Hogwarts'ta:
"Cynthia, hiç bir şey söylemeyip gitmek de ne demek!?Merlin aşkına, sen ne yapıyorsun??""Bağırma bana!" Dedi Cynthia.
"Söz ver bana, bu gün bana hiç bir şey sormayacaksın, kızmayacaksın. Bu gün birlikte olacağız. Tamam mı?"dedi Cynthia.
"Bir şeyler mi karıştırıyorsun sen ? " Diye sordu Tom.
"Sadece bir gün Tom, bir gün. Sorularını yarın sor." Dedi Cynthia.
"Tamam,söz."
Cynthia Tom'a sıkı sıkı sarıldı.
Gece yarısı.
Cynthia yatağında doğruldu. Tom yanındaydı,uyuyordu. Sabah olan huysuzluğunu yok sayarsak, bu gün ona çok iyi davranmıştı. Ona son kez baktı, yanağına bir öpücük kondurdu. Sonra ise üstünü giyinip odadan çıktı. Şimdi dumbledore'u bulmaliydi.Kum saati ondaydı. Dumbledore her şeyin farkındaydı, ve her şeyi biliyordu.Cynthia Dumbledore'un odasına yöneldi, Dumbledore oradaydı.
"Demek geldin. Seni burada görmek beni hem mutlu etti, hem de üzdü. " Dedi dumbledore.
"Bu gün yapacağım, hatta şimdi. " Dedi Cynthia. Masanın üzerinde duran kum saatini eline aldı.
"Güçlerini aktardıktan sonra onu başka bir boyuta ışınlayacağım.İyi şanslar,Cynthia." Dedi Dumbledore.
Cynthia kum saatini sıkı sıkı tuttu, gözlerini kapadı ve güçlerini aktarmaya başladı. Sanki her saniye farklı bir işgenceydi. Bunun onu öldüreceğini biliyordu. Bir kaç dakika sonra yere yığıldı. Her şey karardı.
Dumbledore kum saatini aldı, başka bir boyuta ışınladı. 30 saniye içerisinde her şey silinecekti. Gerçeklikleri, ve dünyaları.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tom Riddle||texting
Fanfictionbilinmeyen numara:Söylesene,Riddle bilinmeyen numara:17 yıldır var olduğunu unuttuğum kalbimi tek bir bakışınla nasıl hayata geri döndurdün?