3

650 107 49
                                    

oyun her zamankinden farksız olarak berabere bitince kai göz devirdi ve konsolu sinirle orta sehpaya bıraktı. taehyun ise onun verdiği tepkiyi keyifle izliyordu.

"hani beni yenecektin bu sefer, hm?" kıkırdayarak diğerine sataşmak en sevdiği aktivite olabilirdi. kai her zaman başta bağırıp çağırır, sonra özür dileyerek onu göğsüne yatırıp severdi, yine aynı şey oldu.

"hayır sana yenilsem cidden artık üzülmeyeceğim. ulan her seferinde nasıl berabere kalmayı beceriyoruz biz?"

taehyun bilmiyorum anlamında omuz silkti ve masadaki cips kasesine uzandı. parmaklarının arasındaki kıvrımlı, sarı ve yağlı cips bir altın misali parlarken arkasına yaslanmış sinirle televizyona bakan arkadaşına döndü.

"bak artık kazanmak ist-"

cümlesi ağzından içeri yollanan cipsle kesilmişti. yine de sesini çıkartmadan cipsi kabul etti ve pislik olması için taehyun'un tuzlu parmağına dilini değdirdi.

"ıy, kai iğrençsin!" taehyun aceleyle parmağını çekti ve kaşlarını çatıp ayaklandı. kai ise ağzındaki cipsi ısırırken bir yandan da tuvalete gitmek için ayaklanan arkadaşını izliyordu.

dürüst olmak gerekirse bol şortun açıkta bıraktığı ince esmer bacaklar çok güzeldi, kai bunu defalarca taehyun'a söylemişti. ve bol mavi tişört hareketlerinden dolayı havalandığında kısa olan tişörtün içinde minicik kalıyordu, aynı şekilde kai bundan da çok zevk alıyordu.

taehyun yatışmış siniriyle yanına geldiğinde kai bir tane daha cips aldı ve çekinmeden esmer bacakları süzerek ıslık çaldı. "tae, bacakların cidden çok güzel."

kai'ın serseri gibi konuşması ve cümlelerini ıslığıyla desteklemesi taehyun'un sinirlenmek istemesine sebep olsa da şu an hissettiği şeyin sinirle uzaktan yakından alakası yoktu. taehyun övülmeyi seven biriydi ve kai resmen bunun için vardı.

"sağ ol kanka, seninkiler de sütun gibi."

sıradaki hatama benziyorsun, tyunningHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin