Özür Dilerim

4.5K 448 175
                                    


Selam arkadaşlar, şok oldunuz demi!
Evet, bu bir yeni bölümdür, kemerlerinizi bağlayın ve yorum yapmaya hazırlanın, çünkü bölüm düz yazı.
Teori insanı değilim ama bölümde, ilerideki bölümlere yönelik birkaç spoi bıraktım, bakalım tahminleriniz neler 👀🤭

Bölümü rüşvetle yazdım bu arada, yoksa bu kadar erken gelmezdi asla.
İyi okumalar 😚💞

***

Jung Hoseok

"Yüksek affına sığınarak soruyorum." Elimdeki patlamış mısırı ağzına tıkıştırırken bana ters bir bakış atmasına sebep olmuştum. Çok uzatmadan önüne dönüp terli Hyunjin'i izlemeye geri dönmüştü ancak kulağının bende olduğunu biliyordum. "Neden diğer kolunu kullanabiliyorken sana mısırı ben yediriyorum?"

"Çünkü gözüm üzerinde ve bir şeyler çeviriyorsun. Güvenimi kazanmak için bana hizmet etmen gerek." Umursamazca cevaplayıp sakat olmayan elini patlamış mısır paketine atmıştı.

"Bu haksızlık. Kölen olmam için mi getirdin beni buraya?" Sinirle söylendiğimde sonunda koyu gözleri beni bulmuştu.

"Hoseok, buraya oğlancılık oynamaya geldik. Şu basketbol çocuklarından birini kesmeye başla hadi." Benim dediklerimi tamamen görmezden gelmesi kaşlarımı daha çok çatmamı sağlamıştı.

Kim Taehyung lanet olası en yakın arkadaşımdı ama aynı zamanda salağın tekiydi.

Önüme dönüp Taehyung gibi Hyunjin'e odaklanmak yerine basketbol oynayan takımı izlemeye başlarken cebimdeki telefonun titrediğini hissetmiştim. Yoongi'den geldiğini tahmin ediyordum. Bana Taehyung'la gitmememi söylemişti çünkü erkek keseceğimden şüpheleniyordu. Ona bunu umursamadığımı, yalnızca Taehyung'un çenesini kapatmak için gideceğimi söylemiştim ama pek umursadığı söylenemezdi.

Telefonu elime alıp mesajına bakarken bir yandan Taehyung'un Hyunjin hakkında ağzının sularını akıtarak konuşmasını dinliyordum fakat umursadığım söylenemezdi.

'Soyunma odasına gel.'

Mesajını okuduktan sonra Yoongi'nin de okula geldiğini anlayıp panikle ayaklandım. Bu hareketim Taehyung'un sözünü kesip kaşlarını çatarak bana bakmasına sebep olmuştu. "Nereye?"

Ona doğruya yakın bir şeyler söylemem gerekiyordu. Ya da direkt doğruyu. "Sikiştiğim çocuk gelmiş, gidiyorum."

"Tanrı aşkına onun burada ne işi var? Gruptan görmedi mi mesajlaşmalarımızı?" diye sinirle sorduğunda omzumu silktim.

"Bebeğim biz birbirimizin ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Şu an bana ihtiyacı varsa ne yapabilirim?" diye ukalaca konuşup sırıttığımda Taehyung yüzünü buruşturmuştu.

"Cidden o çakma Einstein'le yattığına alışabileceğimi sanmıyorum."

"Şimdiden alışmaya çalışsan iyi edersin." diye umursamazca konuştuğumda bir yandan da içimden bunlara Yoongi ile sevgili olduğumu söylesem nasıl bir kıyametin kopacağını düşünüyordum. "Hadi, ben gittim." Cümlemi bitirir bitirmez yürümeye başladığımda arkamdan seslendiğini duymuş fakat cevap vermeden yürümeye devam etmiştim.

Cracked Boys - [BTS]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin