33.BÖLÜM (FİNAL)

59 9 1
                                    

Çoook uzun bir aradan sonra tekrar karşınızdayım.


"Onu kurtarabilirim." dedi Alya.

Herkes şaşkınlıkla ona bakıyordu, Ege çoktan ölmüştü o nasıl geri getirecekti?

Alya, birkaç adım atarak Ege'nin yanına geldi. Dizleri üstüne çömelerek ellerini Ege'nin şakaklarına koydu. Biraz bastırdıktan sonra Ege'nin vücudu doğa üstü bir güç tarafından havaya kalktı. Mavi parlak göz kamaştırıcı bir ışık yayıldı, kolumla gözümü kapattım, ışığın gittiğini anlayınca gözlerimi açtım. Alya, Ege'ye her ne yaptıysa Ege geri gelmişti.

Naz koşarak Ege'ye sarıldı, "Çok teşekkürler Alya." dedi gözleri dolarak. 

"Defne ve Ece'yi bulmalıyız." dedi Berke endişeyle.

"Haklısın, hadi gidelim Berke."

"Tamam, ben ve Deniz gidiyoruz. Başka gelecek var mı?"

"Ben her şeyi durduracağım, yeni bir büyü öğrendim. O yüzden burada kalacağım." dedi Alya.

"Ben de burada kalacağım. Naz?" dedi Bektaş.

"Ben de kalacağım." dedi Naz.

"Tamam biz gidiyoruz, hadi Deniz." dedi Berke ve orayı terk ettik.


"Abi şu malzemeleri bulabilir misin?"

"Tabi."


"Ben Ece'yi aramayı deneyeceğim." Berke, telefonunu cebinden çıkardı.

"Telefonlar çalışmıyor ama sen yine de dene bakalım." Berke'yle gülüştük.


"Tamam, tüm malzemeleri bulduk, çakmağı olan var mı?"

"İlahi Alya, abin cehennem tazısı ve sen çakmak mı soruyorsun?"

"Ay bazen unutuyorum. Şimdi yak sonra büyüyü söyleyeceğim."

"Tamam." diyerek t-shirt'ini çıkardı Bektaş, kısa sürede tamamıyla dönüşmüştü. Malzemelerin durduğu metal kaba küçük bir dokunuşuyla malzemeler alev aldı.

"Reversus revolvus,

Returnus resolvus,Ilio-alio,Redux reducio." dedi Alya ve büyük bir patlama gerçekleşti. Bu güç Bektaş ve Alya'yı hastane odasının duvarına fırlattı.


"Sence işe yaradı mı?"

"Yaramalı." dedi Alya yerinden kalkarken.

"Her şey normale döndü mü yani?" diye sordu Naz merakla.

"Muhtemelen."

"Denizlere nasıl ulaşacağız?" 

"Bilmiyorum Naz abla, yer bulma büyüsü kullanabilirim."

"Gerek yok dışarı çıkalım buluruz."


"Berke biraz yardım etsen diyorum!" diye bağırdım. Defne her ne yaptıysa Ece'yi de kendinden biri yapmıştı, ikisi de kontrolden çıkmış durumdaydılar.

10 saniye dahi geçmeden ikisi de yere yıkıldı. Yine 10 saniye geçmeden ayağa kalktılar.

"Geçti mi?" diye sordum Berke'ye. Büyülenmiş bir şekilde kafasını salladı.

Oradan gidip hastaneye döndük, her şey normale dönmüştü. Dönüşenler hiçbir şey hatırlamıyordu ki bu baya iyi bir şeydi. Bir de onlarla uğraşmak vardı.

Şimdi geriye kalan sorun ise Onur'un sürüsüydü. Dünya'yı yönetme planları bir anda suya düşmüştü, arkasında koca bir sürü bırakmıştı. Onlara ne olacaktı?

Bizim ekip Berkelerin evine gittik, olanları ve olacakları konuşmamız gerekiyordu sonuçta.

"Onur'dan sonra en yetkili kişi sendin Deniz." dedi Alya.

"Yetkili mi ne bu Discord sunucusu filan mı?" dedi Bektaş.

"Abi kes! Şurada ciddi bir şey konuşuyoruz." dedi Alya öfkeyle. Bektaş tamam tamam sustum bakışı atınca Alya konuşmasına devam etti.

"Dediğim gibi her şey Deniz'in üstüne kaldı."

"Ama ben onların lideri filan olmak istemiyorum." Tam olarak da düşündüklerim buydu. Kaç bin kişiden bahsediyorduk Allah bilir, onların başında da aptal 17 yaşında bir ergen mi geçecekti? Buna karşı çıkacaklar illa ki olacaktı.

"Onlar bir sürü olmak zorunda değiller kendi içlerinde ayrılsınlar."

"Peki Deniz senin dediğin olsun birkaç ay sonra bu örgütün başına kötü niyetli bir geçer iç savaş başlar, kıyamet kapımıza gelirse sorumlusu sen olursun."

Seni küçük veled! Bir nevi haklıydı. Ya da değil miydi? Bilmiyorum. Şu an bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdi.

"Onlar kendi halinde bırakmayız mı diyorsun yani?"

"Evet gerçek bu kabullen Deniz."

Sadece Alya ve ben konuşuyorduk diğerleri hiçbir şey söylemiyordu. Ne düşündüklerini tam olarak anlayamıyordum.

"Berke sen ne düşünüyorsun?"

"İkiniz de haklısınız. Belki Onur'u sevmeyenler vardı ama sevenler de vardı. Ama bu kadar büyük bir sorumluluğu sadece Deniz'e atamayız. Biz kendi halinde takılan bir sürüyüz. Bize bulaşmazlar zaten. Ne yaparlarsa yapsınlar."

Herkes Berke'nin dediğini onaylamıştı böylece bu konuda böyle kapandı. 

3 Beta 2 Alfa 1 İnsan ile başlanılmıştı maceraya  3 Beta 3 Alfa 1 Hellhound 1 Beta- Şekil değiştiren 1 İnsan 1 Zihin okuyucu olarak da bitti.

Bazı kayıplar verildi bu 33 bölümde ama bu sürüdeki arkadaşlık hiç kopmadı. Gittikçe güçlendi. Ve şimdi veda etme vakti geldi, onların hikayesi sonsuzluğa kadar gitti elbette. Bektaş ve Alya artık Deniz ile yaşıyor. Başlarına daha fazla kötü olay gelemezdi zaten.

Deniz bizimle buralara kadar geldiğin için müteşekkir. 

Başka hikayelerde görüşmek üzere!


dolunaydakaybolmak

3 BETA 2 ALFA 1 İNSAN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin