HEYECAN VE UMUT Bölüm - 4

13.4K 75 2
                                    


İlk defa Efendisi  ona bu kadar yakınlaşmış  Esra'ya sarılmıştı. Şimdi ye kadar ona hep sert davranan Efendisi Esra yı  kucağına alıp onu koltuğa doğru götürmüştü.   Efendisinin kolları arasında  koltuğa oturmuşlardı. Esra  yaptığı hatadan dolayı  Efendisine bakmaya çakiniyordu.

- Çok canın yandımı Esra?

- Topuklarım acıyor Efendim  ama hak ettim sanırım bir daha dediğiniz emirleri tam zamanında yapıcam.

Efendisi bu cevabından sonra   esranın saclarını oksamış başını kaldırarak  dudaklarını yaklastırarak  esra yı ilk defa öpmeye başlamıştı.Esra da Efendisine karşılık veriyor ona ilk defa sarılmıştı. Vucutları birbirine yapışmıştı.

Esra hep bu anı hayal edip  duruyordu. artık gerçek olmuştu hayalleri.

Topuklarındaki acıyı unutmuş , Efendisini mutlu etmeye  çalışıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Topuklarındaki acıyı unutmuş , Efendisini mutlu etmeye  çalışıyordu. 

Efendisi bu öpüşün ardından   Esra  yı Ayaga kaldırmıştı.  Artık seni özgürleştirmenin zamanı geldi  değil mi Esra?  diye gülümsemişti.

Sert bir şekilde

- Git odanın ortasına  ve dans ederek ustundekileri çıkar ve çıplak kal.

Esra  hem bu anı bekliyor hem de saşırmıştı.  hep kafasında canlandırdığı  Efendisnin karsısında soyun artık demesiyle  çıplak kalacağıydı ama şimdi birde dans etmesi  gerekiyordu.

-Efedim lütfen dans etmesem...

-Ben ne dersem  onu yapıcaksın .Lafımı bana tekrarlatma  diye bagırmıştı Efendisi...

Bağırmasıyla Esra'nın gözleri dolmuştu. Kendini ağlamamak için tutuyordu çok sert söylemişti Efendisi. Onu kızdırmak istemiyordu.Korkuyordu.Yavaş adımlarla uzaklasıyor gözlerini kacırıyordu Efendisinden .

Efendisi  muziğin sesini yükseltmişti.  Love me like you do şarkısı çalıyordu.

Odanın ortasına gelmiş, yavaş yavaş sallanmaya baslamıştı. Ama eli ayağı birbirine giriyordu dans ederken . hem utanıyor ,hem ne yaparsam daha kızdırmam diye düşünceler içinde kendini toparlamaya çalışıyordu .

Efendisi Ona bakıyordu. Koltukta  oturmuş elinde whisky bardagını almış  içerken  Esra yı  yukardan assağıya doğru gözleriyle soyuyordu...

-  Ne bekliyorsun Esra?  hadi ... Müziğe  kulağını ver   onunla birlikte  çıkar kıyafetlerini. 

Esra boynundan elbisenin askısının kopcasını açmak için ellerini boynunun arkasına götürürken  elbisesi bir anda assağıya düşerse nasıl toparlayacağını düşünüyordu. Kopçayı actıktan sonra  elbiseyi askılarından tutmaya calışmıştı.

- Bırak elbiseyi esra bacaklarından süzülsün assağıya.

Yüzü kızarmaya  başlamış  , heyecandan nefes almayı unutmuştu.  elbise vucudundan assağıya doğru  kaymış ayaklarının orda toplanmıştı.  Efendisinin  dizlerine koşup  oturmak istiyordu. Artık çırılçıplak kalmıştı . Sadece vucudunda bileklerinde  ve ayaklarında  deri bilekler kalmıştı. İleri hareketlenmeye yeltenmişti ki 

- Git Tasmanı al ve dizlerimin dibine gel otur. 




HEYECAN VE UMUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin