İKİ YAKIN ARKADAŞ.

10.6K 437 24
                                    

'Ne' dedim o an ki şaşkınlıkla. "Bir anne baba bunu neden yapar ki? Çok saçma. Zorla evlendirmek ne ya? Kız istiyor mu peki? Ve ya senin ona aşık olduğunu biliyor mu?Anlatsana ya "

Çok hızlı konuştuğumu farkedince derin bir nefes aldım. O da bunu farketmiş olacak ki 'Sakin ol kızım ya' dedi sertçe. Biraz bozulmuştum fakat çocuk zaten üzgündü pek üstelemedim o yüzden.

"Öncelikle ben sakinim. Burada sakin olması gereken biri varsa o da sensin. Şimdi bana baştan sona herşeyi anlat." dedim. O da sesini düzeltmek için hafif öksürdü ve konuşmaya başladı.

"Adı Çağla. Soyadı Sönmez. Babası holding sahibi. Başka bir holding sahibinin oğlu ile evlenmek zorunda. Neden diye soracak olursan bildiğim kadarı ile dedeleri çook önceden daha çocuklar doğmadan önce torunlarımız evlenicek diye birşey atmışlar ortaya.Ve şimdi ikisi de ölmüş. Çağla'nın babası da bu olaydan haberdarmış zaten. Artık evlenecek yaşa geldiğini düşünüyor ve kendince babasının yıllar önce yapmış olduğu anlaşmayı gerçekleştirecek. İmzalar iki holding sahibi tarafından atıldı bile. Yakın bir zaman da olucak bu evlilik demiş babası.Ama en kötüsü de Çağla'nın benden bu kadar çabuk vazgeçebilmesi. Babasını karşısına alıp tek kelime dahi etmedi biliyor musun? Ya anlamıyorum neden bunu yapıyor bize? Bizim birlikte yaşanmış bir çok anımız var. Hiç bir zaman çıkmıyor ki aklımdan.Unutmaya çalışıyorum yok olmuyor en ufak şey bana onu hatırlatmaya yetiyor.Ama benim ne halde olduğum, anılarımız, yaşanmışlıklarımız hiç bir şey onun umrunda değil belli ki.. Ahh her neyse ya senin de başını ağrıtıyorum." Gözyaşlarını silerken ben hala duyduklarımın etkisindeydim. Bir kız, onu bu kadar çok seven bir erkeğe neden bunu yapar ki? Çok aptalca bence.

"Ne baş ağrıtması Kutay ya. Saçmalama. Bak kendini üzme. Yani bu durumda ne söylesem boş belki ama eminim o da bir gün hatasını anlar. Bence üzülmek yerine biraz mutlu olmayı dene. Gülümse biraz ya. Etrafında sana değer veren çok kişi vardır eminim. Bak mesela ben. İlk başta gıcık olsan da sonradan iyi biri olduğunu anladım.Ben her ne zaman ihtiyacın olursa yanında olurum. Dinlerim seni.Yani daha yeni tanıştık evet ama sana kanım ısındı benim. Sen tersini düşünürsen başka. Sonuçta hemen ısınıp güvenemeyebilirsin bana. Senin tercihin ama bence iyi anlaşabiliriz." dediğimde yüzünde küçük bir gülümseme oluştu. Aklıma nasıl tanıştığımız gelince kahkaha atmadan duramadım.Sahi kime alıyordu acaba o elbiseyi?

"Birşey diyeceğim ama şimdi pek iyi değilsin. Sormaya korkuyorum." dediğimde bu sefer kahkaha atan o olmuştu.

"He işte böyle gül de bende korkmıyım ya." deyip ben de güldüm ve konuşmaya başladım.

"İlk karşılaştığımız zaman o elbiseyi kimin için alıyordun?" dememle kahkaha atması bir olmuştu.

'Çok güzel kahkaha atmıyor muu?' diyen iç sesime göz devirdim. Yvşama ..s.s.ss.s

"Bu halimle beni güldüren sayılı kişilerdensin sanırım. Saol ya." dediğinde neye güldüğünü hala anlayamamıştım. Kendimi 5254556 yabancı arasında kalan tek türk gibi hissettim şu an.O da benim anlamamış olduğumu anlamış olacak ki konuşmaya devam etti.

"Öncelikle o elbiseyi kuzenime alıyordum. O gün o elbiseyi alıcağım diye ne hallere girdin hatırlıyor musun? O zaman aynanın karşısında olsaydın ve yüz ifadeni görmüş olsaydın neden güldüğümü anlardın." dediğinde yine hafif hafif kahkahalar atıyordu. Buna karşılık olarak yapmacık bir sinirle;

"Heey seni böyle görmek güzel evet ama üzgünüm benimle dalga geçmene izin veremeyeceğim" dediğimde hem o hem de ben kahkaha atmıştık. Ah ciddi olamamaktan bazen nefret ediyorum ya.

Kutay'la sahilde biraz daha konuştuktan sonra yürüyerek beni evime bırakıştı.Ona Buğra'yı anlatıp içimi dökmek istedim ama beceremedim.Kimseye anlatamamıştım aslında bu durumu ama eminim tüm grup bir şekilde öğrenmiştir. Onlara olayı bildikleri halde anlatamamak çok fena canımı sıkıyordu aslında.Eskiden böyle değildik ki biz daha yakındık. Her şeyimizi anlatırdık sonra da duruma çare bulup kurtulurduk ama nedense bir kopukluk olmuştu son zamanlarda. İnşallah bu durum uzun sürmezdi çünkü ben onları fazlası ile seviyorum. Yine gözlerim doluyordu. Ağlamamak için gözlerimi sımsıkı kapatıp uyumaya çalıştım.

İKİZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin