27. BÖLÜM

2.5K 220 227
                                    

Merhaba!

Bu aralar kendimi tutamıyor ve 5k 5k yazıp duruyorum. Vay anasını!

Küfür kuralını biliyorsunuz.

Keyifli okumalar, bol bol yorumlar efenim ❤️❤️.

------------
SEHUN
------------

Kapıdaki adam Luhan'ın babası olduğunu söyledikten sonra büyük bir şaşkınlık yaşadım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kapıdaki adam Luhan'ın babası olduğunu söyledikten sonra büyük bir şaşkınlık yaşadım. Orta boylu, yüz hatları belirgin, saçları beyazlamaya  başlamış, kahve gözlü normal bir adamdı. Luhan'a hiç benzemiyordu.

Burayı nasıl bulmuş da gelmişti, ne öğrenmişti de gelmişti, ne için gelmişti bilmiyordum ama duruşuna bakacak olursam oldukça sakindi. Luhan'ın eşi olduğumu söylediğimde de üzülmüş gibiydi. Yani herhangi bir sinirlilik halinde değildi. Kavga çıkartacakmış gibi görünmüyordu. 

"Burada mı?" dedi oluşan sessizliği dağıtarak. 

Hiçbir şey söylemedim. Sakin dursa da sonuçta amacının ne olduğunu bilmiyordum. Abisi olacak piç Luhan'ı dövmüştü ve Luhan olayları babasının da öğrenince çok farklı davranmayacağını söylemişti. Yaşadıklarına sadece kendisi tanık olmuş ve acısını tek başına yaşayıp göğüs germişti. Artık bunun böyle olmasını izin vermeyecektim. Kimse ama hiç kimse ne Luhan'ımı ne de oğlumu üzebilecekti. Luhan'ın bir daha korkuyla titreyip ağlamasına izin vermeyecektim.

"Sadece konuşmaya geldim. Kavga çıkartmak gibi bir amacım yok." dedi nazikçe gülümseyerek. Sakin giden tavrına inanmalı mıydım bilmiyordum.

Bahçeye doğru baktım ve biraz düşündüm. Luhan hala uyuyordu ve Huan ayağıyla oynuyordu. Luhan yeni uyuduğuna göre bir ses olmadığı sürece kolay kolay uyanmayacaktı. Bu zamanı babası ile konuşmak için kullanabilirdim. Böylece ipleri tamamen kendi elime alabilirdim.

Luhan'ın babasına dönüp yürüdüm.

"Kusura bakmayın. Lütfen buyurun." diyerek evin ön kapısına ilerledik ve içeri girdik. Onu mecburen salona yönlendirdim.

"Luhan şu an bahçede uyuyor. Onu uyandırmak istemiyorum. Mümkünse önce biz konuşalım." Koltuğu gösterdiğimde bahçede uyuyan Luhan'a bakıyordu. Aklından neler geçiyordu bilemiyordum ama bakışları çok duygu yüklüydü.

"Kızım bir oğlunuz olduğunu söyledi. Hareket eden minik sanırım torunum?" Yüzünde belli belirsiz bir gülümseme vardı.  

"Kızım?" dedim istemsizce. Luhan'ın bir ablası yoktu.

"Büyük oğlumun eşi." dediğinde artık buraya nasıl geldiğini anlamıştım ama adresi hala nasıl bulduğunu bilmiyordum. Sormak istediğim çok soru vardı ama herhangi bir kabalıkta bulunmak istemiyordum.

"Evet, hareket eden minik oğlumuz. Adı Oh Huan." dediğimde yavaşça bana döndü ve sonunda koltuğa oturdu.

"Güzel bir isim."

Baş Belası DeltaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin