Buruşuk Surat

312 18 1
                                    

Selamm :) Tadınızı kaçırmak istemiyorum fakat okuyucu sayımız günden güne artmasına rağmen vote ve yorum sayıları diplerde ve bu beni çok üzüyor. Lütfen duyarsız kalmayın ve hikayeyi kütüpanenize eklemeyi unutmayıın!^^
Multimediada Buğra ve onun'napıyo bu mal?' bakışı var asfgsaffakhjk :))
İyi okumalar!
>>Şarkı önerisi:EXO-Overdose
(Arkadaşlar ben aslında korefan falan değilim ama şarkı çok hoşuma gitti*-*)

Benim için trajik, diğerleri için komik olan -yani trajikomik olan-diyoloğu bir kenara bıraktık ve herkes masaya oturup yavaş yavaş kahvaltısını yapmaya başladı. Ben hala yaşanan olayın utancındayken,zor da olsa bir şeyler atıştırmaya devam ettim. Fakat kahvaltımı yaparken tam karşımda oturan ve alaycı bakışlarıyla beni sinir etmeye programlı bir adet camış olmasaydı çok daha iyi olabilirdi.

Nihayet kahvaltımızı bitirdiğimizde Berk,Buğra ve Aren özürlüsünü içeri yollayıp mutfağı ve masayı toplamak üzere Gizem,Ben ve Derin burada kalmıştık. Derin dişlerini fırçalamak için lavoboya gittiği zaman hemen Gizem'i kenara çekip fısıltıyla konuşmaya başladım.

"Ya Gizem ben ne yapacağım şimdi! Geldi dibimize girdi o manda surat. Kusura bakma da artık size o kadar sık gelemeyebilirim haberin olsun yani!"
"Şşt, tamam ya sorun etme. Takmayız,görmezden geliriz olur biter."
"Hıı, masada kıkır kıkır gülerken hiç sorun etmedim zaten Gizem!"
"Kızım ya ben ne yapayım o kadar komiktiniz ki!"

Haydaa! Yine başladı kıkırdamaya! Hayır sen ne diye hatırlatıyorsun ki bu manyağa? Off, bunaldım iyice! Hala gülen Gizem'i uyarı anlamında belinden cimcikleyerek susmasını sağladım. İşin ciddiyetine varan Gizem, bir psikolog edasıyla konuşmaya başladı.

"Bak canım,bu işi çözeriz biz ama sen her şeyi bana baştan bi anlat."
"Şimdi anlatamam,daha güvenli bir yerde sonra konuşuruz. Neyse,şu Derin gelmeden bir şeyleri toplayalım bari."

Başıyla onaylayarak tabakları teker teker topladı, ben de çatal bıçakları topladım, ekmekleri yerine koydum. Bulaşık makinesine yerleştirilen tabaklar yıkanmaya yol alırken Derin içeri girdi.
"Aa,kızlar ya bana bir şey bırakmamışsınız,bari ben de masayı sileyim hem siz misafir sayılırsınız."

Harbi lan biz heryeri hallettik bu mal anca geliyor! Aaa, misafir demişken bu kız sahiden de bizim kütüklerin arasında mı yaşayacaktı? İlk gördüğümde arkadaşlarıdır falan diye düşünmüştüm ama bu kız bayağı eve yerleşme niyetinde. Dur bakıyım,ben bi sorayım şuna.

"Sen cidden bu yarmaların arasında mı yaşayacaksın,senin için zor olmaz mı? Sonuçta erkek milletine güven olmaz."

Bir yaşlı teyze çakması olarak başladığım konuşmamı feminist çakması olarak bitirmiştim. Derin bize gülümsemeye çalışarak-alındığı belliydi kızın ehehe-bir yandan da masayı silerek konuşmaya başladı,

"Evet. Senin tabirinle 'yarmaların'arasında yaşamak benim için o kadar da zor değil."

Gizem kaşlarını çatarak konuşmaya dahil olurken benim tek düşündüğüm kızdan bir antipati kapmış olmamdı. Sevemedim seni cici kız.

"Peki sevgilin yok mu senin? Hiç kızmıyor mu 3 erkekle aynı evde kalmana?"
Uuu,Gizmo sert bir çıkış yaptı.
"Hayır kızmıyor. Çünkü zaten Berk benim sevgilim."

Bir günde iki şok! Oha lan,resmen Berk sevgilisiymiş! Kapmış valla gül gibi çocuğu ohh, mis! Biz de anca sap sap dolaşalım.
Gizem de benim gibi şoktan bime,bimden şoka girerken ikimiz de 'vay seni şanslı biçız' diye bakıyorduk Derin'e. Aslında güzel kızmış valla. Berk de anca buna bakardı mübarek taş gibi çocuk. Neyse.

Ben anın şaşkolozluğundan ilk kurtulan olduğum için konuşma görevini devralan da ben oldum ve boğazımı temizleyerek konuşmaya başladım.
"Cidden mi? Tebrik ederim. Ee,ne zamandır birliktesiniz?"
"Sevgili olalı 7,5 ay oluyor fakat biz 1 yıl öncesinde tanışmıştık zaten."
Gizem şu sevgili sohbetini kapamak üzere araya girdi.
"Yaa arkadaşlar, çocuklar içeride tek başlarına oturuyorlar ayıp olur şimdi. Hem Buğra bize evi gezdirecekti dimi Masal?"

Dediğim gibi,Gizem şu sevgili muhabbetinden cidden nefret eder. Çünkü eski sevgilileri konusunda biraz takıntılıdır. Daha doğrusu eski sevgilileri kendi eski sevgililerine takıntılıdır! Off,çok karıştı dimi? Neyse. Kısacası Gizem'i hep aldattılar piçler.Ee yani,erkeklere güven olmaz diye boşuna söylememişler. Ben mi? Beni hiiç sormayın. Çünkü ben daha önce kimseye aşık falan olmadım,sadece liseye ilk başladığımda Emir diye bir çocuk vardı-hala var- ondan hoşlanıyordum. Ama sadece hoşlanıyordum. Yanlış anlamayın,şuan ondan hoşlandığım falan yok! Off,neyse biz konumuza dönelim.

Biz Derin'i başımızdan savıp Buğra'nın yanına yani salona ilerledik. Berk ile Aren pes atıyorlardı-tabiki de Aren'i görmemezlikten gelicem- ,fakat Buğra almış eline telefonu,liseli gençler gibi telefon ekranına aptalca gülücükler atıyordu. Yahu bırak,o bize özgü bir hareket! Sen koskoca üniversitelisin ya,bi kendine gel Buğra! Artık bundan sonra Buğra'ya verdiğim gaz, onu belediye başkanı falan yapar benden söylemesi ehehe. Aa,yoksa bu manitasıyla mesajlaşıyo olmasın? Manita yapmış da bize söylemiyorsa darılırım valla.

"Buğra,ne o yoksa manitayla mı mesajlaşıyordun? Hayırdır? Valla manitan var da bize söylemiyorsan çok kötü olur."
"Yok be kızım,ne manitası! Caps okuyodum lan ben ondan gülüyordum ne alaka?"

Tek kaşımı kaldırdım ve emekli dedektif edasıyla-evet çünkü benden anca emekli dedektif olur asdfhs-Buğra'ya döndüm.

"Burada soruları ben sorarım evlat! Ya şimdi bana cevap verirsin ya da telefonunu alırım."

Artık nasıl havaya girdiysem salondaki herkes bize anırarak gülmeye başlarken,Buğra da bana 'napıyo bu mal?' temalı bakışlar atarken fırsattan istifade telefonu kaptım. Buğra'nın farketmesi uzun sürmese de son sekmeleri karıştırdıım vee; evet lan doğru söylüyomuş çocuk,caps okuyormuş kerata ya!
Buğra bana lolipopu elinden alınan bir çocuk gibi bakınca kıyamadım verdim telefonu,yazık.
Edit:Aslında bana kızgın boğa gibi bakıyordu ve zorla telefonu elimden kapmıştı fakat konumuz bu değil.
Bir telefon kapma serüveninden sonra Gizem konuyu dağıtmak için lafa atladı.
"Ya Buğra,bize evi gezdirsene merak ediyorduk."
Buğra kafasıyla onaylayarak 3 oda 1 salon olan evi bize gezdirmeye başladı. Bir dakika ya, ev 3 odalı fakat bunlar 4 kişi. Yoksa bu Derin ile Berk aynı odada,hatta aynı yatakta mı uyuyacaklardı! Oha ama! Terbiyesiz ahlaksızlar,biz Amerika'da mı yaşıyoruz?Burası Türkiye hülooğ!
Kesinlikle onlara kıskançlıktan sövmüyor.
Buğra'ya yanaşıp kolunu mıncıraraktan bana dönmesini sağladım.
"Aah! Ne oluyor Masal ya iyi misin sen bugün?"
Hiç iyi değilim Buğra. Delirttiler beni Buğra.Göt oldum Buğra.
"Ya sen bi bak bana,evde 3 oda var ama siz 4 kişisiniz. Derin'le Berk aynı odada mı kalıyorlar yoksa?Püü,terbiyesiz nomıssızlar!"
Buğra ve Gizem kısık sesle gülerken Buğra konuşmaya başladı.
"Evet aynı odadalar da,yatakları ayrı onların. Biz hep evdeyiz zaten."
'Ben ne alaka' diye düşünürken Gizem'e dönerek ekledi.
"Merak etme Gizmo,gece ses falan yapamazlar sen rahat ol."
Aman Tanrım Didim! Fesat Buğra! Odun Buğra! Pislik Buğrağ! Iykk!
Ben Buğra'nın sırtına hayvanca geçirirken Gizem yüzünü buruşturarak Buğra'ya iğrenç olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Buğra bizim bu halimizi komik bulmuş olacak ki,anırma seansını başlattı. Ama bu anlattıkları komik değil basbayağı iğrençti!
Buğra'nın anırmasını duyan Aren, bizim yanımıza geldi ve Gizem'le benim gözlerimizi pörtleten cümleyi söyledi.
"Yoksa kızlara Berk'le Derin'in aynı odada kaldığını ve Gizem'in onların seslerinden rahatsız olmasına gerek olmadığını mı anlattın? Senin böyle anırmana sebep olan şey kesin kızların buruşturdukları suratlarıdır."
Uygun fiyata medyumculuk dersleri verilir. Aren Kaya,bir telefon yakınınızda!
~~~~~~~~~~~~~~
BÖLÜM SONU! VOTE VE YORUM BEKLİYORUM SİZDEN^^
ÖPÜLDÜNÜZZ:*
>>usengecamasempatik

İşte Şimdi Hapı Yuttum!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin