Bir önceki bölüme gelen oy ve yorumlar için teşekkürler!
iyi okumalar♡"Sanırım birini seçmek gibi bir saçmalık yapmayacağım."
"Pekala dostum, dediğim gibi sadece 1 ay. Ama ne derler bilirsin, başı boş kuzuyu ya kurt kapar ya da tilki."
••••••
Bahçede biraz oturduktan sonra ana binaya girip içeriyi gezdiler. Tuvaletler, banyolar, soyunma odaları, aktivite odası, film odası, çoklu koğuşlar, tekli koğuşlar...
Niall kameralar konusunda gerçekten haklıydı, ilk katta 150'ye yakın kamera sistemi vardı. Diğer iki katı saymıyordu bile.
Aslında burası korktuğu gibi çıkmamıştı, Louis daha çok demir parmaklıklı tek kişilik bir koğuş, konuştuğunda seni döven gardiyanlar ve işkenceler olacağını sanmıştı.
Niall uzun bir sessizlikten sonra merakla konuştu. "Louis?" ellerini başının altında birleştirmiş sırt üstü uzanıyordu. Louis o'na baktığında konuşmaya devam etti. "Biliyorsun burası bir hapishane ve sen buradasın, yani....bir suç işlemiş olman ger-" aşırı derecede saçmalamıştı ve Louis buna daha fazla katlanamazdı. "Niall, kısaca seni neden buraya tıktılar? Diyemez miydin?"
"Ah! Açlıktan saçmalamaya başladım!"
Açlıktan?
"Niall, yemek yiyeli daha iki saat bile olmadı." Niall hızla yatakta doğruldu. "Desene daha üç saatten fazla var!"
Tanrım, umarım bir gün Niall beni açlıktan yemez diye düşündü Louis.
"Pekala baştan alalım. Louis, hangi suçtan dolayı buradasın?"
"Babamı vurdum."
-flashback-
O zamanlar Louis henüz 8 yaşındaydı, üvey babasının değiştiği zamanlar.
Küçük Louis odasında annesinin yeni aldığı legolarla oynuyordu, o zamanlar legolar çok pahalıydı ve annesi o legolara tüm maaşını harcamıştı. Ama bu pek de umurunda değildi, minik oğlu o plastiklere hayretle bakarken 'alamayız' diyememişti. Hiç bir zaman da dememişti. Tek çekindiği konu kocası Mark'tı, tüm parayı birkaç plastiğe harcadığı için ona çok kızacaktı. Hem de çok.
Louis kreşten gelirken yol üstündeki oyuncakçıda gördüğü legolarla oynuyordu. Henüz 1 yaşında olan Lottie ise abisine lego dizmede yardımcı oluyordu.
Yarım saat geçmişti, Louis oturma odasında çizgi film izliyordu, kardeşi ise az önce uyumuştu. O çok uslu bir kızdı.
Kapı çaldığında annesi mutfaktan oğluna seslendi.
"Lou! Benim için kapıya bakar mısın hayatım?" Louis oflayarak yerinden kalktı ve kapıyı açmaya gitti. Kapı şiddetle itildiğinde Louis neredeyse düşecekti, üvey babası kapıya yaslanmıştı ve berbat kokuyordu. Sendeleyerek içeri geçerken Mark, Louis'ye göz kırptı, bu onu baştan ayağa ürpertti.
Mark ayakkabılarını çıkartmadan oturma odasına geçti ve az önce Louis'nin yaptığı lego kuleyi yıktı.
Johannah mutfaktan kocasının yanına geldi. Halıdaki ayakkabı izlerini görünce sinirden kafası kıpkırmızı olmuştu. Louis annesini koca bir domatese benzetti. Kıkırdadı.
Mark, üvey oğlunun kıkırdadığını görünce çok sinirlendi, onu hiç sevmiyordu. Sırf johannah ile evlenmek için 1 yıl boyunca iyi baba rolü yapmıştı, bu çok yorucuydu.
Sinirle Louis'ye seslendi. "Sen neye gülüyorsun küçük fare? Sence komik mi görünüyorum ha? Kalk ve şu halıyı temizle!" Louis korkudan koltuğun içine gömülmüştü. Johannah şaşkınlıkla araya girdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/255549734-288-k398383.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PRISONER || LS
Fiksi PenggemarLouis Tomlinson işlediği bir suç yüzünden hapise gönderilir.. Ve Harry Styles 8 yıldır oradadır. -Harikalar Diyarı'na hoşgeldin prenses. [Başlangıç tarihi: 28/08/2016]