★Bölüm 10★

90 15 5
                                    

Zed rahatlamasıyla balkona çıktı ve haykırdı "Bütün askerler Aşağılık Prens Thorn öldü!!" Thorn'un ordusunun bir amacı kalmadığı için kılıçlarını bırakmaları uzun sürmemişti. Zed hepsine baktığında sırıttı "Öldürün onları." Zed'in soğuk emri ile hepsinin kafaları farklı silahlar ile uçmuştu.. Sophia, Kaori ve askerleri, Zed'e karşı bir bilgi öğrenmişlerdi. Bu kişi düşmanlarına karşı çok acımasız! Savaş bittikten sonra Zed surlarının üstüne elindeki kazıkla çıktı ve kazığı yerleştirdiğinde kazığa oturtulmuş bir prens vardı.. Zed boynunda bir ip geçirerek iki tane kalp asmıştı. Bunların biri James'indi diğeri ise Thorn'un kendisinindi!!!

*******

O günden sonra üç ay geçmişti Sophia ve Zed büyük bir iş birliği imzalamışlardı. Sophia bunu yaparak Lonestar krallığına karşı çıkmıştı. Ancak Zed'i destekleyen halen iki krallık vardı. Bunlar ise LoneMoon ve LoneSun krallıklarıydı! Zed ile birlikte bir çok ticari mal alışveriş yapmışlardı ve Estria şehrinin iki bölgesi daha olmuştu. Zed ana şehir olarak Estria Şehrini seçtiği için artık ismi Estria Krallığıydı! Zed'in nüfusu 274.796 kişi olmuştu. Zed'in bu süre boyunca Sophia ile ilişkisi yayılmıştı ve dedikodular dönüyordu. Zed'in askeri birliğinin tek ön figürü kralları olan Zed'di. Zed bir kaç gün önce soyadını resmi olarak değiştirerek Swore olarak değiştirmişti. Şu andan itibaren Zed Sworen olarak kayıtlardaydı! Zed o günden sonra resmi işler için bir kaç kişiler tutmuştu ve kendi bankasını oluşturmuştu. Zed bir kaç orman bölgesini ele geçirerek çeşitli zindanlar ve mağaralardan maden veya eşya kazanıyordu. Zed'in halkı mutluydu çünkü yaşanılabilecek kadar altın veriliyordu. Ayrıca herkese kendisine özgü bir ev yapmasına izin veriyor. Tek şartı ise bir işi olmasıydı. Bu çiftçilik, şövalye, oduncu... Her mesleğe özgüydü. 

Zed bu sayede hem halkına bir yaşam alanı veriyor ve krallığı büyüyordu artı olarak ise mesleklerden gelen malzemeler ile para kazanıyordu. Zed'in bir çok simya işleri yaptırırken kendi şehrine özgü demircilik işleri yaptırıyordu. Bunların her birinde kendi şehrinin damgası vardı. Bu damga siyah renkle boyanmıştı. Altı tane kanadı olan bir iblisi andıran bir damgaydı. Her kanadın farklı anlamı vardı. Hepsi teker teker şu şekildeydi. Güç, Mutluluk, Kahramanlık, Ticaret, Sadakat, Ölümü taşıyorlardı. Ancak ortadaki kanatları olan kişi ise Zed'di! Kendisi iblisti ve bunu bilenler Zed'e sorduğunda şu cevabı vermişti "Halkım bir fidan tohumu ise ben onları besleyen bir suyum. Halkım bir ağaç ise ben onları koruyan doğayım. Halkım tehlikedeyse! Ben Zed Sworen, düşmanlarım için bir iblisim!" Zed konuşmasından sonra bu sözler bütün dünyaya yayılmıştı.. 

Zed bir toplantıdaydı ve yeni bir savaş için hazırlanıyorlardı. Zed yarın ki seferde doğuda bulunan şehirlere saldıracaktı. Aldığı bilgiler ile doğu krallığı canavar salgınından sonra zayıflamıştı ve asker sayısı aşırı biçimde düşmüştü. Zed konuşmasını ve planlarını anlattıktan sonra kabul edildi ve savaş bayrakları asıldı! Sophia, Flame İmparatorluğuna mektup yazarak bağlılığını Estria Krallığa çekmişti. İmparator ise kabul ederek karşılığında Zed ile ticari anlaşma yapmışlardı. Zed doğu şehrine doğru sabah yola çıktıktan sonra bir haftalık yolculuktan sonra ilk şehrinde surlarındaydılar!

Zed ilk planı için hazırlandıktan sonra Zed emri verdi "Buzlaştırma büyüleri ve Ateş büyüleri!" Arka arkaya atılan büyüler sadece bir bölgeyeydi. Önce donan bölge tekrar yandı ve tekrar donarak bu süreç devam ederken büyük bir delik oluşmuştu! Büyük bir yarık açıldıktan sonra Zed "Surları kendi mananız ile kapatın!!" Toprak elementi büyücüleri hızla büyüleri ile yarılan suru geçici olarak kapattıklarında artık suru istedikleri zaman açabilirlerdi! Zed elini kaldırdı ve iki parmağı ile ileri işareti yaptıktan sonra ikinci plana geçtiler. Zed'in askerleri ellerindeki büyük balyozları yere aynı anda vurarak titreşim yapıyorlardı. Bunun nedeni ise ateş ve buz ile zarar gören yeryüzündeki oluşukları titreşim ile bozarak yürünmesi zor bir duruma getirmekti. Bir kaç dakika boyunca vurulan balyozlardan sonra 50bin kişilik ordu durmuştu. Zed sırıttı ve manzara baktı. Surların altında bir çok boşluk vardı. Bu toprak kaymasının sayesindeydi! 

Zed bağırdı "Taşlar!" büyük kayalar hava büyücüleri ile havalanarak birlikte hareket etmelerinin avantajıyla kaç metre uzağa kadar sert bir şekilde büyük kayalar şehrin içine bazen ise surlara vuruyor ve paramparça ediyordu! Zed'in yanına biri geldikten sonra bir şeyler söyledi ve Zed sırıtmıştı. Zed "Hazırlanın gidiyoruz!" Zed'in ordusu geri çekilme izleri verirken on bin asker olduğu yerdeydi ve bunlar hava büyücüleriydi ve taş fırlatmaya devam ediyorlardı. Şehirden gelen büyüler ise Zed'in öndeki 5bin tane bariyer kurucu askerler sayesinde engelleniyordu. Zed geri çekilmesiyle şehrin içinden sesler çıkmaya başladı. Bunlar bağırış sesleriydi! Zed ve ordusu içeri girmişti. Bu ise sağlamlık büyüsü ile yapılan tünellerden olmuştu! Zed daha bir ay önce bir çok askerini gizlice getirterek tüneller kazdırmıştı!

Zed ve ordusu koşar adım tünellerden gidiyorlardı ve bağırış seslerinden sonra atılan kayalar durmuştu ve dışarıdaki askerler ise düz bir şekilde surdaki toprak büyüsünü kaldırarak içeri girmişlerdi. Zed bir çok kişi ellerindeki karanlık duman ile bedenini çürütüyor veya sömürücü elleri kullanıyordu! Zed bu şekilde savaşmaya alışmıştı hatta karanlık dumanı kontrol ederek hançerine kaplamıştı. Ancak sömürücü ellere bir şey bulamamıştı. Zed sol eliyle her zaman sömürücü eller kullanırdı!

Zed en önden muhafızları yararak geçerken arkasında kalanları ise askerleri öldürüyordu. Zed'in ilerleyiş şekli üstten bakılınca ters bir V dizilimindeydi. Zed savaşmayan halk haricindeki herkesi parçalıyordu. Zed ve ordusu şehri ele geçirmesi sadece bir gün sürmüştü! Bu olay tarihe imzasını atmıştı. Zed şehri ele geçirdikten bir kaç gün sonra yeni halkı ile konuşma yapmıştı. Bu konuşma yapmıştı. En çok etkilenen kısım ise "Bundan sonra ailesinden bir bireyin kaybetmiş kişiler bize gelecektir. Bir çocuk babasını kaybettiyse onun için bir baba olacağız ve okula yazdıracağız. Bir çocuk annesini kaybettiyse onun için bir anne olacağız ve sevgimizi vereceğiz. Eğer bir kardeşini kaybettiysen artık sen bizim öz kardeşimsin!" Zed'in konuşması devam ederken yeni kralları ile mutlu olan bir çok halktan kişi vardı. Acı taze olanlara artık yeni bir umut ışığı doğmuştu. Bir anne eşi olmadığı için oğluna nasıl bakacağını düşünürken Zed'in söylediği ile ağlamaya başlamıştı. Hangi kral şu ana kadar bunu yapmıştı?!

Zed yeni şehrine bir kaç kural ve değişiklikler yapmasıyla soylu unvanı kalkmıştı. Sadece krallıkta adalet vardı. Her kötü işe bir ceza vardı. Her iyi işe ise bir hediye! Zed bu şehri kurmak içinde aynı stratejiyi kurmuştu. İşi olan kişiler kendi evlerini kurdular. İş bulamayanlara ise krallık yardım ederek iş vermişti. Zed bu şehirle birlikte toplam 3 şehir 17 kasaba ve 68 köyü vardı. Nüfusu ise 367.126 olmuştu!!


Zed'in seçimleri sizce doğru muydu?

Bu bölümde fazla kan yoktu sanki :)

Karanlığın Varisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin