"Gölge, Lara, Eliz, Jasmine ve Dan... Dışarı çıkın."
Ruhlarım ya da eski kişiliklerim yanımda görünür hale geldiği zaman yüzümde soğuk bir gülümseme oluştu. Gözlerim şeytani bir şekilde parlarken konuştum.
"Kalbini geri ver." dedim buz gibi bir sesle. Kalbini yerine koyarsam iyileşebilirdi.
"Ben ölürsem o kalbi asla bulamazsın." dedi sözde babam.
Samimeyetten uzak, soğuk bir kahkaha attım. Sesim boş alanda yankı yaparken herkes pür dikkat beni izliyordu. Özellikle gökten inen o üç kişi...
"O zaman seni öldürmem, babacığım(!)"
Dedim soğuk bir şekilde gülerek. Elimi uzattığım telekinezi ile elime Luna'nın benim için özel hazırlattığı kılıçlar geldi.
"Hepinizi öldüreceğim." dedim hırsla.
"Aileme dokunursan beni kaybedersin, Astrid!"
Dedi Rey. Bu yalnızca gülmeme sebep oldu.
"O zaman güle güle, Rey. Bundan sonra abim olmayabilirsin."
Onlara doğru koştum. Adamlar çoktan silahlarını çekmişken hava ile yükseldim. Ruhlar, güçlerimi destekliyordu.
Etrafımda oluşan bir bariyer vardı. Mermiler benim etrafında dönüyor ve bir kalkan oluşuyordu. Gölge zeki bir ruhtu. Telekinezi ile yapamayacağım çok az şey vardı.
Ortalarına düştüğüm zaman toprak sallandı. Büyük bir güç dalgası etrafımdakileri yere düşürürken gökte bulutlar toplanmaya başladı.
İçimdeki öfke, doğa ile kendini dışa vururken benim bulunduğum yer haricinde her yer deli gibi sallanıyordu ve herkes yere düşmüştü.
Koskaca ordunun ortasında duruyordum. Ne kendi ordum ne de düşman ordusu ayağı kalkabiliyordu. Luna ve Kellan farkımız tarzımız diyerek büyü ile ayakta bağdaş kurmuş tiyatromu izliyordu.
Rüzgar sertçe esiyor ve saçlarımı uçuruyordu. Bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu. Yer sallanıyordu. Kollarımı havaya kaldırdığım zaman ordunun bir kısmı alev aldı.
Çığlıklar arasına karışan soğuk kahkahalarımı rüzgar taşıdı. Kalkan şekline katılan her bir mermi yerinden çıktı ve tek tek sahiplerinin vücudunun her bir bölgesine saplandı.
Çığlıklar kulak sağırlatacak düzeydeydi. Ama ben durmadım. Duramadım.
Sözde aileme doğru ilerlemeye başladım. Babam, annem ve ablam olacak kişiler kaçmaya çalışıyordu ama yer sallanıyor, rüzgar onları kesiyordu.
Sözde anneme ilerledim ilk önce. Hamile diye değil Rey için onu öldürmemiştim.
"O gün seni hamilesin diye değil Rey için öldürmemiştim. Ama madem artık Rey yok, seni öldürmeme engel de yok."
Rey'e bakarak konuştu.
"Senden nefret ediyorum."
Sözde annemin son sözleri öz oğluna olan nefreti olmuştu. Kılıcı karnına soktuğum zaman koca bir çığlık eşliğinde bağırdı.
"Bebeğim!"
Kılıcı karnından çıkarmadan içinde döndürdüm. Acıdan baygın düşmesin diye Gölge zihnini açık tutuyordu. Hissediyor musun? Acı burada, acı her yerde. Tıpkı olması gerektiği gibi...
Çığlıklarından sıkılınca konuştum.
"Kes sesini!"
Kılıcı karnından çekip hızla boğazına sapladım. O, kendi kanında boğularak ölürken Maria'ya baktım. İkizine korku dolu bakışlarla bakıyordu ama şansa bakın ki benim merhametim çoktan yok olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Adası / TAMAMLANDI / DÜZENLENECEK
Fantasy#Bilimkurgu 31. Sırada #Ada 7. Sırada #Kurtadam 2. Sırada #Elfler 1. Sırada #Telepati 1. Sırada #Telekinezi 2. Sırada #Karabüyücü 2. Sırada İntikam... İntikam için bir adaya hapsedilmiş bir sürü insan. İçlerinden sadece 500 tanesinin özel güçl...