HEYECAN VE UMUT Bölüm - 3

13.1K 79 2
                                    

Koray bey masadan whisky bardağını alıp kaldıktan sonra Esra  masadan kalkarken  tasmaya gözü takılmıştı. Masadan alıp almamak arasında kalmıştı. Koray Bey de Esra'nın duraklamasını fark etmişti.  

İlk defa onunla dalga geçer bir tonda   "Onu boynuna takmamı bekliyorsun değil mi? " diyerek gülümsemişti. Esra'nın kalbi küt küt atmaya , yüzü kızarmaya elleri titremeye başlamıştı bu sorudan sonra. kendine ,vücuduna hakim olamıyordu. cevap veremiyordu .O kadar istekli olduğunu  göstermek istemiyordu. 

- Tasmayı takmak için önce seni hazırlayacağım  sonra hak ettiğin gibi boynuna takacağım  bana aidatı onunla göstereceksin Esra .

Esra sadece başını sallayabiliyordu. kendini çok kasmıştı. Salona doğru o önde  Koray bey elinde tasması ve içkisiyle salona doğru hareket etmeye başlamışlardı. Koridor dan geçerken yan gözüyle aynada  Koray bey e bakmaya çalışıyordu.

Salona ilk girdiğinde gözüne  yerdeki tealightlar çarpmıştı. Bir anlam verememişti.Şömine yanmıştı. Odanın sıcaklığı  20 dereceydi.  Koray bey, elindekileri koltuğun yanındaki sehpaya bırakıp ,takım elbisesinin ceketini asıp koltuğa oturmuştu. Ayak ayak üstüne koyup eline  kamçıyı alıştı.

Esra tam karşısında elleri arkada  bekliyordu. Sürekli birbirleriyle konuşurken bu anı anlattırmaya çalışmıştı Efendi adayına .Onun söylemlerine göre  Efendisinin karsısında başı önde  bekliyordu . Oda içinde müzik setinden  instrumental sarkılar çalıyordu. 

 Koray bey Esra 'ya  ilk emrini vermişti. 

- Terliklerini ve çoraplarını çıkar , yalın ayak olarak tealightların yanına git  ve orada bekle...

Esra heyecanlanmıştı , ayağından terlikleri çıkarıp yanına düzgünce koymuş , ipek elbisesinin biraz yukarı çıkararak ince çorapları çıkarmaya başlamıştı. Heyecandan bir an düşecek gibi olsa da Efendisi onu omuzlarından yakalamıştı.

-Teşekkürler Efendim yardımınız için demişti .hem de utanmıştı kendi başına çıkaramadığına. 

Çıplak ayaklarla üstünde  elbisesi ile  tealightların yanına gitmişti Duvara yaslanmadan  ayakta duruyordu.

Efendisi, -Neden orada duruyorsun biliyor musun Esra?

- Hayır Efendim diye mırıldanmıştı ağzının içi kurumuştu sesi zorlukla çıkmıştı.

Efendisi Esra'nın ilk cezasını duvara yüzünü vererek tealightların üzerinde 10 dakika parmak uçlarında durduracaktı. 

Gür ve  sert bir sesle , 

-Şimdi bugün yaptığın hatanın ve bana Selin adını söylemediğin için   parmak uçlarında  tealightların oraya gidip  topuklarını havaya kaldırıp yüzüstü duvara yaslanacaksın.  tealightlar  topuklarının altında yanacak.

Esra bir anda yaptığı hataları hemen çekeceğini  düşünmemişti. Hem nasıl dayanırım  diye korkarken  bir o kadar da ıslanmıştı. göğüs uçları sertleşmiş sutyenin içinde acı vermeye başlamıştı.

- Ama Efendim ....

-Dediğimi yap hemen Esra  diye sertçe cevaplamıştı Efendisi

Esra parmaklarının üstüne doğru çıkıp  suratını duvara çevirmişti . İçinden yalvarmak  geliyordu yapmamak için ama aynı zamanda da ya beni kabul etmezse diye  düşünceler kafasından geçerken  Efendisinin  eline deki kamçıyı sertçe  yere vurusunu duymuştu .

Hızlıca tealightların oraya parmak ucunda geçerek  topuklarının altında ateşin sıcaklığını hissetmeye başlamıştı.

İş yerinde  çoğu zaman  topuklu ayakkabı  giydiği için ilk başlarda sadece  topuklarına gelen sıcaklığı hissediyordu Esra.

- Ne zaman dayanamayacak duruma geldiğinde haber ver bana ...

- Tamam Efendim diye cevaplamıştı.

Zaman geçtikçe parmakları acımaya başlamıştı Esra. Bir yandan da artık ıslaklığı  baldırlarından aşağıya doğu kayarken hem utanıyor ya Efendim fark ederse  diye  bacaklarını birleştirmeye  çalışıyordu. Durumunu kurtarabilmek için

-Efendim artık bırakabilir miyim? hatamı anladım Efendim Lütfen bırakayım demişti.

O kadar artık acıyla dalmıştı ki Efendisinin arkasına geldiğini fark etmemişti Esra.

Efendisi onu omuzlarından tutup geriye doğu çekmiş kendi vücuduna  yaslamış onu sımsıkı sarmalamıştı. Omuzlarına küçük öpücükler koyup  

- Aferin Kızıma, acı eşiğin senin yüksek anladığım  demişti.



"Hikaye üzerinde kullanılan resimler  sadece olayları gözünüzün önünde canlandırabilmek için  konulmuştur . "

HEYECAN VE UMUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin