⭐Bölüm 1⭐

232 17 10
                                    

Lonestar Krallığında bir prens doğdu. Kral Edward kapının önünde beklerken bir vikont yanına geldi "Efendim bir avamın oğlu için neden burada beklersiniz?" Kral Edrawd'ın gözleri parladı "Avam dediğin kişi benim en yakın arkadaşımın oğluydu seni hadsiz! Şimdi kaybol seni gözüm görmesin!" Vikont kibirli ifade ile arkasını döndü ve yavaş yavaş yürüdü. İçeriden hizmetçiler çıktığında Edward ayağa kalktı "İyiler mi?" Hizmetçi "Evet efendim Leydi İrene ve bebeği iyidir." Edward içeri girdi ve İrene'nin yanındaki masaya oturdu. İrene zorlukla "Z-Zed.. Olmasını istiyorum.." Edward gülümsedi "Elbette İrene. Artık bebeğin Zed Lonestar olarak çağrılacak!" İrene biraz üzülmüştü "Benim gibi birinden krallık ailesine prens olması.." Edward iç çekti "Hiç bir şey olmayacak. Zed güçlü bir prens olacaktır!" İrene ufak bir gülümseme ile "Teşekkür ederim Edward." İrene yorgunluktan gözlerini kapattı ve dinlenmeye başladığında Zed gözlerini açtı..

*******

Krallığın üstünde milyarlarca ruh toplanmıştı ve sadece bir emir bekliyordu. İmparatorları konuştu "Bundan sonra geleceğimizi bu bebeğe bırakacağız. Unutmayın bu çocuk bizim yüzümüzden hor görülecek ve çöp denilecek. Umarım en erken zamanda gücümüzü kullanabilir duruma gelir.. Şimdi başlıyoruz!" Bütün şeytan ırkından karanlık bir dumanlar çıkarken ruhları kayboluyordu. En sonunda imparatorda vücudunu kaybettiğinde kara dumanlar artık koca bir buluttu.. Bulut inceldi ve bir hap haline geldiğinde duvarların içinden geçerek Zed'in karnına girdi..

*******

Zed gözlerini açtı. Zed küçük bedeniyle etrafına bakmaya çalışırken amansız bir karaltı vücuduna girdiğinde milyarlarca bilgi beynine doluyordu.. Zed beynine dolan bilgi birilimi ile ağlamaya başladığında hizmetlilerden biri gülümsedi ve onu kucağına aldıktan sonra kalan işlemleri yapıyorlardı. Zed bir kaç saat boyunca durmadan ağladığında bir an duraksadı ve zihninde bir cümle belirdi "Gizli kalmalısın varisimiz!" Zed ise zihninde olan bitenleri görebiliyordu. Bir sürü bilgi birikimi ile zihninde büyük bir kütüphane oluşmuştu. Zed daha yeni doğmuşken konuşmayı ve yazmayı biliyordu. Zed gözlerini kapattı ve gerçek dünyaya geçtiğinde İrene'nin yanındaydı. Zed ufak ellerini İrene'nin yanağına koydu. İrene'nin mutlu göz yaşları akıyordu...

Günler ayları, aylar yılları kovaladı ve Zed artık 6 yaşındaydı. Zed her zaman yaptığı gibi odasındaydı ve meditasyon yapıyordu. Zed zihninde kendi kendine konuşurken bir gram bile enerji hissetmiyordu. Ancak hissettiği bir şey vardı o da.. KARANLIK! Zed dış dünyada elini sağ sola açtı ve ellerinden karanlık bir duman çıktı. Zed hissettiği güç akıl almazdı. Kitaplarda ve verilen bilgilerde bile böyle bir güç yoktu. Bunun ne demek olduğunu bilmiyordu ancak gücünü merak ediyordu. Zed gözlerini açtı ve dumanlar kaybolduğunda masaya yaklaştı ve elini masaya koyduğunda gücünü aktifleştirdiği anda masa çürüdü. Zed hayal kırıklığı ile "Bir şey olmadı yani.." Zed yürüyecekken eli masaya çarptığı anda masa küçük toz tanelerine dönüştü ve yerde her bir toz belliydi. Zed biraz eğildi ve elini tahtanın tozlarının içine soktuğunda o güzel his ile avucunun içini kapatıp açıyordu. Zed ufak bir mutluluk ile güldü. O sırada kapıya vuruldu "Sessiz ol velet!" Zed yumruğunu sıktı.. Ancak geri açtı ve kapıyı açtı.

Zed kadına bakmadan ilerledi ve İrene'nin bulunduğu odaya koşar adım gidiyordu. Zed bir kaç metre ötesindeki kapıyı gördüğünde gülümsedi ve yaklaştığı sırada yere düştü. Zed hızla arkasına baktığında Prenses Layla'nın takipçilerini gördü. Zed yumruğunu sıktı ve ayağa kalkarak tekrar odaya doğru yürürken "Ahahah! Bir avam işte.. Ne yapacaksınız değil?.." Zed odanın içine girdiğinde kırmızı gözleri parlamıştı. Zed'in zihninde "Sakin ol evlat.." Zed'in gözlerinin parlaklığı gitti ve eski kırmızı gözleri eski haline geldi. Red hızla İrene'nin yatağına zıpladı "Günaydın anne." gülerek söylemesi ile İrene'nin günü şenlenmiş. İrene "Günaydın oğlum. Bu gün okula biliyorsun ki özel bir gün." Zed kafasını kaşıdı "Sanırım.. Hediye günü gibi bir şeydi.." İrene gülümsedi "Prens ve Prenseslerin günü." Zed iç çekti "Bir prens.. Ben gerçekten prens miyim?" İrene, Zed'e baktı ve kafasını okşadı "Elbette bir prenssin Zed'im." Zed, İrene'ye sarıldı. İrene yatağında uzanırken Zed odadan çıktı ve daha deminki kişilere baktığında yumruğunu sıktı "Halen neyi bekliyorsunuz?" Çocuk kahkaha attı "Ne bu özgüven küçük prens? Bir avamın oğlunda aslan yüreği var.. Ahahaha!" diğer çocuklarda kahkaha atmaya başladılar. Zed ise bir şey demeden yanlarından geçerek gitti. Çocuk sinirle "Seni öldüreceğim! Beni takmamak neymiş anlayacaksın!" Zed dahil herkes duymuştu. Zed ufak bir sırıtma yaptıktan sonra bahçeye gitti.

Karanlığın Varisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin