30. BÖLÜM

37 10 1
                                    

Berke, Onur sandığı kişinin yüzüne yumruk yağmuru yağdırırken kızlar Deniz'in yanına gitmiş ve Deniz'in olduğu yerden kalkmasına yardım ediyorlardı.

"Dur! Berke dur!" diye bağırdı Deniz. "O, Onur değil!"

"Hı? Ne?" Onur değil mi?" derken Berke, Alya gerçek halini aldı. Zavallı kızın yüzü yara bere içindeydi. Sol göz kapağı da yumruklardan dolayı morarmıştı. Tshirt'ünde de Arda'nın olduğunu düşündüğüm kanlar bulunuyordu. Berke şok içinde olayları anlamaya çalışırken ben de Berke'ye durumu anlattım.

"Demek öyle ha. Ben çok özür dilerim Alya." dedi Berke kendinden utanır bir halde. 

"Sorun değil Berke." Berke yüzüne şaşkın bir ifade takındı. "Ben sizi sandığınızdan daha iyi tanıyorum ve Deniz küçük sırrını biliyorum."

Sır mı? Neden bahsettiği hakkında en ufak bir fikrim yoktu, kötü bir şey olmasın diye dua ediyordum.

"Çok ciddi bir durum var ortada. Arda sadece bir vampir değildi, aynı zamanda da wendigoydu. Böyle melez kim bilir kaç kişi vardır ortada! Bunun genetik olarak geçtiğini sanmıyorum sanki birileri bir çeşit deney uygulamış üzerlerinde gibi."

"He kanka uygulayanlar da Dehşet Doktorlar (Dread Doctors)" dedi Naz dalga geçerek. 

"Sen geç dalganı." dedim gözlerimi devirerek.

"Ya durun Allah aşkına, şu işin doğrusunu öğrenelim." dedi Ece Alya'ya bakarak. "Belli ki kızın bir bildiği var."

"Ece doğru söylüyor, bir şeyler biliyorum. Deniz de haklı bazı şeyler yolunda değil. Ama burada anlatamam burası çok tehlikeli, buradan bir an önce çıkalım." dedi Alya, tehlikeli olduğu konusunda baya haklıydı birkaç saniye sonra başımıza çok da iyi şeyler gelmeyecekti.

Bu sırada sol elimi kafamın arkasına götürdüm, hala kanıyordu. Ben acıyla inlerken bir kükreme sesi duyuldu.

Biz, güçlerini kullanacak Bolt gibi yerlerimizi almış düşmanın gelmesini bekliyorduk.

Duyduğumuz seslere göre biri, birden fazla kişiyle dövüşüyordu. Birkaç çığlık ve bağırma seslerinden sonra sesler kesildi. Gelen her kimse fazla güçlü olmalıydı, en az 2 kişiyi tek başına alt etmişti ve sıra bizdeydi.

Yutkundum ve olacakları büyük bir korkuyla bekledim, herkes aynı şeyleri yapıyordu. Bu kapatılmış otopark alanında karşından gelen kişinin gelmesini bekliyorduk.

Yanan bir beden görüyordum; kızılımtırak gözleri ve kan içinde pençeleri vardı. Bize doğru geliyordu. Yüzüne her ne kadar bakmaya çalışsam da fazla uzaktaydı ama içimden bir ses gelenin o olduğunu söylüyordu.

"Bektaş?!"

Yanmayı bıraktı ve adımlarını hızlandırdı. Tanrı bilir nasıl bizi bulmuştu. Ama önemli olan onun burada olmasıydı nasıl olduğu önemli değildi. Bize yardıma gelmişti.

"Abi!" diye koşarak Bektaş'a sarıldı Alya.

Abi mi? Alya ile Bektaş kardeş mi? Yan yana geldiklerinde fark ettim ki gerçekten benziyorlardı. Bektaş Cehennem Tazısı kardeşi ise yarı şekil değiştiren yarı kurt adamdı. Olabilir miydi?

Ama Alya'nın bana söylediğine göre bir kız kardeşi vardı. Abisi olduğunu söylememişti. Ayrıca bu güçleri nasıl elde etmişlerdi, ben ısırılmıştım. Bildiğime göre cehennem tazısı olmak için bir çeşit lanetlenmek gerekiyor. Peki ya Alya? O daha da karışıktı hala bir insanın iki farklı tür olabilmesini çözebilmiş değildim.

"Ben bir açıklama istiyorum. Yani nasıl? Beynim almıyor!" dedim bağırarak, tabi bu kafamdaki yaranın acısını arttırmaya neden olmuştu.

"İyi misin Deniz?" dedi Bektaş endişeyle. 

İyi olduğum söylenemezdi, iyileşme hızımda bir sorun vardı sanki. Şimdiye kadar geçmesi gereken yaralar henüz geçmemişti.

"Kafamı çok fena çarptım baya acıyor." 

"Dur bi bakayım." dedi Bektaş.

"Bakmanı gerektirecek bir şey yok ya basit bir çarpma."

"Deniz, kafanı yarmışsın." 

"Hı ne! Şaka yapıyorsun dimi?"

"Deniz ciddiyim." dedi olabileceği en ciddi halde.

"Beynin fazla adrenalin salgılamış olacak ki acıyı fazla hissetmiyorsun, bu yarmaya göre şu an ağrıdan kıvranman gerekirdi."

"Ben de diyorum neden iyileşmiyor."

"O zaman hastaneye gidelim, olanları bir bir anlatacağım." dedi Alya lafa dalarak.

Avm'nin terk edilmiş otoparkından çıkıp son günlerde evden çok uğradığımız hastaneye doğru yola koyulduk.


Biraz kısa kesmek zorunda kaldım, yarın yeni bölüm gelecek. Üzülerek belirtmeliyim ki finale doğru geliyoruz. Buralara kadar okuyan takipçilerime çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız.

3 BETA 2 ALFA 1 İNSAN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin