Ethan'ı her sabah buluştuğumuz köşede arkası dönük bir şekilde beni beklerken buldum. Her zaman ki gibi. Bir ara uykumdan feragat edip ondan önce buluşma yerine gelmeliydim. Ethan'ın yanağına öpücük kondurup gülerek, "günaydın yakışıklı." Dedim.
Ethan bana doğru döndüğünde ellerindeki beyaz gülleri fark ettim ve gözlerim şaşkınlıkla irileşti. Ona en sevdiğim çiçeğin beyaz gül olduğunu söylememe rağmen bunu nereden biliyordu? Üstelik yaptığı bunca jestlerin altında ben eziliyordum. Bu kadar iyi olmak zorunda mıydı? Çiçekleri bana uzattı, "Günaydın güzellik."
Hala şaşkınlığımı atamamış halimle elindeki gülleri alırken o güzel kokuyu bir güzel çevirdim. "Beyaz güllerin favorim olduğunu nereden bildin?" Diye sordum. "Sana bunu söylemediğimden adım gibi eminim."
"Deftere karalama yaparken sürekli gül çiziyorsun ve bana en sevdiğin rengin beyaz olduğunu söylemiştin. O yüzden arada bağlantı kurup şansımı denedim ve görüyorum ki işe yaramış." Dedi ve dudaklarıma ufak bir öpücük kondurdu.
"Bu güllerle ne yapacağım biliyor musun?" Diye sordum.
"Ne?" Diye karşılık verdi Ethan.
Onun koluna girdim ve okula doğru yürümeye başladık. "Hepsini tek tek kitaplarımın arasına koyup onları kurutacağım ve sonsuza dek benimle birlikte olacaklar."
"Öyle olsa iyi olur. Bir gül demeti ne kadar senin haberin var mı?" Diye sordu gülerek.
Ben de kahkaha atarken, "ne kadar da alçakgönüllüsün." Dedim.
Bir tane ortaokula gittiğini tahmin ettiğim kız bize ters ters baktı. Muhtemelen sabah kahkaha atarak okula giden bir çift görmek sinirlerine dokunmuştu. Üzgünün küçük kız ama mutluluk benim de hakkımdı. "Peki senin en sevdiğin çiçek ne?" Diye sordum.
"Zambak," diye cevap verdi Ethan. "Vadideki Zambak kitabını hatırlatıyor ve gerçekten çok güzel."
"Doğru ya," deyip elimi alnıma yapıştırdım. "Bana en sevdiğin kitabın Vadideki Zambak olduğunu söylemiştin... nasıl unuturum?"
"Belki de çiçekle kitap arasındaki bağlantıyı kuramadın ama normal, herkes dedektif Ethan gibi kuramaz."
Üzerindeki kabanı çekiştirip, "o yüzden mi bugün Dedektif Gadget gibi giyindin?" Diye sordum.
Ethan kabanını düzeltip, "aksine Dedektif Gadget benim gibi giyinmiş." Dedi.
Okula girmiş ve dolabımızın olduğu koridora doğru yürüyorduk. Dolaplarımızın yakın olması büyük şanstı, bu sayede okula girdiğimiz gibi ayrılmak zorunda kalmıyorduk. Köşeyi döndüğümüzde Austin ve Darlene'i sohbet ederken gördüm. "Günaydın," dedim sevecen bir tavırla.
Darlene benim geldiğimi fark eder etmez bana sımsıkı sarıldı ve ben de ona karşılık verdim. Ethan ve Austin ise ellerini birleştirip birbirlerine hafifçe omuz attılar. "Nasılsın adamım?" Diye sordu Austin.
"İyiyim, ya sen?" Diye karşılık verdi Ethan.
"İyiyim."
Darlene aklına dahiyane bir fikir gelmiş gibi suratlarımıza bakarken, umarım fikri saçma bir şey değildir diye düşünüyordum. Ama kesinlikle saçma bir fikir olduğundan emindim. "Ne yapmalıyız biliyor musunuz?" Diye sordu Darlene 32 diş gülümserken.
"Ne?"
"Ne?"
"Ne?"
"Üçünüzünde aynı anda konuşmasına bakılırsa hepimiz bu konu hakkında heyecanlıyız demektir. Neden ikili buluşmaya gitmiyoruz?" Dedikten sonra bakışlarını Austin'e çevirdi. "Ne dersin Austin? İyi olmaz mıydı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Betty.
Dla nastolatków"Hayatım boyunca yaptığım en kötü şey, sana yaptığımdı Betty."