İKİZLER

DÜĞÜN.

Selaam biz geldik, hoşgeldik, hoşbulduk. Keyifle okuyun...

-MASAL-

Tabii ki salya sümük ağlıyorum. Nasıl söyledim o sözleri Berkay'a hala aklım almıyor. Kaç sene onu beklemişken bu sevgimi basitleştirmemi çözemiyorum. Bugün bu işi halletmeliydim. Hemen yataktan kalkıp dolabıma yöneldim, siyah dar kotumu ve beyaz yarım tshirtimi giydim üzerime. Saçımı at kuyruğu toplayıp, ayaklarıma siyah spor ayakkabımı elime aldım. Ağladığımı belli etmeyecek şekilde makyaj yaparak ve çantamı alıp aşağı indim. Elimdeki ayakkabıları hızlıca giyiyordum ki kapı çaldı. Ayakkabılarımı hızlıca giyip kapıyı açtım. Doğa gelmişti.

'Hoşgeldin kuzum, bir şey mi oldu?'

Hızla çantasını koltuğa atıp, oturdu.

'Evet kuzum bir şey oldu.'

'Ne oldu?'

'Ben hastanedeyken Berkay'ı görmüştüm daha önce anlatacaktım fakat vakit bulamadım. Her neyse işte Berkay eli yüzü kan içinde hastanedeydi. Ben Doğa'ya Ege'ye ve Buğra'ya anlattıp geldim buraya. Onlar Berkay ile konuşmaya gittiler,' Üzerimi inceleyip 'sen nereye gidiyordun?'

'Yaptığım hatayı düzeltmeye.'

-BERKAY-

'Doğu tamam abi yok bişeyim.'

'Lan küfrettirme bana kız seni elin yüzün kanlı görmüş.'

Of Doğa of be güzelim.

'Ya birileriyle tartıştık öyle.'

'Pek bir tartışmaya benzemiyormuş.'

'Buğra, Doğu, Ege zorlamayın kardeşim.'

'Anlatmadan bırakmam Berkay biliyorsun.'

'Of, tamam anlatacağım. Ama kızmak yok.'

'Sen bir anlat da ona sonra bakarız.' dedi Ege.

'Dövüşüyorum, ders alıyorum, maçlara çıkıyorum.'

Üçününde ağzı aralanmıştı şaşkınlıktan.

'Sorunun ne senin, kendine acı vermekten zevk mi alıyorsun. Paraya mı ihtiyacın var ne? Hangi amaçla gidip oraya ders alıyorsun, dövüşüyorsun. Sorunun ne anlatsana. ' diye sinirlendi Doğu.

'Abi kız bana ne dedi sen ne diyorsun Allah aşkına ya.'

'Bir kız için kendine bunu yapıyorsun yani.' dedi, sanki bilmiyormuş gibi, Ege.

'Senin için bir kız olabilir ama benim herşeyim o.'

'Sevdiğin kız Masal bile olsa buna göz yumamam kardeşim. Bir daha oraya gittiğini duymayacağım. Kime haber veriyorsan ver, bir daha oraya gitmeyeceksin Berkay.'

'Doğu, karışma!'

'Ne demek karışma lan, kardeşimsin sen benim. Gözünün içine bakarak kavgaya gönderemem seni. Çok istiyorsan gel ben döverim.'

'Abi, lütfen bak sinir atıyorum. Acıtmıyor tamam mı vurmaları, Masal'ın söylediği sözler kadar acıtmıyor canımı.'

'Konu kapandı Berkay!'

-ÇAĞLA-

'Ya Kutay hadi. Ben bile senden daha hızlı hazırlanıyorum.'

Davetiye dağıtacaktık, fakat hala evden çıkamadık. Bilin bakalım kim yüzünden, tabii ki Kutay Gürsoy.

'Geldim, söylenme yine. Sanki kime vericez davetiye Allah Allah. Üç beş kişi.'

'Ya Kutay sen farkındasın mı biz evleniyoruz. Ne bu rahatlık ne bu gevşeklik.'