★Bölüm 17★

102 15 25
                                    

Zed ve James okulun içine girdikten sonra müdürün odasına çıktılar. James müdürün kapısının önünde "Sana demiştim lenslerini tak diye." Zed göz ucuyla James'e baktı "Takasım gelmedi." James iç çekti "Ne yapacağım ben seninle.. Her neyse hadi içeri giriyoruz." James kapıyı açtı ve ikili içeri girdiğinde Zed arkasını döndü ve kapıyı kapattı. James ve müdür uzun bir konuşma yaptıktan sonra bir zil sesiyle müdür "Zed Gran değil mi? Şu anda sınıfın 3.katta A-Şubesi." Zed kafasını salladı ve arkasını döndü. Zed kapıdan çıktığı sırada "Görüşürüz Bayan Mia." Mia kafasını salladı ve James ile konuşmaya devam etti..

********

Zed sınıfının önüne geldiğinde kapıyı iki kez vurduğunda yanlışlıkla birazcık sert vurmasıyla parmağının izi kapıda çıkmıştı. Zed iç çekti "Alışacağım zamanla.." o sırada içeriden bir ses geldi "Girebilirsin." Zed kapının koluna tuttu ve aşağı doğru ittiğinde kapıyı ileri doğru ittiğinde içeri girdi. Zed kapıyı geri kapattı ve tahtanın önüne geçti. Öğretmen "Sen yeni nakil öğrencisin değil mi? Kendini tanıtmak ister misin?" Zed kafasını bir kere eğdikten sonra tekrar kafasını kaldırdı ve sınıfa baktı "Ben Zed Gran..." Sınıf sessiz bir şekilde beklerken öğretmen konuşmanın devamını bekliyordu. Zed ise sağa soluna bakıyordu. Zed "Nereye oturacağım?" Öğretmen kafasını salladı ve kendisine geldiğinde "Oscar yanın boş değil mi?" Oscar "Öğretmenim yanım boş değil. Arkadaşımız bugün hasta olduğu için gelmemişti ama İsabell'in yanı boştu sanırım." Öğretmen, Zed'e döndü "İsabell'in yanı boşmuş Zed oraya oturabilirsin." Zed kafasını salladı ve ortalarda bulunana İsabell'in sırasına oturdu..

İsabell ve Zed biraz konuştular ve arkadaş oldular. Zed teneffüs zilinin çalmasıyla sırasından kalktı. Zed'in yanına toplaşan sınıf bir sürü sorular soruyorlardı. Zed tek tek hepsini cevaplarken bazen övgü alıyordu. Çoğunlukla ne kadar yakışıklı olduğuyla ilgili konuşmuşlardı. Zed soru yağmuru bitmesiyle ders zili çalmıştı ve yerine oturdu. Zed ders başlamasıyla teknikleri sayesinde her şeyi rahatlıkla aklında tutabiliyordu. Zed okulun son ziliyle birlikte sınıfından çıktı. İsabell "Haftaya görüşürüz Zed." Zed arkasını döndü ve kafasını onaylar biçimde salladı. Zed okuldan çıkmasıyla birlikte çıkışta bekleyen James "Zed! Buraya buraya!" Zed hafif sırıttı ve James'in yanına gitti.

Zed ve James otele geldiklerinde ayrıldılar. Zed üstüne değiştirdikten sonra yeniden dışarı çıktı. Zed etrafta gezinirken yeni kültürlere göz gezdiriyordu. Zed bir sokakta yürürken bir kızın bağırış sesiyle birlikte sesin geldiği yöne doğru ilerledi. Zed olayı anlamak için uzaktan baktığında sinirlenmişti. 3 kişi bir kızı darp ediyordu. Aslında bu kişiler özel güçlere sahip olan kahraman olarak anılıyorlardı!! İzleyenler ise aralarında konuşurken "Nasıl bir kahramanın yanına giderek dokunabilir? Şu yüzsüze bak.." Zed bunu söyleyen kişinin arkasına geçti ve omzuna dokundu. Kadın arkasını dönmesiyle bütün vücudu kaskatı kesilmişti. Zed'in gözü kıpkırmızı parlıyordu. Zed sinirli ve kalın korkutucu sesiyle "Dokundu diye mi?!" Kadın vücudu korkudan titrerken konuşamıyordu. Zed'in orada olduğunu sadece bir kaç kişi görmüştü ve kadının neden korktuğunu bile anlamamışlardı. Bir genç çocuk sadece omzuna dokunuyordu..

Zed kadının omzuna koyduğu elini sola doğru götürdü ve boğazını yakaladı. Zed "Sana dedim kadın!" Kadının arkadaşı hızla "E-Evet efendim!" Zed kadını bıraktı ve 3 kişinin yanına doğru kalabalığı yararak geçerken kafasını çevirdi ve kadınla göz göze gelmesiyle kadın bayılmıştı.. Zed kadına kendi karanlığını göstermişti! Zed üç kişinin arkasına geldiğinde biri arkasını döndü "Ha? Bu da kim?!" Zed gülümsedi "Kızı bırakın yoksa bende dokunurum." Üçlü aynı anda birbirlerine baktı ve kahkaha atmaya başladılar. Kahramanlardan biri "Hey velet! Sen kimsin de bizim gibi kahraman olarak anılan kişilere dokunabilirsin?" Zed sırıttı "Kahraman mı? Ahahahah! Sizler mi?" Adam sinirle Zed'e yumruk salladı..

Yerdeki ağzından kan gelen kız "B-Bırakın onu benim hatam efendim!!" Zed kızın sözüyle kalbin bir ağrı olmuştu. Zed gelen yumruğu tuttuğu anda büyük bir kana susamışlık yayılmasıyla gücü olmayan bütün herkes bayılmıştı. Zed sol eliyle adamın boğazından tuttu "YOK OL!!" Adam ne olduğunu anlamadan ayaklarını hissetmemeye başlamıştı. Adam alta baktığında bütün vücudunun yok olduğunu görmesiyle korku dolu gözlerle Zed'e bakarken çok geç kalmıştı ve havada bir toz olarak kayboldu..

Zed diğer iki kişiye baktı. İkili baskıdan dolayı yere dizlerinin üstüne çöktüler. Kadın "L-Lordum affedin bizi biz kördük!" Zed sırıttı "Evet körsünüz. Ancak halen görüyorsun!" Zed elini sallamasıyla kadının gözleri patladı. Kadın acı içinde haykırmasıyla acılar içinde yerde öldü. Zed diğer adama baktı "Sen de kör müsün?" Adam korkuyla "H-Hayır efendim ben.. Hatalıydım! Lütfen beni affed--" Adam hissettiği sıcaklıkla dizlerine baktığında yavaşça yandığını fark etti. Zed sırıttı "Demek ateşe karşı bağışıklık ha? Bakalım ne kadar dayanacak?!" Zed yaklaştı ve adamın kafasını tuttuğu anda adamın bütün vücudu tamamen ateşler içinde kalmasıyla bağırması aynı anda olmuştu. Yakında olan bütün camlar aşırı sıcaktan dolayı patlarken ateşin değdiği her şey eriyordu. Adamın vücudu tamamen küllere döndü ve ardından ise küller bile ateşle kayboldu. Zed yerde ağzı açık şekilde olanları izleyen kıza baktı. En ufak bir şey bile hissetmemişti.

Zed parmağını şıklatmasıyla kız etrafında mavi bir parçacıkların yere düştüğünü görmesiyle kan kokusu, yanık kokusu burnuna gelmesiyle vücudu titremişti. Bu nasıl bir güçtü?! O bariyer neydi?! Zed kıza doğru elini uzattı "İyileştir." Kızın vücudu kendi kendine havalandı ve bütün yaraları ve ek olarak kıyafetleri bile eski haline dönmüştü. Zed arkasını döndü ve yerde bayılanların üzerine basarak uzaklaşırken kız sadece giden Zed'e bakıyordu..

Zed hiçbir şey olmamış gibi sokakta yürürken tanıdık bir yüz görmesiyle mağazanın içine girdi. İsabell arkasını döndü "Zed?" Zed "Ne yapıyorsun burada?" İsabell "Kıyafet bakıyorum. Bu arada daha deminki şeyi hissettin mi?" Zed "Neyi?" İsabell yüzünden bile kötü bir deneyim yaşadığı belli oluyordu "O korkutucu baskıyı..." Zed iç çekti "Yok hissetmedim. Oysaki o kadar tutmaya çalışmıştım." İsabella, Zed'in en son dediğini duymamıştı. Zed şoka giren İsabell'e baktı "Öyleyse görüşürüz." İsabell "D-Dur! Yok yani görüşürüz." Zed gülümsedi ve elini sallayarak mağazadan çıktı..

Zed mağazadan çıktıktan sonra cebinde bir titreşim hissetti. Zed eline cebine attığında telefona baktı. James arıyordu. Zed telefonu açtı ve kulağına koydu "Hm?" James "Hm? Böyle telefon mu açılır evlat?! Her neyse neredesin?" Zed "Bilmiyorum şu anda ???? mağazasının önündeyim." James "Tamam geliyorum bekle beni orada." Zed etrafına baktı ve bir köşeye yaslandı. James on dakika sonra geldiğinde korkmuş bir yüz ifadesi vardı. James endişeyle "İ-İyi misin?" Zed anlamsızca baktı "Nasıl yani?" James "Baskıdan bahsediyorum! Daha deminki o korkutucu kana susamışlıktan! En son hissetmiştim ancak sonra bayılmışım." Zed "Özür dilerim." James "??. Ne için özür diliyorsun?" Zed dediğini düşünmesiyle "E-Endişelendirdiğim için yani. Bir şeyim yok." James "Oh.. Neyse hadi bugün çekim var." Zed gülümsedi "Tamam hadi gidelim." Zed ve James birlikte yürürken şakalaşıyorlardı ve kahkahaları sokaklarda yankılanıyordu. Zed boşluğa doğru baktığında kaç yıldır uyurken geride bıraktığı ailesini düşünüyordu...


Okuduğunuz için teşekkürler...

Karanlığın Varisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin