★Bölüm 7★

107 15 6
                                    

Zed bir kaç konuşma yaptıktan sonra eski kralların olduğu tahtadan binanın içine girdi. Evet burası gösterişli bir yer değildi ancak çok verimli bir alandı. Zed sırıttı ve aklına bir sürü fikir gelmişti. O sırada balkondan şehre bakıyordu..

*******

Zed şehirde geçirdiği iki aydan sonra Estria Şehri ekonomi ve güç bakımından beş kat artmışlardı. Zed ilk günden para sıkıntıları olduğunda dolayı ticari yollar için bir çok kişiyi avlanmaya göndermişti. Daha sonra bir simyacı binası yaptırdıktan sonra bir ay içinde en düşük seviye haplar yapılmaya başlamıştı. Zed farklı köyleri ikna ederek erzakları ile kendi şehirlerine gelmeleri için davette bulunmuştu. Bir ay sonra ise şehir bir kaç kat büyümüştü ve 12.835 olan ilk nüfus şu anda 29.572 olmuştu. Zed'in ileri görüşlü olması ve kafasına eseni yapan biri olmasıyla halkı içinde yenilmez bir kahramandı.. Zed şu anda yeni demirci işletmesi ile konuşmuştu ve ticaret için kervanlarla görüşüyordu.

Zed bir çok kervancı ile anlaştıktan sonra kendi tarafına çekti. Kervancılar ile anlaşma imzaladıktan sonra şehirdeki bir çok eşyayı vermişti. Şu anda Zed'in elinde sadece savaş için yarabilecek malzemeler kalmıştı. Zed konuşmak için yüksek bir yere çıktı. Zed boğazını temizledikten sonra "Sevgili halkım! Bir çok zorluğun üstesinden beraber geldik. Şu ana kadar yaptığınız her şey için teşekkür ederim!" Zed herkesin önünde tek dizinin üstüne çöktü ve kafasını eğdi. Etraftaki kişilerin hepsi krallarının diz çökmesiyle birlikte kalpleri sızlamıştı. Bir kral halkına diz çöküyordu...

Zed o günün konuşmasından sonra bütün halkı coşkulanmıştı. Herkes yaptığı işi daha hızlı bitiriyor ve daha hızlı üretim sağlanıyordu. Zed'i seven halktan kişiler bir çok hediye yolluyorlardı. Bir çok yaşlı anneler, kendi oğlu gibi seviyordu Zed'i.. Zed'in dürüstlüğü ve samimiliği ile bir çok kez herkesi yeniden kontrol altına almıştı ve savaşmayı engellemişti. Zed gözlerini yavaşça yatağında açtığında hizmetçisi odasındaydı. Hizmetçi "Günaydın Genç Efendi!" Zed kafasını salladı "Günaydın Gerald. Bu gün için bir planımız var mıydı?" Gerald "Şu anda yok genç efendi." Zed ayağa kalktı ve duşa girdikten sonra yemeğini yemek için salona gitti. Zed yemeğine yerken bir kişi odaya daldı. On altılarındaki genç "E-Efendim.. Sal-Saldırı var!" Zed duyduğu anda yemeğini bıraktı ve ayaklanarak gencin önüne geldi "Gidelim!" Genç ile birlikte Zed ilerlediler ve surlara çıktılar. Zed yumruğunu sıktı "Yaklaşık 10bin ağır ve 2bin tane ise hafif birlik.." Zed'den 'TSK!' sesi çıktıktan sonra  arkasını döndü. Zed surlardan zıplayarak çanın yanına geldikten sonra çanı iki kere çaldı. Halk bütün işi bıraktı ve evlerindeki zırhları giydiler ve surlara yaklaştılar. Dışarıda olan halk ise gizli sığınaklardan şehre girdiler. Daha sonra ise girişleri kapattılar..

Zed bu günün geleceğini anlamıştı. Zed "Beni dinleyin! Bu gün şefkat günü değildir! Bu gün savaş günüdür önünüze gelen her bir düşmanı istinasız öldüreceğiz! Anlaşıldı mı!?" Halk aniden haykırdı! Surlardan arkasından gelen sesler ile saldıran ordudaki kişiler ürkmüştü.. Zed surlara geri gittiğinde herkese teker teker komutlarını bildirdi. Helen geldiğinde ise İrene'nin yanına gönderdi ve korumasını istedi. Surlara yaklaşan ordu ile büyüler ateşlendiğinde Zed gülümsedi "Bariyeri çalıştırın!" Şehrin bariyeri çalıştığı anda bütün büyüler işe yaramaz olmuştu. Zed sırıttı "Okları hazırlayın!!!" On binlerce kişi oklarını çekti ve yukarı doğrulttu. Zed "Ateş!!" Oklar bırakıldığı anda gökyüzünde on binlerce ok ordunun üstüne iniyordu.. Zed arka arka söylerken ordunun %40'ı ölmüştü. Zed surların dibinde olan ordunun ön safına baktı. Zed yanındaki askerlere baktı "Dökün!" Kızarmış yağ ile simya karışımı zehir surlardan döküldüğü anda üstlerine gelmeleriyle ordunun ön safı acılar içinde diz çöktü ve ölmüşlerdi.. 

Zed elini havaya kaldırdığında bariyer etkisiz hale getirildiği anda şehrindeki büyü bilen bütün herkes en yüksek seviyeli büyüleri orduya fırlattı. Büyüler bariyeri geçtiği anda Zed elini sağa hareket ettirdi ve bariyer geri açıldı. Zed sırıttı çünkü acı bağırışları duyuyordu.. Zed şu anda ordunun %75'lik kısmını yok etmişti.. Zed surun üstüne çıktı ve bağırdı "Saldırın!" Bariyer etkisiz hale getirildiği anda kapılar açıldı ve binlerce asker kapıdan koşarak çıktı. Zed surdan atlayarak zemine indiğinde savaş başlamıştı.. 

Zed önüne gelen ilk kişinin boğazını kestikten sonra dönerek önündeki diğer adamın karnına kılıcını sapladı. Zed hemen yanında bulunan kişinin kafasını tuttu ve aldığı ivme ile askerlerin üstüne fırlattı. Zed'in askerlerinin "ÖLDÜR! ÖLDÜR!" bağırmaları ile karşıdaki ordunun ruhunu büyük zarar vermişti. Zed sırıttı "Sömürücü eller aktif!" Zed elindeki kılıcı bıraktı ve avucunun içinden çıkan gri dumanlar ile önüne gelen ilk kişinin üstüne zıpladığında miğferinin arasından gözlerine parmaklarını soktuğu anda adamın vücudu yok olmaya başladığında Zed sırıtıyordu..

Zed kahkaha atmaya başladığı anda göz akının bir kaç kısmında siyahlıklar oluşmaya başlamıştı! Zed önündeki asker grubuna aç bir vahşi canavar gibi saldırdı.. Zed ilk bir kaç saldırıdan kaçtıktan sonra askere dokunduğu anda beyaz bir duman Zed'in vücuduna giriyordu. Bir süre sonra Zed'in ordusu arkasından gelmeye başladı ve orduyu yarıyorlardı. Zed deli gibi savaşırken bedeninden çıkan dumanlar çıldırmıştı. Zed iki de bir seviye atlıyordu ve yaralandığında ise anında iyileşiyordu.. 

Zed ordunun gözünde bir iblis gibiydi.. Zed savaşın ortasında birini öldürüp cesedini elinde tutarken haykırdı "Memleketiniz için. Sevdikleriniz için ve onurunuz için savaşın!!! İstilacıları topraklarımızdan sürün!!" Zed'in kanasusamışlık aurası biraz yayıldığı anda tekrar haykırdı "HEPSİNİ GEBERTİN! SAKIN MERHAMET GÖSTERMEYİN!! SADECE ONLARI YOK EDİN!!!" Zed elindeki cesedi fırlattığı anda kalkan savunmasını bozarak kalkanın üstünden zıplarken mızrağın ucundan tutarak çektiği anda elinde döndü ve altındaki adamın miğferinin ortasında soktu..

Zed ve ordusu iki saattir savaşıyorlardı. Zed önüne geleni biçerken sırıtıyordu.. Zed'in sadist gülmesi ile kendi ordusu bile artık korkmaya başlamıştı. Ancak hepsi kendini toparladı ne de olsa bu kişi onlar için bir kahramandı! Kim ne derse desin onların kahramanı bir iblisti! Bunu biliyorlardı ve bunu önemsemiyorlardı! Zed ile birlikte savaşırken bir kaç kişi daha kahkaha atmaya başlamıştı bir zamandan sonra.. Sonra ise bütün ordusu kahkahalar eşliğinde biçmeye başladılar. Zed kahkahalar ile coşmuştu ve yerdeki iki mızrağı aldı. Zed koşar adım mızrakları yere sapladı ve aldığı ivme ile yukarı doğru zıpladığında ordunun en arkasına erişmişti. Zed aşağı inerken elindeki gri dumanlar tamamen belirginleşmişti ve havada süzülürken iz bırakıyorlardı..

Zed yumruğunu sıktı ve yere düştüğünde sertçe vurduğunda dumanlar yayılmıştı ve değdiği her canlı veya cansızı eriterek yok etmişti. Zed parlayan kırmızı gözler ile komutanlarına baktı. Komutan gözleri görmesiyle hayatı solmuştu.. Zed komutanın önünde olan grubu yararak geçtiği anda komutanın boynundan tutarak havaya kaldırdı. Zed bağırdı "Komutanınız elimde teslim olun!" Komutanın ordusu Zed'in elindeki kişiyi görmesiyle zaten bitmişlerdi.. Hepsi diz çöktü. Zed komutanı sömürdü..

Zed diz çöken askerlere baktığında sırıttı ve emir verdi "Hepsini öldürün!" Askerler istinasız hepsinin kafasını kesti. Zed manzara ile gülümsedi ve haykırdı "Estria çok yaşa!" Askerler eşlik etti "Estria çok yaşa! Kralımız Zed çok yaşa!" Zed kralımız denmesiyle gururla gülümsedi ve tekrar bağırdı "Estria çok yaşa!" Askerlerin sesleri surların ardına gitmişti ve zafer belirlenmişti..

Umarım yeni kitap hoşunuza gitmiştir..

Karanlığın Varisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin