşayamayacağız. Hayatımızı yaşayacağımız yaşlarda çok şeyler kaçıracağız. " İkisi de söylediklerimin haklılığını bilerek dinlemiyorlardı. 

Köşeme biraz daha sinip onları izlemeye başladım. Onlar kendilerine atılan tuhaf bakışlara şaşırıyorken, Bizimkiler karşılarında sanki yüzlerce test kitabı yanıyormuş gibi bakıyorlardı biri hariç. Çağ oluşan etrafı umursamadan test çözüyordu. 

" Hepsinin elinde son model telefon var görmemişler gibi gözlerimize sokuyorlar. " Onlara fare görmüş gibi tiksinerek bakan Yasemin'e baktım. " Senin elinde de var. " Dediğimde kaşlarını çatarak kaba bir sesle konuştu. 

" Ben gerekli şeyler için kullanıyorum. Fotoğraflarım yok benim. Sosyal medya hele hiç kullanmıyorum. " Telefonuma baktım. Sosyal medya alakalı neredeyse her şey vardı. Oralardan tanımadığım insanlara sorular sorup düşünce tarzlarını çok merak ederdim. 

Bunun yanı sıra başarı sıramı korumam gerektiği yüzüme tokat gibi çarpmıştı. " Sen niye onları savunuyorsun o gün ne konuşuldu. Uzak duracağız. " Diyen Nehir'e gözlerimi devirdim. Sanki vebalılardı. Uzak durmam için bir sebep yoktu. Dokuzların bile yarısıyla irtibatı kesiyorlardı. 

Seçilmiş kişiler dışında kimseyle konuşmuyorlardı. Telefonuma tekrar bakmamla mesaj bildirimi gelmişti. 

Elem: Seni en son bu kadar yakından 13 yaşındayken görmüştüm. 

Vira: Seninle daha önceden karşılaştık mı ? 

Elem: Evet ama beni şimdi tanımazsın. 

Vira: Seni normalde de tanımıyorum. 

Elem: Hayır tanıyorsun. 

Vira: Tanımıyorum ve tanımadığım insandan da kaçmıyorum. 

Elem: Peki o zaman karşına bak. 

Sindiğim köşeden çıkıp karşıya baktım. Titreyen ellerimle karşıdan gelecek hamleyi bekliyordum. Havaya kaldırılan elle herkesin dikkati bize çevrilmişti. Salık sarı saçları rüzgarın verdiği etkiyle hafif uçuşuyordu.

 Yeşil gözleriyle kendinden emin bakışlar atıyordu. Telefonuna geri eğildiğinde telefonumdan bildirim sesi duyuldu. 

Elem: Benden hep kaçacaksın. 

Aldığım nefeslerin titremesiyle okulun içine koştum. Yasemin ve Nehir arkamdan sorular sıralıyordu ama peşimden gelmiyorlardı. Kütüphane kısmına doğru koştum. İçeri girip en köşedeki masanın altına girdim. 

•FEVT•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin