The Sun

2.8K 238 165
                                    

"Nereye, hangi yöne gittiğini bilmemenin nasıl bir şey olduğunun farkında mısın, azizim?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Nereye, hangi yöne gittiğini bilmemenin nasıl bir şey olduğunun farkında mısın, azizim?"

Suç ve Ceza

Keiji, sıkıntılı bir nefes verip dolma kalemini masanın üzerine bıraktı.

Orta boylu, kitaplar ve defterlerle dolu odasındaki camın karşısında olan masasında yazdığı kitabı tamamlamaya çalışıyordu, neredeyse bir yıldır.

Liseden beri yazdıklarını sık sık dergilere gönderirdi, edebiyat topluluklarına katılırdı. İsmini de şu ana kadar az çok duyurmuştu. Yaşı daha genç olmasına rağmen güzel yazılar yazıyordu, şu an üzerinde çalıştığı kitabının ne kadar güzel olduğundan emin olamasa da. 

Üniversiteye tıp eğitimi için başvurmuştu ve kabul edilmişti bundan iki yıl önce. Ailesi yazdıklarını onaylamıyor ama tıp eğitimini onaylıyorlardı zamanında. Keiji, tıp eğitimi ile yazılarını birlikte götürebileceğini düşünüp büyük bir yanılgıya kapılmıştı. O iki senede bırakın bir sayfa yazmayı bazen yemek yiyecek zamanı bile bulamamıştı.
Sonunda dayanamadığı ve hayallerini takip etmek isteyen tarafı ağır basmış ve kendisini tamamen yazarlığa adamıştı. O günden beri de bu kitabı üzerinde çalışıyordu. Kitabı yarılamıştı ama diğer yarısını nasıl tamamlayacağına, cümlelerini nasıl bulacağına dair hiçbir fikri yoktu. 

22 yaşındaki Keiji'nin ailesi, o kendi yolunu seçtiği için onu tamamen dışlamasıyla da hayat mücadelesine tek başına girişmesi gerekmişti. Zaten hep yalnızdı Keiji, insanlarla anlaşmayı pek beceremez ve kendisiyle idare ederdi hayatı. Tek sorun paraydı, yine de dergilere, yayınevlerine gönderdiği öyküleri, şiirleri sayesinde çok olmasa da yaşamına iyi kötü devam edebileceği kadar para kazandırıyordu ona.

Keiji, hayatında ilk defa kendi başına bir karar vermişti ve bu kararın arkasındaydı. Ah, şu kitabı bir tamamlayabilseydi! 

Keiji'nin kitaplar dışında en sevdiği şey ise kahveydi. Geceleri vanilya kokulu mumunu yakıp bir fincan kahve ile saatlerce kitap okurdu, eğer iyi hissediyorsa da yazardı.

Kahve ve kitaplar, Keiji'ye iyi gelen tek şeydi. Yorgun, sakin mizaçlı yapısı ve hüzünlü tavrının aksine biraz kahve içip bir şeyler yazmak onu canlandırıyordu.

Keiji, dışarıda yağan kar yüzünden serin olan odasında ayaklanıp üzerine kahverengi, kalın hırkasını geçirdi ve mutfağa yöneldi. Kahve makinesine yaklaşıp aslında içinde kahve olması gereken kutuyu açtığında gördüğü boşluk ile hafifçe iç çekti. 

Bu soğukta dışarı çıkmak istemiyordu ama ne odaklanabiliyordu ne de keyfini yerine getirebiliyordu. 

"En iyisi biraz yürüyüş yapmak. Belki açık bir kahveci bulurum, bu havada ne kadar imkanı varsa..." kendi kendine mırıldandıktan sonra üzerine krem rengi paltosunu geçirip kendisini sokağa attı.

Nereye gittiğini bilmeden etrafına bakınarak yürürken ufak, köşede kalan bir kahveciyi fark etti. Mekan çok dolu değildi, iyice yoğunlaşan kar ve burnuna şimdiden dolan kahve kokusuyla çelinen aklı hemen bacaklarını kahveciye yönlendirdi. 

İçeri girdiğinde kapının açıldığını gösteren çan sesiyle etrafına bakındı. Birkaç masa doluydu ve ortam sessizdi, sıcaktı. Kahve kokusunun sardığı alana göz attı ve cam kenarında boş bir masayı gözüne kestirince oraya adımladı. Paltosunu çıkartıp astıktan sonra masaya kuruldu.

"Hoş geldiniz! Ne arzu ederdiniz?" 

Keiji, kendisine yöneltilen soru ile başını camdan siparişini almak için gelen kişiye çevirdi.

Gözlerinin buluştuğu altın gözler ve güneşi andıran sıcak bir gülüş onu duraksattı. Altın gözlü çocuk Keiji'nin siparişini beklerken Akaashi belki de haftalardır kuramadığı cümlelerin aklına teker teker yerleştiğini hissetti.

"Bir zamanlar çorak olan dünyam şimdi hayatla dolu, sen bana güneşi gülüşünle bahşettiğin için mi?" 

Keiji hafifçe yutkunurken, Koutarou da Keiji'ye tamamen zıt olan enerjisiyle gülümseyerek karşısında dikilmekteydi.

-

Merhaba! Her zamanki ufak, başlangıç bölümlerimden birini paylaşmak istedim.

Normalde şarkıları kullanırdım fic yazarken ama bu sefer okuduğum kitaplardan yararlanacağım, bölümlerin başında alıntılar göreceksiniz sık sık bu yüzden. Umarım bu fici de paylaştığım alıntıları da beğenirsiniz<3 

Bir de, normalde de her yazdığımda bir karaktere mutlaka kendimden özellikler ve düşünceler yerleştirirdim ama bu sefer Keiji'yi direkt kendim olarak yazmayı düşünüyorum. Bu yüzden umarım Keiji dikkatinizi çeker ve onu beğenirsiniz. 

İthaf: minchiyo🌙
totobio

𝘴𝘵𝘢𝘳𝘥𝘶𝘴𝘵. -𝘣𝘰𝘬𝘶𝘢𝘬𝘢 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin