You will be okey, profesör

3.6K 299 65
                                    

İyi okumalar😘

"Hazır mısınız profesör?" "Evet çocuklar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Hazır mısınız profesör?"
"Evet çocuklar. Yapın şu ameliyatı." Elvin hemşirelerden birine işaret verdiğinde hemşire narkozu profesöre enjekte etti.
"İyi olacaksınız profesör." Profesörün bilinci kapanmadan önce gördüğü son şey Elvin'in güven veren gülümsemesi, kulaklarında da öğrencisinin sesi vardı.

"Neşter." Elvin, hemşirenin avucuna bıraktığı neşteri sıkıca kavrayarak tümörü almak için 2 santimetrelik bir kesik açtı. Bunun ardından kendisine ve Andre'ye ayrıntılı görüş sağlayan özel bir gözlük takıldı. Hemşirelerden biri henüz tüm değerlerin normal olduğunu belirtti. Elvin, Andre'ye dönüp gergin bir şekilde konuştu.

"Başlıyorum." Andre ona kafa salladı.
"Başla." Bruce, Tony, Steve ve Natasha ameliyatın gözlem odasında onları izliyordu. Bruce ve Tony'nin önceliği bu deneysel ameliyatı gözlemlemekti. Elvin, Stark teknolojisini kullanarak bu ameliyatı yapıyordu. Steve ve Natasha ise her şeyin yolunda gittiğini, Andre'nin Elvin'in canını sıkmadığını görmek istiyorlardı.

Elvin her şeyden önce çok gergindi. Kariyerini borçlu olduğu profesör şu an ona emanetti. Elleri altında yatıyor, beynini kurcalaması için öğrencisine güveniyordu. Profesörün ona olan sonsuz güveni Elvin'i biraz daha geriyordu. Hata yapmaktan her zaman korkmuştu. Bir insanın hayatı söz konusuydu sonuçta. Ama şimdi daha bir korkuyordu. Ve kendisini sakinleştirmek için birkaç saniyesi bile yoktu. Konsantre olmalı ve ameliyatı hatasız bitirmeliydi.

Elvin, Tony'ye yaptırdığı ultra ince uçlu iğnelerle, geniş bir alana yayılmış tümörleri temizlemeye başladı. Beyin sinirlerine dokunmadan büyük bir titizlikle hareket ediyordu. Ama beyni riske atmamak için elini çabuk tutmaya çalışıyordu. Ne kadar çabuk olabilirse.

"Çok fazla kan var." Elvin'in cümlesi üzerine Andre harekete geçti.
"Hallediyorum." Ona yaklaşıp elindeki cihazla kanı temizledi. Elvin bir taraftan gözlüğün ona sağladığı görüşle tümörü çıkarıyor ve yanındaki metal kaba bırakıyor; bir yandan da beynin içini gösteren monitörden durumu tekrar takip ediyordu.

"Ameliyat becerinden bir şey kaybetmemişsin." Elvin gözünü ameliyatından ayırmadan cevap verdi.
"Çünkü doktorluk bunu gerektiriyor." Andre onun gerildiğini biliyordu. Gerginliği atmak içinde onunla konuşmaya çalışıyordu. Ameliyatta hep yaptıkları bir şeydi.
"Filistin'de çok ameliyat yaptın mı?"
"Hayır. Daha çok can kurtarmaya dayalı ilk yardım."

Steve, Andre'nin Elvin'e konuşma çabasına gerilmişti. Ama Elvin'in daha iyi olması için bu gerekiyorsa olacaktı. Elvin ve Andre ise ameliyattan önce sözleşmişlerdi. İkiside ameliyat sürecinde her şeyi bir kenara bırakıp ameliyat neyi gerektiriyorsa onu yapacaklarına söz vermişlerdi. Kin yoktu, nefret yoktu sadece ameliyat vardı. Başarılı olması için her şeyin göze alınabileceği bir ameliyat.

"Önce çevreyi temizle Elvin. Sinirlere dokunma."
"Deniyorum." Andre onun panik yapmamasını sağlamaya çalışıyordu. Ama her şeyin karmakarışık olduğu, tüm sistemlerin birbirine bağlı olduğu en zor organ söz konusuyken bu kolay değildi.
"Gelmemi ister misin?" Elvin düşünmeden onayladı.
"Şurayı tutabilir misin?"
"Hallediyorum."

Andre ona iyice yaklaşıp hemşirenin verdiği cihazla ona yer açtı. Neredeyse dip dibe çalışıyorlardı. Steve Rogers için güzel bir sabır testiydi.
"Böyle iyi mi?" Steve içinden cevapladı. Çok iyi.
"İyi." Elvin ve Andre birbirlerini önemsemeden işlerini yapıyorlardı. Akılları ameliyattayken bu durum onlara sorun değildi.

Elvin'in yerinden kopardığı bir tümörle monitör ötmeye başladı. Ardından hemşirenin sesi duyuldu.
"Nabız, tansiyon düşüyor. Kanama başladı."
"Siktir."
"Adrenalin ver hemen." Andre'nin sesi üzerine hemşire harekete geçerken Elvin kanamayı durdurmaya çalışıyordu. Kısa bir süre sonra monitörden rutin sesler gelmeye başladı.
"Durumu normalde döndü hocam."

Elvin rahatlamayla bir nefes alırken Andre konuştu.
"Benim devam etmemi ister misin?" Elvin kafasını sağa sola salladı.
"Bir süre daha devam edebilirim."

Ameliyatın 5. Saati

Ameliyatın 3. saatinde Elvin'in yerini Andre almış, tümörleri temizlemeye devam etmişti. Ancak artık riskli bölgedelerdi. İkisi de birlikte hareket ediyorlardı. Yorgunluğun verdiği dikkat dağınıklığını önlemeye çalılıyorlardı. Arka fonda klasik müzik çalıyor, gerilen sinirlerini yatıştırıyordu.

Ameliyatın izleme bölümünde Bruce ve Steve kalmıştı. Tony garajına dönmüş olsada Jarvis'ten sürekli bilgi alıyordu. Natasha ise ara ara uğruyor her şeyin yolunda olduğundan emin oluyordu.
"Burayı alıyoruz ve bitiyor." Elvin gerginlikle bir nefes verdi.
"Ben de bittim Andre."
"İyi dayandık."

Son parçayı çıkarmak onlar için biraz uğraştırıcı oldu. Ama tümörlerin tamamı temizlendiğinde Elvin maskesinin altından gülümsedi.
"Bitti. Kapatıyorum." Elvin kendisine uzatılan cihazlarla dikiş atmaya başladı. Andre ise son kez profesörün tüm değerlerini kontrol etti. Elvin dikiş atmayı bitirdiğinde ameliyathaneden çıkmadan konuştu.

"Yoğun bakıma alın. Saat başı kontrol edin. Değerlerde oluşan her değişiklikten haberdar olmak istiyorum." Andre ve Elvin ameliyathaneden çıkıp tüm ameliyat giysilerini çıkarıp çöpe attılar. Musluğun başına geçip yan yana ellerini yıkadılar.
"Ameliyat sorunsuz geçti. Peki sonrası?"
"Sonrasıyla ben ilgileneceğim. Yarın kontrol ederim profesörü. Seni de haberdar ederim."

"Yapma Elvin. Profesör uyandığında ben de orada olmak istiyorum. Onun iyi olduğunu bende görmek istiyorum." Elvin yutkundu. Haklıydı. Ameliyatta beş saat o da emek vermişti. Ki profesör Andre için de önemliydi.
"O zaman yarın sabah gel. Profesörü beraber uyandırırız."
"Anlaştık." Elvin'le tokalaştılar.
"Teşekkür ederim her şey için."
"Ben teşekkür ederim. Olan o kadar şeyden sonra bana bu şansı verdiğin için."

Tony, Steve ve Bruce koridorun başında göründü. Andre, Elvin'e döndü.
"100 yaşında bir adamla sevgili olmak nasıl bir şey?" Steve dişlerini sıkarken Elvin omuz silkti.
"Sen onu bir de yatakta gör." Andre, Bruce ve Steve şok olurken Tony sırıttı. Tony Andre'ye yaklaşıp birden ona bir yumruk attı. Andre geri savrulurken Elvin bağırdı.

"Tony! Ne yapıyorsun?!"
"Ameliyat bitene kadar sakin kalacağıma söz vermiştim. Sonrası için değil." Andre'ye dönüp devam etti.
"Bu, geçmiş içindi. Elvin seni umursamayıp bir şey yapmasa da ben buna göz yumamazdım."
"Hasta herif." Andre burnunu tutarak oradan uzaklaştı.
"Tony." Tony omuz silkti.

"Bana öyle bakma Elvin. Hak etmişti. Aslında daha fazlasını da hak etti. Ama neyse." Elvin elini saçından geçirdi.
"Odama dinlenmeye gidiyorum. Andre yarında gelecek. Sonra gidecek. Ve yarın, böyle bir şey istemiyorum." Elvin orayı terk ederken Steve ve Bruce aynı anda Tony'ye dönüp konuştular.
"İyi vuruştu."

Elvin bir duş alıp yemek yedi. Ancak hemen sonra tekrar yoğun bakım ünitesine indi. Bütün geceyi profesörün başında geçirdi. Ameliyat başırılı geçse de sonrasında oluşabilecek durumlardan korkuyordu. Eğer profesör uyandığında bir sorun oluşmazsa daha sonrası içinde içi rahat olacaktı.

Elvin önce adım seslerini duydu. Sonra Steve'in kokusu sonra da arkasından boynuna sarılan kolları hissetti.
"Güzelim. Sence de çok yorulmadın mı?" Yanağına bir öpücük bıraktı.
"Yukarı çıkıp uyuyamam ki."
"Biliyorum."
"Hadi sen çıkıp uyu. Uykusuz kalma." Steve Elvin'in şakağına bir öpücük bıraktı ve onun yanından ayrıldı.

Yaklaşık 10 dakika sonra Steve tekrar geldi. Elinde iki kahve kupasıyla.
"Steve?"
"Sen uyumayacaksan beraber uyumayız." Steve de onun oturduğu ikili koltukta onun yanına oturduğunda Elvin sırtına ona yasladı.
"Seni yerim Steve."
"Şu ameliyat bitsin ben yiyeceğim seni." Elvin güldü.
"Yersin."

Birlikte kahve içip biraz sohbet ettiler. Elvin fazla yorgun olduğu için bir süre sonra uyuyakaldı. Steve ise onun rahatını bozmamak için gece boyunca kıpırdamadı. Elvin'in rahatça uyuması için her şeyi yaptı. Ancak bir süre sonra o da uyuyakaldı.

Tony, Andre'ye vurduğunda aşırı rahatladım 😌
Oy verip yorum yapmayı unutmayın😘

Doctor/ Rogers(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin