(Multi: peri'nin kostümü)
''Aslında sana özeniyorum be abi. İstediğin kişiyi öldürüyorsun. Oh bal gibi.'' Joker bir kahkaha attı ve çayından bir yudum aldı. ''Ve bunu anlamıyanlar var.'' Ben de bir kahkaha attım. ''Ben de onları anlamıyorum.'' Ve birlikte kahkaha atmaya başladık. Joker beni partide kaçırmış, bu yıklımak üzere olan binaya getirmişti. Ve polislerden fidye istiyordu. Aslında ilk geldiğimde bağlıydım fakat ne olduysa şu an ince belli bardakta joker ile karşılıklı çay içiyordum. İnanır mısınız bilmem ama joker'in en sevdiği çay Rize çayıymış.Dışarıdan siren sesleri gelmeye başladığında joker surat astı. ''Seninkinler gelmiş.'' Sonra aniden kahkaha atmaya başladı. Artık alışmıştım. ''Joker para hazır. Kızı dışarı gönder parayı içeri göndereceğiz.'' Gülümsedim. ''Yine gelirim merak etme. Hem sen beni alırsın. O zaman daha güvenli olur.'' Joker o tiz kahkahasını tekrarladı. Adamda nasıl bir nefes varsa artık. Hayran kaldım.
''Ah harika bir plan peri, bunu bir gün gerçekleştirmemiz lazım.'' Gülümsedim. ''Tabiki.'' Elimdeki çayın son yudumunu ağzıma diktim ve masaya geri koydum. ''O zaman bu bir veda değil.'' Kafa salladı. Ve kahkahayı unutmayalım. Sonra nereden çıkardığını fark etmediğim bir megafon ile bağırmaya başladı. ''Beni aptal yerine koyma gordon. Önce para, sonra kız!'' Küçük bir kahkaha attım. ''Bana değer mi biçiyorsun joker? Alındım ama.'' Joker kahkahasıyla cevap verdi.
Binanın üst katından bir kaç tıkırtı sesi geldiğine joker megafonu yere attı ve bir silah ile yukarı kata ateş atmaya başladı. Zaten yıkılmak üzere olan bina, şimdi yıkılıyor. ''Harika bir enkaz altında kalmadığım kalmıştı. Oda olacak.'' Joker kahkaha atmaya devam ederken tavandan bir parça zemine düştü. Ve jason yani red hood aşağı atladı. Çevik hareketlerle taraf geldi ve beni kucaklayarak koşmaya başladı. Joker arkamızdan ateş ederken red hood camdan atladı ve elindeki silah bozması şeyi karşıdaki binaya ateşleyerek havada süzülmemizi sağladı. Barikat kurmuş polislerin arkasına güvenli bir iniş yaptık.
Bir süre orada durup yıkılan binayı izledim. Acaba benim kaç kez hayatımı kurtarmışlardı? Sonra polisler ifademi falan aldı. Ama benim joker ile kaşıklı Rize çayı içtiğime inanmadılar. Ama bizim çocuklar normal karşıladı. Alıştılar sonuçta. Herhalde artık ne yapsam onları şaşırtamam. Sonra işte malikaneye geldik, onlara olayları tüm detayları ile anlattım. Sonuçta gülmekten kIrılan dick ve tim oldu. Ne yani joker ile batman'in dedikodusunu yapmak bu kadar mı komik? Anlamadım gitti. Sonra ise bir soygun ihbarı geldi. Burayı çok sevdim. İkide bir suç alarmı çalıyor. Burada canın hiç sıkılmaz. Ama benim sıkılıyor! Daha onlarla gitmeye hazır değilmişim! Ya 12 yaşındaki çocuk gidiyor! Tamam çocuk ölüm makinesi ama orasını karıştırma.
Ben sıkılmış bir şekilde yarasa mağarasında oturmuş batman ve robin'in hırsızları pataklamasını izliyordum. Dick ve tim dövüş antrenmanı yapıyorlar. Jason ise çoktan yatmaya gitmişti. Ofladım ve ayağa kalktım. ''Ben yatmaya gidiyorum. Uyumadan önce bir Ankara havası oynarım yüksek sesli şarkı duyarsanız rahatsız etmeyin.'' İkisi de kafa sallayınca odama çıktım. Ankara havası ile dinleyerek kendimi uykunun o karanlık ve huzurlu kollarına bıraktım.
*****
3. KİŞİ
Genç kız saatine baktı. 03:27. ''Zamanı geldi küçük kardeş...'' Diye fısıldadı önündeki malikaneye doğru. ''İkimizin iğliği için bunu yapmak zorundayım. Lütfen beni affet.'' Sona doğru çatallaşan sesi, onun bile ne dediğini anlamasını zorlaştırdı. Buruk bir gülümseme oluştu yüzünde. Zaten başka şekilde gülümsemeyi bilmezdi. Babası, annesini o daha iki yaşındayken öldürmüştü. Gözleri önünde...
Kendini malikanenin altındaki gizli mağaraya ışınladı. Şansına boştu. Hızla monitöre yaklaştı ve cebinden çıkardığı flash belleği monitöre taktı. Flash bellek önceden en güçlü şifreleri bile kıracak şekilde ayarlanmıştı. Flash bellek işini bitirdiğinde hızla bilgileri flash belleğe indirmeye başladı. Bu bilgiler batman öldüğünde işlerine çok yarayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gotham'ın Puslu Sokakları
FanfictionHayat ne kadar zor olabilir? Peri, hayatı daha en başından başına yıkılan bir kızdı. Son dayanakları da yıkılınca tutunacak hiç bir dalı kalmadı. Artık hissizleşen bir kalbi vardı. Ama buna rağmen kendine özgü neşesini asla kaybetmedi. 17.12.2020...