özel bölüm.

1.4K 85 76
                                    

Her gece aynı kabuslar.
Her gece aynı çığlıklar.
Her gece aynı huzursuzluk.

Ben Cynthia Elizabeth Lockwood.

Hogwarts'ta son sınıf öğrencisiyim. Gece terörü adlı bir hastalığa sahibim. Hiç bir doktor, hiç bir büyü hastalığımı tedavi edemedi.

Hogwarts'ta iken hastalığım daha da kötü oluyordu. Gecenin bir yarısı çığlık atarak uyanmak, insanların kötü gözlerle bana bakması ve sayamayacağım bir çok şey. Bu yüzden bana ses geçirmez özel bir oda verildi. Her gece kendi köşeme çekilip herkesten saklanırdım. Hastalığıma lanet okurdum.

Kabuslarımda gördüklerimi hatırlayamıyorum ama hepsinin aynı olduğunu biliyordum.

Baş ucumdaki sürahiden kendime bir bardak su doldurdum. Uykum kaçmıştı. Biraz kitap okumak istedim.

Şansımı sikeyim. En sevdiğim kitabı kaybetmiştim.

Küfür ederek uyumaya çalıştım.

Sabah ilk işim annem ve babamı aramak oldu.

Annem ve babamı çok seviyordum. Babam hayatımda görüp görebileceğim en merhametli insandı. Bu özelliği yüzden kötü işlere bulaşan ailesinden kaçmış, kendi hayatını kurmuştu. Annem de babamı çok seviyordu. Bin kere de dünyaya gelse yine babamla evleneceğini söylüyordu. Ikisi de safkan olmasına rağmen hiç ırkçılık yapmamıştı bu güne kadar.

Annemlerle konuştuktan sonra kütüphaneye inmeye karar verdim.

Kaybettiğim kitap bir klasikti ve ilk dersime daha çok vardı.

Erkek arkadaşım olan Brandon benim muggle edebiyatı aşkıma anlam veremiyordu ama yine de bana her gece yatmadan önce bir sayfa bile olsa okuyordu. Hastalığımı da biliyordu ama bana bir gün bile olsun önyargı ile yaklaşmamıştı.

Kütüphane her zamanki gibi soğuktu, bu yüzden cübbemin üzerine paltomu giymiştim. Sihirli telefonumu çıkardım. Bu telefonu sihirlemek 1 ayımı almıştı. Büyüyü kendim yazmıştım ve üzerinde çok çalışmıştım. Istediğim konuda olan kitapları kolayca bula biliyordum bu telefon sayesinde.

Parmaklarımı telefonun üstünde gezdirdim ve istediğim kitabı arattım.

Küçük bir büyüyle istediğim kitabı aldım.

Hassiktir. Kitapla beraber küçük bir not defterini de düşürmüştüm.

Not defterini elime aldım ve cebime sıkıştırdım. Sonra oturup kitabı okumaya başladım. Zaten kısacık oldugu için neredeyse bitmişti. Son sayfaya geldiğimde garip bir şey sezdim. Biri küçük bir cümle sıkıştırmıştı o sayfaya.

"Kazanmak için ruhumun iyi tarafını öldürmeliyim. Tek bir kırıntı bile kalmamalı.
-Tom Riddle."

Tom Riddle. Bana çok tanıdık gelen bir isimdi. Bu isim bana adeta bir dejavu veriyordu.

Elim cebimdeki not defterine uzandı.

"Süper şeytani olmayan rüya defterim. Tom Riddle."

"Bir kız var. Her gece rüyalarıma giren, ela-yeşil gözlü bir kız. Sorun şu ki, o gerçek değil.Her gün uyumak için sabırsızlanıyorum. Çünkü onu görmek istiyorum. Hem de ondan nefret ediyorum. Benim iyi tarafımı ortaya çıkarıyor gibi hissediyorum. Onu öldürmek istiyorum ama yapamıyorum. Onu öpüyorum,ona gülümsüyorum, sarılıyorum. Sanırım onun beni serbest bırakması için bu satırları yazıyorum."

Küçük not defterinin diğer sayfasını çevirdim. Bir fotoğraf vardı. Çok eskiydi. Fotoğrafı elime aldım. Çok yakışıklı bir çocuk, gülümsüyordu. Bir anda vücudumdan elektrik akımı geçti. Onu tanıyormuş gibiydim. Fotoğrafı çevirdim. Arkasında Tom Marvolo Riddle yazıyordu.

O an anladım, bu bir anagramdı. Bu fotoğraf, karanlık büyücü Lord Voldemort'a aitti.

Kütüphaneden bir hışımla çıktım.

O fotoğrafı ve not defterini tereddüt etmeden yaktım.

Ne gariptir ki, bu olaydan sonra hastalığım yok oldu.

Bölümü beğendiniz mi?

Tom Riddle||textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin