HEYECAN VE UMUT - Bölüm 2

12.5K 79 6
                                    

  Sandalyesi  geriye doğru çekip , ayağa kalkmıştı Esra . Kalbi küt küt atıyordu.  Oradan hemen koşarak salona gitmek için  neler vermezdi ... Yavaş adımlarla  heyecanını gizlemeye çalışıyordu. 

Koray bey, Elinde  whisky  bardağıyla  Esrayı  odaya giderken  izliyordu. 

Whiskysinden  bir yudum alıp evin hizmetlisine şömineyi yakmasını  ve   yan tarafında  yere 45 cm aralıkla yere tealight koymasını  ve onları yakmasını emretmişti. Hizmetli Salona gidip  şömineyi  yakmıştı. Şöminenin yan tarafına Tealight ları yere koyup  yakmıştı. 

Salondan çıkarken  ışıkları  azalmış   Salon da Şöminenin  ateşi yerde 2 tane tealight'ın ışığı  ve pencereden  süzen ay ışığından başka  4 duvarda bir tane JifengCheng  İskandinav Cam Kutu lambasından  süzen ışıklar vardı.

Yemek salonuna  döndükten sonra hizmetli   Koray bey kendisine yemekten sonra izinlisin evine gidebilirsin demişti. Hizmetli  yemek servislerini  masaya servis ederek  içecekleri de masanın  kenarına  bırakmıştı. 

Şoförüme söyle seni evine bırakıp geri dönsün Her şey için teşekkürler... demişti.

Artık Evde  Koray bey ve Esra  yalnız kalmışlardı.

Esra Salona vardığında  rahatlamış derin bir nefes  çekmişti. Sehpa'nın üstünde  duran tasmaya bakarken içinden "ben istedim bunu,heyecanımı yenmeliyim , ya beni beğenmezse , ya yapamazsam "diye  düşünceye dalmıştı. Tasmasının  ortasında bir mavi taş vardı. Çok sevişti.

Esra tasmayı alıp yemek salonuna doğru yürümeye başlamıştı. Tasmayı  boynuna tutup nasıl gözüküyor diye koridorda ki aynada  kendine bakarken  geç kalmadan  yemek odasına  geç kalmamam lazım  demişti içinden. 

Her zaman Efendi adayının Koray beyin  hatalar konusunda kendine ilk başta ağır cezalar vermeyeceğini dediğini  hatırlayıp elinde tasması ve deri kordonuyla  ellerini arkasına alarak yemek odasına  girmişti. 

Çok heyecanlıydı. Göğsü hızlı hızlı atıyordu. Başı önündeydi. Elleri  arkada tasmayı sımsıkı tutmuş  yavaş adımlarla yemek masasına bakarak  gelmişti.

Esra derin bir nefes çekerek , Tasmayı  size mi vereyim  diye bir çırpıda ağzından çıkıvermişti.

Masanın kenarına koy.ilk önce onu hak edeceksin .diye sertçe  cevaplamıştı Efendisi.

Bir anda içinde  yeniden korkuları canlanmış ama göstermemek için hızlı bir şekilde masanın kenarına tasmayı koymuştu.Derin derin nefes alıp  Başı önde oturuyordu Esra.Bardağından bir su içmek için elini uzattığı anda

Koray bey, 

- Heyecanlısın  ,  bu çok  normal Esra. Bugün yaptığın hatayı hatırlıyorsun değil mi? 12:06 da mesaj atmıştın.

-Evet Efendim diye içinden geçerken  Evet Koray bey çıkıvermişti ağzından

- Esra Ne zaman  kendini hazır hissedersen o zaman Efendim diye  hitap edeceksin  anladın mı? 

- Esra derin bir nefes çekerek içine ilk defa Koray beyin yüzüne bakarak  "Anladım Efendim " demişti. Esra'nın suratı kızarmıştı. Artık Koray bey'i Efendisi olarak  kabul etmişti. Kendini rahatlatmaya çalışıyordu.

Yemek boğazından zor geçiyordu. Artık Koray beyi Efendisi olarak kabul etmişti.Tek geriye  kalan tasmasını  boğazına ne zaman takacağı  aklından çıkmıyordu.

Koray bey Esra 'ya  Artık hazır hissediyor musun Esra? Koray bey yine yumuşak tonda onu rahatlatıcı şekilde konuşuyordu.Esra  da onun bu konuşmalarıyla iyice rahatlamaya başlamıştı. Ama gözünü masanın kenarında duran tasmadan ayıramıyordu.

Esra - Efendim , izin verirseniz bir bardak Bira alabilir miyim ?

Koray bey , Efendisi  ona bir bardak bira vererek  onunla birlikte  whisky'sinden bir yudum almıştı.

- Yemeği beğendin mi Esra ? 

- Evet Efendim.Çok güzeldi  

- İstersen  Artık Salona  geçelim Esra  İçkilerimizi  orada içeriz. 




HEYECAN VE UMUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin