İşte Şimdi Hapı Yuttum!

Kedi Yavrusu

Merhaba arkadaşlar! :) Nihayet 2. Bölümü yayınlayabildim. Biraz geciktiğinin farkındayım ama malesef internet bağlantımda sorunlar oldu. Bu arada multide Aren var sdjkkhshjl :)) Herneyse daha fazla uzatmayayım,iyi okumalar! *-* 
>>Şarkı: Taylor Swift-Shake it off^^

"Off,su gerçekten de çok soğukmuş! Dondum ben." Tahminimin doğru çıkmasına üzülmüştüm,çünkü suyun içinde olan sol ayağım beklediğim gibi donmuştu ve ben yüzmek istiyordum. Bir süre kararsız kaldıktan sonra suyun ısınmasını beklemek üzere tekrar havuzun kenarındaki şezlonglarımıza döndük.

"Sen istersen burada bekle, ben pool bar'dan içecek bir şeyler alayım ne dersin?"

Cazip bir fikir gibi görünüyordu. Karışık meyve suyu kokteyli iyi gelebilirdi. Gizem'e gülümseyerek bu fikri onayladım ve pool bara doğru gitmesini izledim. Tekrar havuzun kenarını incelemeye koyuldum ama yine gözüm o çocuğa takılmıştı. Belki buraya yeni taşınmıştı, fakat misafir de olabilirdi. Herneyse,ben neden ona takılıp kalmıştım ki? Sadece serinlemek veya can sıkıntısını gidermek amacıyla havuzda takılan sıradan bir insandı işte.

Saçma salak düşüncelerimin ağızlarını bantlayıp Gizem'in okuduğu dergiyle ilgilenmeye karar verdim. Dergi her kadın dergisinde olduğu gibi aşk-alışveriş-sağlıklı beslenme gibi başlıklarla doluydu. Yüzümü buruşturdum. Aşk kesinlikle ilgimi çeken bir konu değildi,sadece insana acı çektiren bir duygu olduğunu biliyordum. Sağlıklı beslenmeden kastım sabahtan akşama kadar abur cubur tıkınmak ve bugün olduğu gibi saat on ikide midemin sınırlarını zorlayacak bir şekilde kahvaltı etmekse bu seçenek tam bana göreydi(!) Ama alışveriş konusunda o kadar da kötü sayılmazdım. O kadar da moda delisi değildim ama yine de kendime yetecek kadar moda bilgisine sahiptim.
Derginin başındaki sayfadan alışverişle ilgili kısmı bulup göz gezdirdim. Çoğunlukla bilindik şeyler olduğu için üzerinde fazla durmadım ve sıkıntıyla iç geçirerek dergiyi bıraktım.

Hadi ama,ben kalan 1 haftanın tadını böyle mi çıkarmayı planlıyordum! Kendime ihanet etmemem gerekiyordu, suyun soğuk olması beni yıldırmamalıydı. Aniden gelen bir cesaret kırıntısıyla havuzun kenarına doğru ilerledim fakat havuzun yanıbaşına geldiğimde o cesaret kırıntısı ufanıp,yerine kararsızlığı bırakmıştı. Sanırım o saçma düşüncelerin ağızlarındaki bantlar gevşemişti,bu yüzden onları tekrar başımdan savmak zorunda kaldım ve suya alışmak için kenara oturup yavaş yavaş bacaklarımı havuzun içine daldırdım. İlk önce titredim ama yine de bacağımı sudan çıkarmadım. Suda yüzen insanların yaptığı dalgadan fışkıran birkaç su damlası boynuma ve omzuma denk gelir gelmez bir daha titredim ve bacaklarımı sudan çıkarmayı denedim. Ben dirseklerimden destek alıp doğrulurken alaycı bir kahkaha, hızla yüzümü arkama çevirmeme neden oldu. Arkamdaki alaycı surat,köşede kendi kendine takılan o çocuğa aitti! Kaşlarımı istemsizce çatarak ona soğuk bir ses tonuyla cevap verdim.

" Neye güldüğünü sorabilir miyim acaba?"
"Sadece suya dokunur dokunmaz kedi yavrusu gibi titremeye başlayan korkak bir kıza gülüyordum."
"Neyden bahsettiğini anlamıyorum. Ama eğer suyun içinde olsaydın seni görürdüm emin ol."
"Vay be, demek ki kedi yavrusu titremenin dışında bir şeyler yapabiliyormuş."
"Evet. Mesala kendini bir şey sanan insanlara karşı da pek çok şey yapabilirim. Laf koymak olsun, ağzını burnunu kırmak olsun..."
"Hmm, peki yüzme yarışı yapabilir mi bu kedi?"

Alayla ve pişkin pişkin sırıtmaya devam ediyordu ve bu benim sinirlerime dokunuyordu. Sinirli olduğum zamanlarda ise mantıklı hareket edemezdim. Gerçekten. Sırf ona inat yarışı kabul etmemle de şu 'mantıklı hareket edememe' durumlarından birini yaşıyordum. Ben kendimle olan küçük çaplı iç hesaplaşmamı gerçekleştirmek üzereyken yine o alaycı ses tonu düşüncelerimin arasına dalıp mahkemeyi ileri bir tarihe erteledi.