Belki bir hataydı ama bu hatayı her seferinde tekrarlamaktan yorulmamıştım.
Şimdi ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
Ruhani hisler dört bir tarafımı sarıyor.
Kaçmak istiyorum ama bir o kadar da kalmak.
Ölüyorum, hissettiğim duygular gözlerimi kör edi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Anneme akşam yemeğine geleceğimizi söyledim."
Jimin ile beraber okula gidiyorduk. Derin bir nefes verdiğimi duyduğunda devam etmişti.
"Üç kere erteledik Lisa. Seni çok merak ediyor. Olmaz diyemezdim."
Jimin'in annesi onun dediğine göre melek gibi bir kadındı. Aynı zamanda her gün Jimin'i aradığı için oğluna ne kadar düşkün olduğunu biliyordum. O da aynı benim gibi tek çocuktu. Bu yüzden annesi iki kat daha fazla ilgiliydi.
"Keşke bana da sorsaydın."
Böyle ciddi ortamları sevmiyordum. Jimin için annesi çok önemliydi biliyordum. Annesine aşık olan insanlardan biriydi bu yüzden annesi benim için de önemliydi ama... Son yaşadığım bir haftayı düşününce bu yemeği istemediğime karar veriyordum.
"Sevgilim dört senedir beraberiz. Senin için bir problem olmayacağını düşündüm."
Jimin'in benim yerime kararlar veriyor oluşu başta umrumda olmasa da artık canımı sıkıyordu. Düşüncelerim ile ilgilenmiyordu. Benim yerime karar veriyordu. Bir ara bunun beni rahatsız ettiğini ona söylemeliydim.
"Problem değil zaten. Sadece... Ödevim vardı. "
Arabanın durduğunu hissettiğimde dışarıya bakmış ve okula geldiğimizi görmüştüm. Çantamı koluma takarken Jimin belimden tutup beni kendine çekmişti.
"Bu akşamı atlatalım. Kadavran olmaya razıyım."
Jimin gözlerime sevgi ile baktığında gülümsemiştim. Eğer mutlu olacaksa hayır demeyecektim. Ona çok fazla borcum vardı.
"Pekâlâ..."
Jimin dudaklarıma bir öpücük kondurup "teşekkür ederim" demişti. Ah zaten içimde büyük bir vicdan azabı varken bir de ailesi ile tanışacak olmak... Ah cidden battıkçabatıyordum.
"Görüşürüz."
Arabadan indiğimde Jimin beklemeden gitmişti. Holding'e gidiyordu. Beni aldıktan sonra ilk derslerinin iptal olduğunu öğrenmişti.
"Nasıl başarıyorsun?"
Demir kapının önünde sigara içen Jungkook bana bakmıyordu. Gözleri ayağıyla hareket ettirdiği taştaydı.
