Cassandra kanepede Bruce ile yayılmış TV izlerken. İçeriye girdiğimde bağırdım: - Hadi çocuk gidiyoruz!
- Nereye?
- Depo patlatmaya! Hahhaha!
- Ya haber-
- Pfff salla haberi boşver. Hadi hazırlan.
- Iyi ya. O gidince bende lavaboya gittim. Elkerimi yıkarken aynaya gözüm gitti. Saçlarımı tekrardan uzatmıstım. Böyle daha hoştum bence. Tabi kısa oluncada gayet sirindimde ben oldum olasi uzun saç severim. Cassandra 'nın seslenmesiyle kendime geldim:
- Hadi Harleeey ! Üzerimde tulum ve çizmeler vardi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Balyazomu ve patlayıcıları aldım. Çocuk beni dışarıda bekliyordu.
- Görüşürüz Brucei! Annecik bir iki saate dönecek. Biriciğime öpücuk atıp seke seke merdivenlerden indim. Cassandra:
- Sonunda gelebildin!
- Bana bak velet yersin topukluyu (Türk versiyonu terlik) ağzına!
Beraber çaldığım bir motorla (Yani ne diyim huylu huyundan vazgeçemez bende suçlu olmaktan bir türlu tam vazgeçemiyorum.)
Bu depoyu gözüme daha yeni kestirmiştim. Eskiden boştu ama şimdi siyah lüks arsbalarin arada oraya gittiğini göruyorum. Neyse nasil olsa az sonra kül olacak😈 Cocuk:
- Hadi yapalım da eve gidelim yaaa.
- Ne tembel seysin sen ya. Bana bak velet benim çırağım olacaksan ben ne dersem o. (Bazen böyle sert davranabiliyorum ama aslında onu çok seviyorum) Cassandra:
- Peki Quinn.
Patlayıcıları deponun her yerine yaymak için ayrılmıştık. Hoplaya zıplaya her yere bombaları serptikten sonra deponun önüne gelmistim. Dur . Bir. Dakika! Siyah takımlı bir adam Cassandra'yı tutuyordu. Cassandra debelenirken:
- Bırak onu seni orangutan poposu herif! Cassandra agzını adamin kolundan kurtarıp bağırdı:
