I want to be a dad

4.6K 327 87
                                    

İyi okumalar😘

Elvin bakışlarını tek bir yerde sabitlemiş öylece bekliyordu. Bu sabah, bulduğu tedaviye dair her şeyi test etmeye başlamıştı. Yaptığı testlerin sonucu yalnızca 10 dakika sonra çıkacaktı ve Elvin'e saniyeler geçmiyor gibi geliyordu. Beklemek hangi ara bu kadar zorlaşmıştı? Zamanın algısal olarak değiştiğine kesinlikle inanıyordu. O kadar gergin bir şekilde bekliyordu ki Jay-Jay'in sesi onun irkilmesine sebep olmuştu.

"Bay Banner geldi patron."
"İçeri al Jay." Kapı açıldığında Bruce yüzündeki gülümsemeyle içeri girdi.
"Güzelim?"
"Abi." Bruce onun yanına gidip kardeşini kolları arasına aldı. Abisi saçlarına birkaç küçük öpücük bırakırken Elvin rahatladığını hissetti. Bruce, hangi koşulda olursa olsun onu rahatlatabiliyordu.

"Seni üç gündür laboratuvardan çıkarmayan, şimdi de bu kadar gerilmene sebep olan şeyi öğrenebilir miyim küçük hanım?" Elvin onun kolları arasından çıkmadı.
"Bir tedavi üzerinde çalışıyorum. Aslında ilaç aşaması bitti. Şu an test aşamasındayım. Kimyasal olarak insan sağlığına etkisi olup olmadığını test ediyor cihazlar."

"İlaç işini senden daha iyi yapabilen biri yok. Bu testte bir sorun çıksa da sen bunu mutlaka zararsız bir şey yapmanın yolunu bulursun. İşkence etme kendine." Bruce doğru söylüyordu. Elvin, piyasadaki tüm ilaç firmalarından, laborantlardan daha iyiydi. Onlarla kavgalı olmasının sebebi de bu değil miydi zaten?
"Haklısın. Ama yine de söz konusu insanların sağlığı olunca işler değişiyor." Söz konusu kardeşi yerine koyduğu kadın olunca işler değişiyor.

"Yapacağını ikimizde biliyoruz güzelim. Bu yıl da tıp konferansına damganı vur da ortalık şenlensin." Elvin kıkırdadı. Her yıl tıp konferansında Elvin yeni bulduğu bir tedaviyi tanıtıyor, tıpta çığır açıyor; günlerce, aylarca adından söz ettiriyordu. Her konferansta merakla beklenen konuşmacı kendisiydi. Merakla, kıskançlıkla, hayranlıkla süzülmek Elvin'in normali olmuştu.
"Huyum kurusun."

Bruce da gülerken Jay-Jay'in sesi, onun gülme sesine karıştı.
"Sonuçlar çıktı bayan Banner." Elvin heyecanla yerinde doğrulurken Bruce onun bu haline güldü.
"Test sonuçları temiz bayan Banner. Hiçbir sorun yok." Elvin bir çocuk gibi yerinde sıçrayıp çığlık atarken Bruce kahkaha attı. Elvin abisinin boynuna atlarken Bruce söylendi.
"Ben sana ne söyledim?! Başaracaksın demedim mi?"

Elvin ayrılıp abisinin yanaklarına güzel birer öpücük bıraktı. Bruce onun sevincine gülerken konuştu.
"Ben çıkayım da sende sonuçlarını rahat rahat incele."
"Tamamdır." Bruce laboratuvardan çıkar çıkmaz Elvin konuştu.
"Jay-jay, Natasha'nın telefonuna müsait olduğunda yanıma gelmesine dair bir mesaj yolla."
"Mesaj yollandı efendim."

Elvin tabletini eline alıp ayrıntılı incelemeye başladı. Yüzünden silemediği bir gülümsemesi ve içine sığmayan bir mutluluğu vardı. Anne olmanın bir kadın için ne demek olduğunu çok iyi biliyordu. Kendi de anne olmayı bu denli isterken bunun ne kadar yıkıcı olduğunun farkındaydı. Natasha geldiğinde Jay-Jay onu hemen içeri aldı.

Kızıl ajanın gerginlikle karışık bir heyecanı vardı. Kötü bir şey duymaktan deli gibi korkuyordu. Ama Elvin'in yüzündeki gülümseme ona bir cesaret veriyordu.
"Otursana Nat." Natasha yine sedyeye otururken Elvin de karşısına oturdu ve onun ellerini tuttu. En anlaşılır şekilde anlatmaya başladı.
"Natasha bir tedavi buldum." Elvin'in tek cümlesiyle Natasha'nın gözleri doldu. Dudağını ısırıp sakin kalmaya çalıştı.

"Kullanılacak tüm ilaçlar zararsız. Ve %90 olumlu sonuç alacağız gibi görünüyor." Elvin onun mutlu olmasını isterken bir doktor olarak da ona gerekli her şeyi söylemesi gerektiğini biliyordu. Onu göklere çıkarıp sonra hayal kırıklığı yaşamasına dayanamazdı.
"Ancak %10'luk ihtimali de göz ardı etme olur mu? Bunu ilk kez deneyeceğiz. Sana hiçbir zararı olmayacak ama o ihtimali unutma olur mu?"

Natasha hızla kafa salladı.
"Ben şu saatten sonra her şeye hazırım Elvin. Anne olmam için %1 ihtimal bile olsa onu denerim." Elvin gülümsedi.
"Pekala. O zaman tedavi aşamasını anlatıyorum. Birazdan senden kan alacağım. İlaçlar zararsız ama yine de senin bünyen için test edeceğim. Kötü bir sürprizle karşılaşmak istemiyorum. Büyük bir ihtimalle sorun çıkmayacak ancak tedbirli olmamız gerek."

Nat kafa sallayarak onu onayladığında Elvin devam etti.
"Bir süre hormon iğneleri vurmaya başlayacağız. Belli aralıklarla vurup, daha sonra sonuçlarına bakacağız. Buraya kadar bir sıkıntı yok. Ancak siz birlikte olmadan önce ve sonra yapman gereken bazı şeyler var. Yani burada abime haber versen iyi olur. Senin hormonlarına göre biyolojik saatinin en uygun olduğu zaman yeğenim için çalışmalısınız."

Elvin kesinlikle abisinin birlikteliğine karışmak istemiyordu ancak koşullar buna pek müsaade etmiyordu. Onların birlikte olacağı zamanları bizzat kendi hesaplamak zorundaydı. Natasha derin bir nefes aldı. Bunu Bruce'a nasıl söyleyeceğini bilmiyordu. Onun çocuk hakkında ne düşündüğünü bile bilmiyordu. Ama mecburen konuşması gerekiyordu. Bir çocuğu olacaksa Bruce kesinlikle ideal baba adayı olabilirdi.

"Tamam konuşacağım."
"Eğer şimdi bir çocuk düşünmezseniz bir sorun yok. Yine hormon iğneleri vuracağız ancak ikinci kısım sonraya kalacak." Elvin ona işin birkaç ayrıntısını daha anlatıp kan örneğini aldı. Natasha'yı yukarı yollar yollamaz test işine geri döndü. Ciddi ciddi yeğeni için çalışıyordu. Eğer çocuk kız olursa adını Elvin koymaları için ciddi bir propaganda yapacaktı.

"Sevgilim."
"Stevie." Steve gelip kollarını ona sardı. Sevgilisinin uykusuzluktan şişmiş gözlerine birer öpücük bıraktı.
"Bugün laboratuvara girebildim. Şaşırtıcı değil mi?" Elvin utanarak dudağını ısırdı. Geçtiğimiz iki gece Elvin, Steve'i laboratuvara aldırmamıştı. Çünkü Steve içeri girerse ne yapıp edip bir şekilde onu yukarıya götüreceğini biliyordu. Ama işini de en kısa sürede halletmek istiyordu.

"Ne desen haklısın Steve, özür dilerim. Ama inan bana çok önemli bir şey olmasa yapmazdım. Bana hala kızgın mısın?" Steve onun alnına bir öpücük bıraktı.
"Senden alınacak bir intikamım var Banner. Ancak bugün çok yorgun olduğun için yarına erteliyorum." Elvin kıkırdayarak onun boynuna sokuldu.
"Benden intikam alırken bile beni düşünüyorsun."

Steve güldü.
"Aslında biraz da kendimi düşünüyorum. Imm.. çok zevkli olacak." Elvin sahte bir kızgınlıkla onun sırtına vursa da gülmeden edemedi. Steve'in boynundan kalkıp yüzüne baktı ve dudağını ısırıp konuştu.
"Süper asker oluşunu en çok nerede seviyorum biliyor musun Rogers?" Steve onun ısırdığı dudağını kendi dudakları arasına almadan hemen önce konuştu.
"Beni kışkırtma Banner."

Elvin ve Steve laboratuvardan çıkarken Steve sevgilisini kucakladı. Elvin kıkırdayarak konuştu.
"Ne yapıyorsun?"
"Yorulduğunu söylememiş miydin?" Elvin gülerek başını omzuna yasladı.
"Seni yerim Stevie."
"Yesene."

Ertesi sabah Elvin ve Steve öğlene dek yataktan çıkmadılar. Öylece yatıp dizi izlediler. Biraz tembellik yapmak istemişlerdi. Kahvaltıya bile inmemişlerdi. Steve'i tembelliğine ikna etmek için Elvin'in biraz rüşvet teklif etmesi gerekmişti. Ama sonuç güzeldi. Birlikte öylece yatıp birkaç bölüm dizi izlemişlerdi. Sonsuza dek yatamayacaklarını bildikleri için öğleyin kalktılar. Birlikte bir şeyler atıştırdılar ve Elvin laboratuvarına geri döndü.

Yaklaşık bir saat sonra Natasha ve Bruce laboratuvara geldi. Bruce'un kendisine sarılmasından Elvin, durumu kabul ettiğini anlamıştı.
"Ee?" Natasha gülümsedi.
"Sendeyiz doktorcum. Tedaviye başlıyoruz."
"Baba olmak istiyorum." Elvin sırıttı.
"Bende hala olmak istiyorum." Elvin, bir yadan hormon iğnesini hazırlarken diğer yandan da tekrar tedaviden bahsediyordu. Bruce, tedavinin her aşamasını bilmek istediğini, her daim Natasha'nın yanında olacağını söylemişti.

Bugünkü iğneyi yapıp onları uğurladıktan sonra Elvin, Natasha için tıbbi takvim çıkarmaya başladı. Tedavi süreci kolay bir süreç değildi. Oldukça acılı olmasının yanı sıra uzun bir süreçti. Ama her şeyin bebek doğana dek süreceğini biliyordu. Bebek doğduktan sonra her şeyi unutturacaktı.

Böyle minik bir geçiş bölümüydü 🙃
Oy verip yorum yapmayı unutmayın 😘

Doctor/ Rogers(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin