Seul Caddesi

Ready For The Leaders

Ben Jiyonga sarılınca o da bana sarıldı ve ikimizde neye uğradığımıza şaşırdık ben ona sarıldıkdan sonra direk amcamın odasına girdim.Amcamla zar zor anlaşıp bir oda konusunda anlaşdık fakat kaldığım yurtda herkes odasını paylaştığı için en şu ana kadar tek başına kalan Jiyong ile odamı paylaşıcakmışım.

Amcamın odasından çıktım.Jiyongun şirketdeki odasına girdim herkes oradaydı ve konuşup sohbet ediyorlardı.Yanlarına gittim ve oturdum.Jiyong yüzüme baktı ve
-Yg sana hangi odayı verdi yurtda?

-Söylediğine göre seninle odamı paylaşacakmışım.

-Bu güzel oldu çok iyi olur beraber kaldığımız sürece liderler olarak kalırız.

-Bu da nereden çıktı liderler mi?

-Evet liderler sen ve ben yarın akşam beraber bunu kanıtlayacağız.

-Ne gibi?

-Bir şarkı yazdım ve bunu seninle düet olarak yapmak istiyorum.

-Ama bu şekilde kafana göre karar veremezsin.

-Ne gibi bağımsız olmak istediğini yapmak değilmiydi.

-Ama kızlar izin verir mi?

-Soralım.

-Kızlar ben aranızdan herhangi biri ile düet yapabilirim değil mi?

Onlar: evet.

-Bak gördün mü sorun yok.

-Peki dediğin gibi olsun.
Jiyong ayağa kalktı ve yeaah ready for the leaders diyerek bağırdı .Daa otur yerine diyerek bağırdı her kafadan bir ses çıkıyordu.İçeri menejerlerden biri girdi ve Chearin hanım Patron sizi çağırıyor dedi.

Bu da nerden çıktı şimdi diyerek yanına gittim

-Bir daha senden böyle bir yanlış kabul etmiyorum yani bir daha şu bağımsız müzik saçmalığını yapma anladın mı?

Hiç bir şekilde umursamadım ve odadan direk dışarı çıktım kapının önünde hem Sehun hemde Jiyong beni bekliyordu tam koridordan dümdüz ilerleyecek iken ikisi de kolumdan tuttu ve Jiyong hadi yemek yiyelim dedi.Sehun hadi eve gidelim dedi ve ben ikisine de baktım ve Taeyang'ın yanına gidip omzuna kolumu attım

-Çok yüzsüzsün bunu bil istedim.

-Hayır ben yüzsüz değilim böyle güzel bir sürat şuana kadr hiç kimsede görülmedi.dedim

-Yaa var ya sen çok garipsin ama şirinsin bir istedim.

-Saol canım bir tek sen söyleniyorsun dedim ve gülerek yürümeye başladık herkes bize doğru baktı ooooooo diyerek bağırmaya başladı.
( tabi biz yine Taeyang ı ve Jiyongu kıskanırsak yaayaya of bu olmadı Chearin bakışı yapıyoruz tabi okurken):)

Taeyang ile beraber yurta gittik.Hangi oda olduğunu bilmediğim için yurdun bahçesindeki çardakğa oturdum ve Jiyongu beklemeye başladım.Yaklaşık 2sat sonra o geldi ve yanıma oturdu.

-Burada ne yapıyorsun?
-Şey doğruyu söylemek gerekirse ben Taeyang ile geldim ama o benim hangi oda olduğunu bildiğimi düşündü sanırım bu yüzden direk odasına gitti ama ben de odayı bilmeyince seni beklemeye başladım.

-Peki neden aramadın?
-Şey telefon numaran bende yok telefonum şarjı dünden beri yok otamatik olarak telefon da kapalı.

-O zaman hadi içeri girelim bir kadının burada gecenin saat 4ünde işi yok.

-Doğru.

İçeri girdik ve odaya doğru yürüdük hemen bir yan odada Taeyang vardı onuda kapı süsünden anladım kapının üstünde küçük ama belli bir şekilde Taeyang yazıyordu.Bizim odaya gelince kapısında kocaman bir ejderha ve GD yazısı vardı ve bende kapıya baktım üzerinde bulunan ejderhayı çıkarttım ve çantamı açtım içinden eyeliner kalemini çıkardım ve kocaman bir şekilde Gd yazısının altına CL yazdım ve bu şimdilik böyle kalsın dedim.

Tüm herkes uyumuştu bile içeri girdim ve hemen telefonu şarja taktım.Jiyong ben telefondaki bildirimlere bakar iken elimden telefonu aldı ve bir şeyler yapıp bıraktı.

-Ne yapıyorsun küçük bey?
-Şey telefon numaramı kaydettim ve Iphone bulu açtım bu sayede sana rahatça ulaşabilir başına birşey geldi mi diye öğrenebilirim.Birde şuraya bir yere seni bulmak istediğimde ulaşabileceğim yerlerin numaralarını yaz.

-Emir edersiniz küçük bey ...^*^

-Olur mu prenses bir hatamız var ise af eyleyin.
-Seni kutsuyorum küçük bey.
Bunu dedikden sonra ikimizde uzun bir süre güldü ve yataklarımızda uyuya kaldık he bir de Jiyong bana leaders ın sözlerini verdi.