HEYECAN VE UMUT

HEYECAN VE UMUT - Bölüm 33

Esra'nın içindeki  kafes duvardan  2m en , 2m boy olarak  tavandan yere  kadardı.   Saat 03 .00 gibi kafesin içinde uyanmıştı. Efendisinin üstünü örttüğünü görmüştü. Tuvaleti gelmişti ama  dışarı çıkamıyordu. 

Oda'nın içinde perdelerin arasından bahçe lambalarının ışığı  süzülüyor  sadece ortada duran masanın üstüne vuruyordu.  Esra tuvaleti geldiği için Efendisi'ne seslenmek istiyordu ama çekiniyordu. Evde hizmetliler  onun sesini duyup Esra'yı  o hale kilitli ,çırılçıplak halde görürlerse diye.  Tuvaletini biraz geçirebilmek  için kafesin içinde ayağa  kalkmış  bir o yana bir bu yada  dolaşmaya kendini sıkmaya çalışmıştı. O sırada  yürürken   duvar kenarında duran içinde  su dolu  mama kapına ayağı çarpmış  içindeki suda biraz yere  biraz ayağına dökülmüştü. Dökülen suyu Efendisi'nin üstüne örttüğü  pike ile  kurulamıştı.  Yeniden köpek yatağında  büzüşerek  yatmıştı. Kendini sıka sıka  yeniden uyumaya çalışmıştı.

Sabah olmuştu . Efendisi  sabahın erken saatinde  kalmış, Bdsm odasına  gitmişti.  Koltuğuna oturup  Esra'yı seyretmeye başlamıştı. Sabah kahvesi elindeydi.  Zor bir gece olmuştu  Esra için . Efendisi  Esra'ya bakarken biraz altına  kaçırdığını görmüştü. 

Esra uyanmıştı. Fark etmişti altına kaçırdığını. Efendisini görmemişti daha . Tam toparlanmaya çalışıyorken

- Kızım Günaydın

demişti Efendisi . Esra bir an Efendisinin sesini duyduğunda  kendinden çok utanmıştı. Efendisi yumuşak bir sesle

- Artık bir dahaki sefere  senin  altını da bağlamam lazım. Daha bir bebek olduğunu unutmuşum.

diye takılmıştı. Esra cevap verememişti sadece olduğu durumdan kaçmak mümkün olsa   gitmek için her şeyini verirdi. Efendisi  kafesin kilitini açmıştı.

-Hadi çık dışarı  odaya gidip duş al ,temizlen kızım 

Esra  yavaşça kalkıp çıkmıştı kafesten. Efendisi'nin üstüne örttüğü pikeye sarılmıştı ama  pikede  ıslanmıştı. Bir an Banyoya gitmek için hareket etmişken aklına evdeki hizmetliler aklına gelmişti. hemen orada durup heyecan içinde 

-Efendim  böyle çıkamam ya görürlerse 

demişti. Efendisi  onun için sabahlığını getirmişti yanında. 

-Ben sana odaya git demedim mi?  Ben mi  her şeyi düşüneceğim etrafına biraz baksana 

Esra her sözümde  tokat gibi cevaplar alıyordu Efendisinden.

Esra etrafa baktığında  sabahlığını görmüştü . Üstündeki ıslak  pikeyi kafesin içine  bırakıp sabahlığını alıp koşar adımlarla  yatak odasına koşmuştu. Gözlerinden yaşlar akarken  sabahlığını çıkarıp  duşa girmişti. Duş fıskiyesini  asıp  duş süngeri ile   tüm vücudunu kanatacak şekilde duş alıyordu Esra ,bir yandan da hıçkıra hıçkıra  ağlıyordu.

Efendisi salona geçmişti. Hizmetlilere Bdsm odasını temizlemelerini söylemişti.  Neskafesini içiyordu  Esra'nın gelmesini bekliyordu  

Esra biraz sakinleşmişti sıcak suyun altında .  Kendi yaptıklarını ,dediklerini düşünüyordu. "Ben ettim Ben buluyorum Neden şikayet ediyorum  neden utanıyorum " diye kendi duygularıyla savaşıyordu.

Duştan çıkmıştı. Odaya geçip yatağın kenarına oturmuştu. Saçlarından damla damla sular ayağına dökülüyordu. En çok içine oturan Efendisinin senin artık altını bağlayalım sözü olmuştu. Su durumda dışarıdan biri baksa Esra'ya  ayaklarının orası ıslanmıştı. Aklına kafesin içindeki hali gelmişti.