Bölüm 11

427 53 59
                                    


Bir önceki bölüme gelen oy ve yorumlar için teşekkürler♡
İyi okumalar

Akşam yemeği saati gelmiş kapılar açılmıştı ama bu ikisininde umrumda değildi. Niall duydukları yüzünden ancak 10 dakika sonra kendine gelmişti. "Aman tanrım! Kim!" Niall şaşkınlıktan ve kızgınlıktan ne diyeceğini bilmiyordu. Niall, Louis'nin yanına çöktü ve sarıldı, hala ağlıyordu. "Harry." Dedi Louis hıçkırıklar arasında. Niall sinirle sordu.

"Neden bana en başında söylemedin?" Niall cevabını biliyordu ama yine de sormuştu işte. "Korktum Niall, birkez daha..." cümlesini tamamlayamamıştı Louis, dili varmamıştı devamını getirmeye. "Merak etme Louis, birazdan Zayn onun işini bitirecek. Harry hayatının hatasını yaptı, bu kurallara aykırı." Louis hızla geri çekildi. Başkaları bilmemeliydi, hele Zayn hiç bilmemeliydi. Her şey daha kötü olurdu. "Sakın Niall! Kimse bunu bilmemeli. Hiç kimseye bahsetmeyeceğine söz ver, hele Zayn asla bilmemeli."

"Ama Lou..." Louis, Niall'ın sözünü kesti. "Aması yok Niall, en son benim yüzümden Zayn'in başına ne geldiğini biliyorsun." Louis Zayn'in onun yünden cezaya gittiğini hatırlayınca yüzünü buruşturdu. Kendi başını belaya soktuğu gibi başkalarınkini de sokuyordu. "Tamam dediğin gibi olsun." Niall gözlerini kaçırdı. Louis pek tatmin olmamıştı. "Söz ver Niall, Zayn bilmeyecek."

"Neyi bilmeyecekmişim bakalım?" Zayn açık koğuş kapısından başını içeri uzatıp sordu.

●○

Hava çok güzeldi, bu nedenle akşam yemeğini hep beraber avludaki masalarda yemişlerdi -Louis biraz da Harry'nin radarından uzak durmak için tercih etmişti- Uzun bir aradan sonra Louis'yi yanlarında görmek çocukları biraz da olsa mutlu etmişti.

Sorununu Niall'la paylaşmak azda olsa iyi gelmişti Louis'ye. Hâlâ ondan başkası bilmiyordu bu sırrı, Zayn'e son anda yalan söylemişlerdi. 

#flashback

"Neyi bilmeyecekmişim bakalım?" Zayn açık koğuş kapısından başını içeri uzatıp sordu. Louis korkudan azdaha oracıkta bayılacaktı. Zayn kaşlarını çatıp kapıdan içeri girdi.

"Ağladın mı sen?" Zayn dizlerini kırıp Louis'nin suratına doğru eğildi. "Ş-şey... " Niall, Louis'nin sözünü kesip konuşmaya başladı, Louis ilk kez sözünün kesilmesine memnun oldu.

"Bir kriz daha geçirmek üzereydi. Kötü bir...rüya....görmüşde." dedi Niall heyecanla. Zayn çatık kaşlarıyla Louis'nin yüzünü inceliyor, Louis ise endişeli gözlerle Zayn'i süzüyordu. "İlaçlarını düzenli alıyor musun? " diye sordu Zayn, gözlerini ayırmadan. Hızla salladı Louis kafasını onaylarcasına. Zayn tatmin olmuş bir şekilde dikleşti. "Hadi yemekler bitmeden gidelim o zaman." Zayn arkasını dönüp koğuştan çıktı, Niall ve Louis aynı anda derin bir nefes verdi.

#flashbacksonu

Yemeklerini yedikten sonra Zayn ve diğerleri avludaki futbol sahasında futbol maçı yapmaya başlamıştı. Louis ve Niall ise çimlere oturup izlemeyi tercih etmişti.

"Dostum az daha Zayn herşeyi öğreniyordu." dedi Niall aralarındaki sessizliği bozarak. Louis kafasıyla onayladı. "Sen araya girmeseydin büyük sıçmıştım Niall. Teşekkür ederim, herşey için. Yanımda olduğun için. "Niall duydukları yüzünden biraz duygulandı biraz da mutlu oldu. Mutlu oldu çünkü o hayatı boyunca hep yanlış insanlarla arkadaşlık kurmuş ve başı yanan taraf olmuştu, bu sefer doğru insanla arkadaşlık kurduğundan emindi. Bulduğu yer çok saçmaydı...ama bulmuştu işte.

"Önemli değil Louis, dostlar bu günler içindir." birbirlerine sarılıp sırtlarını sıvazladılar. Ayrıldıklarında Niall hevesle sordu.

"Hadi bizde katılalım, hem kafan dağılmış olur." Louis başta istemese de Niall onu bir şekilde ikna etmişti.

Niall ve Louis'de katılınca üçerlikten iki takım oluşturmak durumunda kaldılar. Takımlardan birinin kaptanı Zayn, diğerinin kaptanı Ashton olmuştu. Louis ve Luke Ashton'ın, Niall ve Callum Zayn'in takımındaydı.

Oyuna başlayalı sadece 20 dakika olmuştu ve şimdiden 3-1 öndelerdi -3 golü de Louis atmıştı-

Maçın sonuna doğru Louis çizgiden dışarı çıkan topu almak için peşinden koştu. Eğilip topu alacağı sırada sahanın kapısından giren bir kişi topun üzerine ayağını koydu -her kimse ayağı gerçekten büyüktü- bu hareket Louis'nin topu almasını engellemişti.

Louis kafasını kaldırıp ayağın sahibine baktığında bunu yapanın Harry olduğunu gördü. Yutkundu.

Louis hızla ellerini toptan çekip birkaç adım geriledi. Harry sırıtarak topu eline aldı, bunu gören Zayn ve diğerleri Louis'nin yanına geldi.

"Maç yapıyorsunuz bizi çağırmıyorsunuz." Dedi Harry sahte üzgün sesiyle. "Sen çağıracağımız son kişisin Harry." dedi Ashton çatık kaşlarıyla.

"Kalbimi kırıyorsun ama Ash." O kadar iyi rol yapıyordu ki Louis bir an gerçekten üzüldüğünü sanacaktı. Louis suratına tükürme isteğini zor bastırdı.

"Uzatma Harry ne istiyorsun?" Dedi Zayn kollarını birleştirip. "Biz de oynamak istiyoruz." Dedi Harry, yanındaki Andy'i işaret ederek. Zayn güldü. "Cidden mi? Senin yapacak başka işin yok mu? Kavga çıkartıp birilerini becermek gibi?" Tekrar güldü Zayn. Louis şok içerisinde Harry'e bakıyordu. O gay miydi yani? Burada gayler vardı ve Louis'nin kıçı kesinlikle güvende değildi.

Bu sefer gülen kişi Harry oldu. Gözlerini Louis'ye çevirip konuştu. "Oh, birisini becerdim evet."

" ...Ve eğer bu maç olmazsa o kişi tekrar becerilecek." diyemedi Harry. Ama düşüncesi hoşuna gitmişti. O çocuğun çakma sarışının arkasına saklanıp korkulu gözlerle Harry'i izliyor olması yetmişti ona. Bu çocuk o'nun sadist ruhunu tatmin ediyordu ve Harry daha fazlasını istiyordu.

Birkaç saniyelik aradan sonra Harry devam etti. "Şimdi ise sana gününü göstermek için buradayım Zaynie." Harry Zayn'in onları oyuna kabul etmeyeceğini biliyordu. Bu yüzden onu biraz kışkırtmaya başladı. "Eski günlerdeki gibi Zaynie, seni alt ettiğim zamanlardaki gibi."

"Peki, göster günümü." Dedi Zayn, Harry amacına ulaşmak üzereydi.

○●

Islak taş atmışlardı, ilk seçim yapan kişi Harry'di.

H:Andy

Z:Ashton

Harry gülümsedi.

H:Louis

Z:Niall
.
.
.

Callum, Louis ve Andy Harry'nin takımında, Niall, Luke ve Ashton Zayn'in takımındaydı. Herkes kendi takımıyla konuşup yerlerini aldı, otuz dakikalık ilk yarıda Harry'nin takımının kalecisi Louis'di. İlk yarı boyunca beş top kurtarmış, iki gol yemişti -yediği her golde Harry'nin bakışları yüzünden neredeyse altına edecekti-

İkinci yarıda bu sefer kalede Callum vardı ve Louis oynuyordu. Zayn o kadar sinirlenmişti ki 5-2 yeniyorlardı ve hapishanedeki tüm insanlar sahanın etrafına toplanmış tezahürat ediyordu. Louis ne yapacağını bilemiyordu, ayağına her top geldiğinde ya dışarı atıyor ya da kendini yere atıyordu. Harry ise amacına ulaşmıştı. Oyun sırasında Louis'yi kenara çekip kulağına şunları fısıldadı. "Beni dinle küçük kirpi, ya bu oyunu bana kazandırırsın ya da ben seni öyle bir beceririm ki, bir ay boyunca o güzel kıçının üstüne oturamazsın." Harry Louis'nin yutkunma sesini çok rahat duymuştu.

●○

Maç skoru; 7-6 Zayn'in takımı kazanmıştı.

Zayn zafer edasıyla sahadan çıkmıştı, fakat tek zafer kazanan o değildi, Harry'de kazanmıştı. Ama kazandığı şey maç değil, Louis'nin kıçıydı.

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere ♡

PRISONER || LSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin