Biraz Gülümse

1.Bölüm

MEDYADAKİ MERVE

~~~~~~BOZKURT~~~~~~

Lanet Olsun! Sinirim yine tepemde idi aptal Dilara uyuz uyuz konuşup beni deli etmişti. Neymiş efendim kaç yaşında kızmış artık kendi kararlarını verebilirmişte mini etek giyecekmiş sikerim eteğini kısa giyip millete götünü mü göstereceksin lan? Kardeşim olmasaydı sikerdim belasını ama neyse. Derin bir nefes aldım. Sinirden yumruklarımı sıkarak depoya girdim. Günlerdir aradığım adamı bulmuştum. Daha doğrusu adamlarım bulmuştu . Ben de adamı bir güzel döverek konuşturacaktım anne ve babamı öldüren orospu çocuklarını bulacaktım. Bulduğumda ise doğduklarına pişman edecektim. Adamı getirdikleri bölüme girdim sandalyede elleri arkadan bağlı ve baygın bir haldeydi onu uyandırmam çok zevkli olacaktı, hatta mükemmel.

~~~~~~MERVE~~~~~~

Lanet Olsun! Şuan çok sinirliydim,kendi pastanemde kuryelik yaptığım yetmezmiş gibi birde ayakkabılarım çamura batmıştı. Bugün bu işten sorumlu çalışanım gelmemişti bütün işleri bana kalmıştı. Yok çok hastaymış da gelemezmiş de, sanki devlet dairesinde memur ya! Aile dostumuz olmasa bir saniye bile durmaz kovardım şapşiriki neyse ya, sinirimi bozdu. Etrafı inceledikten sonra anca jetonum düştü kim böyle bir yere pasta sipariş eder ki? Karşımda her tarafı yıkılmış eski püskü bir fabrika vardı. Yanmış mıydı? Çünkü duvarlarda yanık izleri vardı. Camları da patlamıştı. Korkudan ayaklarım ilerlemesini durdurdu. Korkmamalıydım! Korkularımın üstüne gitmeli onlarla savaşmalıydım. Derin bir nefes alıp fabrikanın kapısını vurdum. Tabi ki de açan olmamıştı. Allah aşkına böyle bir yerde kim yaşayabilirdi? Yoksa burası bir iş yeri miydi? Kesinlikle! Burası bir iş yeriydi ve çalışanlardan bir tanesinin de canı pasta çekmişti. Kesinlikle böyle bir şey olmalıydı. Kapıyı bir kez daha vuracakken kapının açık olduğunu farkettim. Sol elimle kapıyı açtım adımımı attığımda etraf karanlıktı,bu yüzden pastayı yere bıraktım. Ve ilerledim. İçeriden bi inleme sesi gelince korkup sol tarafımda bulunan varillerin arkasına saklandım. Buradan hemen çıkmalıydım arka arka yürümeye başladım ki birine çarptım. Tam bağıracakken bi el ağzımı kapattı. Kaçmaya çalıştım ama kaçamadım. Resmen adam kalıplı bir şeydi galiba ama arkamı döndüğümde yanıldım ufak tefek miniminnacık sevimli bir kız vardı bu da kimdi böyle? Kıza ''gitmeliyiz'' deyip kolundan çektim fakat kız yerinden kımıldamamıştı. Arkamı döndüm o an biriyle göz göze geldim simsiyah bir çift göz elindeki maskeyi takıp bana doğru koştu. Bende refleksle ona ters yönde koşmaya başladım. Ayağıma takılan bir şey yüzünden,yüz üstü düşüyordum ki kapşonumdan biri çekti. Yürüyordum ama yürüyemiyordum,aşağıya baktığımda havada hareket eden ayaklarım ve onun altında duran pastayı gördüm. Meğersem ayağıma da pasta takılmış.

~~~~~~BOZKURT~~~~~~

Adamı biraz yumrukladım ama uyanmayınca yerdeki su şişesini adamın yüzüne çarptım. Bir iki inleme sonrası adam gözlerini açtı. Adama yaklaştım. Saçından tutup yüzünü yukarı çevirdim. Suratı şimdi daha çok ortaya çıkmıştı. ''Konuş!'' diye bağırdım. Konuşmadığı için en zevkli tarafa geldik İşkence! Adamın parmağının birini kerpetenle kopardım biraz bağırdı konuş dedikçe ''Asla!'' diyordu teker teker 5 parmağını kopardım, adama elektro şok verdim, bana şunu deyince silahı çıkarıp vurdum ''öldürsen de konuşmam''. Terlemiştim maskeyi çıkardım terimi sildim o anda bir kızla göz göze geldim masmavi gözler korku doluydu. Hemen maskeyi takıp peşinden koştum neyse ki takıldı, düşmeden tuttum kız uçuyordu, biraz debelendi ama kaçamadı. O anda solumda duran Dilara'yı gördüm ve ''ne işin var lan burada'' diye bağırdım. Ellerim serbest kalmıştı ki kız kaçıyordu saçından tutup çektim ve kız çığlık attı.

Adamlarım sesi duyup geldiler. İkisini de bağlamalarını istedim. Dilara çıkışa doğru koşmaya başladı Yiğit onu tutup getirdi ikisini de bağladı. Kıza dönerek ''kimsin lan sen!'' dedim. Kız titreyerek ''be-ben pa-pas-ta-cı'' dedi.

Ve salak kardeşim ''bak pastacı geliyor selam veriyorrr'' diye bağırınca bir tokat yapıştırdım ve susmasını söyledim kardeşim ağlamaklı bir sesle ''abii'' dedi.

Adamlara dönüp kimin sipariş ettiğini sordum biri ''ben'' dedi ''kim lan bu'' dedim. Yiğit ''abi bu stajyer'' diye cevapladı.

 ''Ne stajyeri lan biz iş mi yapıyoruz'' diye bağırarak yanıt verdim. Yiğit mafya olmak istediğini söyledi. İstemeyerek onayladım. İlk işini verdim yoldan geçen birini temizlemesini istedim. Çocuk ''abi sabun var mı?'' diyerek sorgulu gözlerini bana çevirdi.

''Neden?'' diye sordum, çocuğun verdiği cevaptan sonra adamlarımdan bu çocuğu yok etmesini istedim çocuk ''ee temizleyeceğim abi'' demişti.

Kızlara döndüm ve kardeşime ''hadi pastacıyı anladık senin ne işin var lan burada!'' diye bağırdım. Kardeşim salakça ''mini etek almak için Yiğit'ten yardım istedim oda beni buraya çağırdı'' diye yanıtladı.

Yiğit ''ben mi?'' dedi. Aynı anda ben de ''o mu?'' dedim

Kadeşim telaşla ''çağırdın yaaa'' diye çığırdı.

Yiğit'e 'ne diyor lan bu kız?' der gibi baktım o da ''abi ben çağırmadım'' dedi sonra kardeşimin dediklerini yokladım ve ''mini etek mi?'' diye bağırdım. O da derin nefes alıp ''peki abi ya seni takip ettim'' dedi.

Heh nihayet doğruyu söylemişti. Ama ya bu kız ne olacaktı öldürsem mi? Yoksa serbest mi bıraksam? Yada sonsuza dek burada mı saklasam? Şöyle karar verdim birkaç gün depoda kalsın sonra icabına bakarız. Kardeşimle de sonra hesaplaşacaktım...