***Jeon Jungkook
"Baştan söylüyorum, dokuzuncu sınıfların katını ben temizlemem." Sağ tarafımda duran Jin Hyung ortaya doğru konuştuğunda suratını buruşturduğunu görmüştüm. Okulumuzun dokuzuncu sınıfları... gerçekten pasaklıydı.
"Ben de temizlemem!" Yoongi de anında atlamıştı. "Geçen gün bir tanesinin yere düşürdüğü bisküviyi alıp ağzına attığını gördüm. Kendileri böyleyse, sınıflarını düşünemiyorum." Aynı şekilde yüzünü buruşturmuştu.
"Kimse dokuzuncu sınıfların katını temizlemek istemiyor, bence orayı karantinaya alıp rahat bırakalım." Bu defa da sol yanımda duran Jimin konuştuğunda Namjoon hariç herkesin onu onayladığını gördüm.
"Bu imkansız." dedi Namjoon her zamanki çatık kaşlı ifadesiyle. Cidden, bu adam yalnızca bizimle dalga geçtiğinde mutluydu sanırım. "Müdür her tarafı dip köşe temizleyeceksiniz dedi. Aramızdan iki kişi dokuzların katını temizleyecek." Reddedilemeyecek kadar kesin bir dille söylediğinde hepimizin suratı asılmıştı.
"Ben cidden temizlemem. Tuvalete bile tamam, ama dokuzların katına çıkarsam aşağıya atarım kendimi." Jin hyung yeniden isyan ederek konuşmuştu.
"Taş kağıt makas oynasak? Kaybeden iki kişi orayı temizler, çünkü hiç kimse istemiyor belli ki." Tam karşımda durup bana bakarak konuşan Taehyung'a konuştuğu süre boyunca gözlerimi dikmiş ve dediği şeye cevap verme gereği duymadan Namjoon'a bakmıştım. Maalesef, burada lider oydu, ona göre hareket ediyorduk.
"Mantıklı bence de." diye Taehyung'un fikrini onayladığında hepimiz ellerimizi uzatmıştık.
İlk elde Jin hyung ve Hoseok hariç hepimiz makas yaptığımız için onlar taş yaparak kurtulmuştu. Jin hyung bu lanet oyunda her zaman iyiydi zaten.
İkinci elde Yoongi ve Jimin kağıt yapmış, kalanlarımız ise taş yaparak onların sıyrılmasını sağlamıştık.
Geriye Namjoon, Taehyung ve ben kalmıştık. Gerekirse tek başıma bile temizleyebilirdim ama Taehyung denilen o uyuz çocukla asla bir şey yapmazdım. Bunun için cesedimi çiğnemeleri gerekiyordu.
"Son kez." demişti Namjoon ve kaybedeceği korkusuyla ellerini savurmaya başlamıştı. Ardından üçüncü eli oynamış ve şansıma sıçayım ki yine kaybetmiştim. Namjoon makas yapmış, kağıt yapan Taehyung ve beni yenip bizi tek bırakmıştı. Mutlulukla bize bakarken, dokuzuncu sınıfların katını temizlemeyeceği için çokça mutluydu.
Diğerleri de öyle.
"Ben tek temizlerim." Birden ortaya attığım cümleyle Taehyung başta olmak üzere hepsi bana dönmüştü. "Ona gerek yok." diyerek devam etmiş ve başımla Taehyung'u işaret etmiştim.
"Saçmalama Jungkook. O katı tek başına bitirmen mümkün değil. Mikrop yuvası orası." Jin hyung dehşete düşmüş gibi konuşurken omuz silkmekle yetinmiştim. "Onunla hiçbir şey yapmam." dediğimde herkes kimi kastettiğimi elbette anlamıştı.
Taehyung'un göz devirdiğini gördüğümde umursamadım. "Aynı katta olacaksınız, aynı sınıfta değil. Biriniz bir sınıf temizleyin, böylelikle akşama biter. Yan yana durmanıza gerek kalmaz." Namjoon konuştuğunda bir süre düşünmüş ve mantıklı bir şey söylemiş olduğuna ikna olmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cracked Boys - [BTS]
FanfictionOkul başkanı Kim Namjoon, müdürün isteğiyle birlikte sıcak bir savaş içerisinde olan 3 sınıfın baş belası öğrencilerini bir araya getirir ve eh, kendi de bu gruba dahildir. [Taekook//Namjin//Sope//Park Jimin] [Texting + Düz Yazı]