5.Bölüm

282 28 5
                                    

Arkadaşlar medyada ki Bozkurt' un giyimi Merve' nin ki dış bağlantıda :)

~~~~~~Bozkurt~~~~~~

Evet bunu yapmalıydım. Ona bunu söylemem gerekiyordu. Yanına gittim ve söze başladım.

"Merve benim seninle konuşmam gereken bir konu var." Merve kafasıyla onaylayıp.

"Tabi buyur." dedi. Uzatmadan konuya girdim.

"Ya benim seninle bir şey hakkında yani şeyle ilgili konuşmam lazım." Bu muydu yani direk konuya girmem. Aferin yani Bozkurt tam dayaklıksın.

" E 'konuş' dedim Bozkurt!" diye çıkıştı. Sen bana mı çıkıştın? Bana, bana. Bozkurt' una! Ne saçmalıyorum ya? Bu kız benim dengelerimi iyice bozdu. Derin bir nefes aldım. Artık kendimi cesaretlendirmekten başka yapacak bir şey kalmamıştı. Ona derin düşünceleri söyleyip içimde ki saklı duyguları ortaya çıkaracaktım. Ona onu çok sevdiğimi söyleyeceğim. Tabi bekletmeden de direk çıkma teklifini yapıştıracaktım. Benim gibi birine dayanamayıp direk kabul edecektir. Zaten bende gönlü var gibi hissediyorum. Ama bir dakika lan! Ya beni sevmiyorsa? Yok lan sevmese depoda bana öyle yaklaşmazdı di mi? Evet, evet kesinlikle öyle. Bu kız beni seviyor. Hem de delicesine. Dilim düşüncelerimi sollayıp direk konuya giriş yaptı.

"Ya ben seni... Yani seni... Şey. Imm, şey yani." Merve hemen atladı. Tabi durur mu geveze sevdiğim? Cevap veriyorum durmaz.

"'Ben' ne? Konuşsana Bozkurt!" Derin bir nefes alıp ciğerlerimde ki Merve kokusunu arttırdım. Mis kokuyordu sevdiğim. Bu kokuyu ömür boyu koklamak için son kez cesaretimi topladım.

"Tamam, lafı uzatmıyorum. Ben seni ilk gördüğüm günden beri-" Sözümün kesilmesiyle sinirli bakışlarımı sözümü kesen Dilara' ya fırlattım. Amına koyayım! Tabi ki de kardeşimin değil. Onun lanet davranışlarının!

"Abiii çok güzel bir film aldım. Mısır da patlattım. Hadi gel izleyelim. Aaa! Merve sen de mi buradaydın? Sen de gel tek başına burada sıkılma." Sessizce mırıldandım.

"Hay ben senin filmini sikiyim! Bu iki oldu göt!"

"Ne dedin abi? Bana mı dedin?" Yok anneme dedim! Senin gibi bir hatayı nasıl yaptı dedim! Ben dedim! Yani diyebilirdim. Tabi ölmeseydi... Aklıma anne ve babamı öldürenler geldikçe içimde ki intikam ateşi çoğalıyordu. Çoğalmasıyla karşımda ki sevdiğime baktım. Beni sakinleştiren sadece o vardı. O ve onun mükemmel kokusu. Merve' ye bakarak konuştum.

"Yok bir şey. Hadi gelin şu meşhur filmi izleyelim." Amına koduğumun filmi! Hep birlikte oturma odasından çıkıp salona geçtik. Üçümüzde üç kişilik koltuğa yerleştik. Filme başladıktan kısa bir süre sonra filmin konusunu kavradım. Film romantik ve dramdı. Kafamı kızlara çevirdiğimde ikisinin de salya sümük ağladığını farkettim. Hafifçe güldüm. Sesim çıkmasın diye de kendimi kastım. İkisinin de kafası bana dönünce sesimin çıktığını farkettim.

"Abi ya, ne komik burada? Susar mısın? Film izliyoruz." Kardeşim sözünü bitirdiğinde hemen ardından Merve konuşmaya başladı.

"Dilara haklı Bozkurt! Komik değil!" Cevap vermedim. Bu kızların çenelerine daha fazla maruz kalmamak için oradan kaçarcasına uzaklaştım. Tabi ben biliyorsunuz kaçmam. Erkek adam kaçmaz! Bahçeye çıktım. Hay sikiyim ya, Merve' yle yine konuşamamıştım. Nasıl yapacaktım bu konuşmayı ya? Hep konuşacağım zaman Dilara geliyordu. Siktiğimin zamanlaması! Üstüne bastığım çimenlerin üstündeki minik taşlara baktım. Siktiğimin taşları! Merve... Merve' ye bir türlü hislerimi anlatamadım. Ona anlatabilmek için onunla yalnız kalmam lazımdı. Nasıl kalabilirdim ki? Düşün Bozkurt düşün. Karşımda ki ağaçlara baktım. Tabii ya buldum! Ormana götürecektim. Ama ne diye davet edecektim kızı? 'Benimle ormana gel!' diye mi? Hayır, bu davet şekli kızı korkutur. Pikniğe gidelim demeliydim. Ama Dilara peşimizi bırakmaz ki piknikte. Ormana başka ne için gidilebilir ki? Buldum! Av! Dilara avı hiç sevmez. Hayvanların öldürülmesine hep karşı çıkar. Hem Merve beni yalnız bırakmaz, korkuturum. İşte beni ayılar kapar falan derim inanır saf sevdiğim benim. Düşüncelerime ara verip eve doğru koştum. Salona girdiğimde filmin çoktan bittiğini anladım. Tekli koltuğa geçtim.

"Ben ava gidiyorum gelen var mı?" Dilara hemen zırvalıklarına başladı hayvanları öldürmeyin falan filan işte biliyorsunuz bizim Dilara ne beklersiniz ki ondan başka? Merve cevap vermemişti. Gözlerimi sorgularcasına Merve'nin gözlerine diktim.

"Ben gelirim ama Dilara evde yalnız kalacak" Dilara sanırım yalnız kalmamızı istediğimi anlamış gibi atladı.

"Sorun değil siz gidin ben buradayım siz bakın keyfinize" Kararlarını değiştirmeden bende lafa daldım.

"Tamam yarın saat 9 da çıkıyoruz hadi bende şimdi odama çıkıyorum" dedim. Merdivenlerden koşarak çıkıp odama girdim. Av çantamı hazırladım.

Dışarı çıkıp ilk kuyumcuya girdim en pahalı yüzüğü aldım eğer çıkma teklifi edeceksem sade olmamalı hemde millet yüzüğü görüp Merve'nin bana ait olduğunu anlasın eğer yinede yavşayan olursa sikerim belasını. Eve geldim saat çok geç olmuştu kendimi yatağa attım sanki bembeyaz tavan bana başaracaksın diyordu.Evet! Gerçekten başaracaktım.

Gözlerimi açtığımda saatin 8.40 olduğunu farkettim. Hassiktir geç kaldık! Yataktan fırladım ve kıyafetlerimi giydim koşarak aşağı indim kızlar çoktan giyinmiş kahvaltıdaydılar bile. Bende bir iki şey atıştırdım ve yola çıktık. Yolumuz uzundu arabadaki cd çaları açtım en sevdiğim şarkı çalıyordu "Kolpa-Beni Aşka İnandır" görünüşe göre Merve'de seviyordu bu şarkıyı çünkü gözleri kapalı ayağıyla ritim tutuyodu.

"Bu şarkıyı sever misin?" birden gözlerini açtı ve

"Kim sevmez ki bayılıyorum" ortak yanımız çıkmıştı belkide bu şarkı bizim şarkımız olabilirdi ikimizde seviyoruz. Boşboğazlığım kendini belli etti ve ağzımdan şu kelimeyi fırlattı.

"Bu şarkı bizim olsun o zaman bende çok seviyorum" Merve hiçbir şey demedi. Bende ağzımı açmadım. Neden cevap vermedi acaba. Sonunda varmıştık daha doğrusu araba durmuştu, bozulmuştu yani. Ben yardım çağıracaktım ama ona açılmadan yardım çağırmak istemiyordum Merve

"Olamaz ya kaybolduk ne yapacağız?!" Ne kaybolması kızım sadece araba bozuldu diyemedim.

"Avlanalım yardım çağırırız merak etme" dedim. Birden gülümsedi ve tamam der gibi kafasını salladı. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadık o kadar çok eğlendik en sonunda lafa girdim.

"Merve ben seninle bir şey konuşmak istiyorum onun için çağırdım seni buraya" Merve

"Ne oldu?" dedi demesiyle çalılıktan bir ses geldi, Merve çığlık atıp korkuyla bana sarıldı hay siktiğimin çalılığı bu üç oldu lan! Ben konuşamayacak mıyım? Neyse hiç olmazsa Merve bana sarıldı kokusuyla mest oldum ve sakinleştim.

~~~~~~Merve~~~~~~

O garip sesin ne olduğuna hâlâ anlam verememiştim. Bozkurt'a istem dışı sarılmıştım kafamı çevirmemle aramızda çok az kalan santimleri farkettim. Çalılardan köpek çıkmıştı ama biz ona bakamayacak kadar birbirimizden etkilenmiştik. O anda işte Bozkurt bana daha da yaklaşmıştı ve evet öpmüştü dudaklarımı dudaklarında hissediyordum. Onunla öpüştüğümde tüm dertler yok olmuş gibi hissettim. Geri çekildi ve cebinden yüzük çıkardı diz çöktü ve.

"Kalbimin tek gerçeği olur musun?" Bu çok ani oldu. Ama ne diyeceğim şimdi ben? Evet seviyorum. O zaman tüm gerçeklerin ortaya çıkma vakti geldi de geçiyor benimde onu sevdiğimi anlaması lazım.

Kalbim son hız çarparken,

"Olurum" dedim...

AnnaMuck BUNU YAZARKEN ÖLDÜ :D HaLLey ise BUNU SADİSTÇE İZLEYİP GÜLDÜ BOL VOTE İSTİYORUZ SİZİ ÖPÜYORUZ...

Biraz GülümseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin