Yaklaşık on beş dakika sonra pek de iyi sayılmayan bir eve geldik.İçeri girdiğim de buranın bardan daha kötü bir durumda olduğunu görmüştüm.Bir insan burada nasıl yaşayabilirdi?
Çekingen bir şekilde evin salonuna girip onun bir şeyler demesini bekledim.Evde göründüğü üzere sadece iki oda vardı.Sanırım tek kalıyordu.Benim gibi.
Ben ayakta dikilirken o masanın üstündeki şişeleri ve atıkları mutfağa götürüyordu.Ben de ona yardım etmek için yaklaşıp birkaç şişe aldım.Mutfağa girdiğim de mutfağın daha da kötü bir durumda olduğunu gördüm.Ve sonunda dayanamayıp konuştum.
"Bu mutfak çok pis.Farkında mısın?"
Elindekilerin bazılarını çöpe atıp bana döndü.Sanırım bu durumu farkındaydı.Ama çok da umrunda değildi.
"Rahatsız olduysan temizleyebilirsin."
Evet rahatsız olmuştum.Sanki kendisi değildi.Bence mutlaka rahatsız oluyordur.Ona gözlerimi devirerek konuşmaya başladım.Eğer bir süre birlikte kalacaksak iyi anlaşmalıydık.
"Yardım edecek misin?"
Derken bulaşıkları yıkamaya başladım.Yoksa gün geçtikçe daha da birikecek ve fena bir hal alacaktı.İsmini hala sormadığım çocuk ise yanıma yaklaşıp bana yardım etmeye başladı.
"Edeceğim."
Birlikte bir süre mutfağı topladığımız da oldukça yorulmuştum.O yüzden içerideki kanepeye geçip oturdum.Bu sırada o da masanın yanındaki sandalyeye oturmuştu.
Sanırım artık ismini sormam gerekiyordu.Bir şekilde tanışmalıydık.Hiç tanımadığım biriyle aynı evde olmak beni biraz rahatsız etmişti.
"İsmin ne?"
Cebinden sigara paketini çıkardı.İçinden bir tane alıp ağzına götürürken konuşmaya başladı.
"Bora.."
Demek adı Bora'ydı .Kendi gibi ismi de hoştu.Kumral dağınık saçları yüzünün önüne düşmüştü.Dudakları ise oldukça dolgun ve çekiciydi.Giyim tarzıyla da kendine serseri bir görünüm vermişti.
"Benim adımı sormayacak mısın?"
Adımı sormaması dikkatimi çekmişti.Ne yani merak etmiyor muydu?Burada daha ne kadar birbirimizi tanımadan kalacaktık ki?Günlerimiz bu kadar sıkıcı geçmemeliydi.
Ben ona merakla bakarken bir şeyler söylemesini istedim.O da sigarasının dumanını bana doğru üfleyerek konuşmaya başladı.
"İsmini söylemek için benim sormamı mı bekliyordun?"
Bu sorusuna yanıt vermeden direk ismimi söyledim.Bu anlamsız konuşmaya devam etmek istemiyordum.
"İsmim Ada."
Sigarasını söndürüp bir tane daha yakarken ona yaklaşıp paketinden bir tane sigarada ben aldım.Çakmağını alıp dudağıma koyduğum sigarayı yaktım.Daha sonra onu tanımak için sorularını sıraladım.
"Kaç yaşındasın?"
Bu sorum onu güldürürken ben yanındaki sandalyeye oturmuştum.Komik olan neydi?Boş bakışlarımı ona gönderirken niye güldüğünü anlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELALI
Genç Kız EdebiyatıBu bir kaçış hikayesi. "Şimdi ne yapacağız?" "Yapmamız gereken tek şey kaçmak."