"Emin misin?Atladığın bir şey yok değil mi?" Dedi Tom.
"Eminim,yok. Her kimse sana da saldıracak." Dedi Cynthia.
"Saldırsa bile,bir şey yapamaz.Bu saat sadece beni değil,ikimizi de koruyor." Dedi Tom.
"Brian ola bilir mi?Ya da Brandon?" Diye sordu Tom.
"Hayır. Ama benim bir teorim var." Dedi Cynthia.
"Annemle ilgili ola bilir. Kehanet,annemin psikopatlığı,babam.Belki de her şeyin anlamı vardı. 13.bebek olduğumu biliyordum hep. Ama sanki bir şey vardı eksik olan. Belki de bu kehanetin ardı vardı." Dedi Cynthia.
Gelen telefon aramasıyla ikisi de şaşırdı.
"Kim arıyor?" Diye sordu Tom.
"Annem.Ne kadar da garip." Dedi Cynthia.
"Bizi dinliyor. Her şeyden haberi var. Höperlörü aç."Diye emr etti Tom.
"Alo,Elizabeth.Şu an Hogwarts'a geldim. Seni görmek istiyorum.Odana geliyorum şimdi." Dedi Bayan Lockwood.
Hem Tom,hem Cynthia tetikteydiler. Bayan Lockwood odaya cisimlendi.Sahi,bu kadın nasıl cisimlene bilmişti?
"Ah,tatlım,seni ne kadar da özlemişim" dedi en yapmacık gülümsemesini yüzüne yerleştirerek.
"Bu arkadaşın da kim?" Diye sordu ardindan.
"Arkadaş değiliz." Dedi Tom soğukkanlılıkla.
"Ah,anlıyorum. Gençlik halleri." Dedi Bayan Lockwood.
"Elizabeth,tatlım,seni doktora götürmeye geldim." Diye devam etti Bayan Lockwood.
"Burası Hogwarts. Hastaysam iksir içerim olur biter." Dedi Cynthia.
"Tatlim,bence bir yabancınin yaninda bunları konuşmayalım." Dedi Bayan Lockwood.
"Adim Tom Riddle. Ayrıca yabancı değilim." Dedi Tom. Sonra ise yüzüne şeytani bir sırıtış yayıldı.
"Ah,gelip geçici olan hevesler. Hogwarts'ın bunlarsız ne tadı kalır ki?" Dedi Bayan Lockwood.
"Gelip geçici heves?Bayan Lockwood,biz Cynthia ile 1 ay önce evlendik. 2 hafta sonra, Cynthia'nin doğum gününde resmi nikah yapacağız." Dedi Tom.
Bayan Lockwood'un yüzü tamamile değişti. Eli asasına uzandı.
"Sizi küçük,kanı bozuk,melez haşareler!" Dedi Bayan Lockwood.
"Ikinci bir hakaretinde avada kedavra yiyeceksin." Diye uyardı Tom onu.
"Ah,öyle mi? O zaman kehaneti asla öğrenemeyeceksiniz." Dedi Bayan Lockwood.
"Tom,daha bir şey yapma. Anlatsın ne anlatacaksa." Dedi Cynthia.
"Anneni tanırdım,Tom. Onunla aynı yildaydik. Ikimiz de Slytherin'dik. Akıllı biriydi aslinda.Hedefleri vardı,dersleri iyiydi.Sonra babanı gördü. Ona aşık oldu. Saplantı haline getirmişti babanı. Ona aşk iksiri verdi,evlendiler. Sonra ise sen doğdun. Baban ise kaçıp gitti. Zavalli anneciğin de hem senin doğumunun tramvasından,hem de depresyondan öldü." Dedi Bayan Lockwood.
"Kapa çeneni,bunların hepsini zaten biliyorum. Şimdi neden kendi öz kızına saldırdığını söyle." Dedi Tom.
"Ikiniz de aptalsınız. Özellikle de sen,Elizabeth. Sence o kadar insan gücünü ve hayatını sırf sen iki üç kişinin kaderiyle oynayasın,geleceği ve geçmişi göre bilesin diye mi feda etti?Sen sadece bir başlangıçsın. Siz sadece bir başlangıçsınız." Dedi Bayan Lockwood.
"Ne saçmalıyorsun sen?" Diye sordu Cynthia.
"Karanlık lordun ve neredeyse gelmiş geçmiş en güçlü cadının çocuğu. Kehanet bu." Dedi Bayan Lockwood.
"Bu çocuk ölüleri geri getirecek,istediği kişilere sihir,ailesine ise sonsuz ömür bahş edecek. Ataların bu yüzden öldü. Sonsuz ömür,güzellik ve sihir için."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tom Riddle||texting
Hayran Kurgubilinmeyen numara:Söylesene,Riddle bilinmeyen numara:17 yıldır var olduğunu unuttuğum kalbimi tek bir bakışınla nasıl hayata geri döndurdün?