-5.Bölüm-

627 32 8
                                    

Sabah uyandığımda Ece yanımda değildi. Duşa girmiş olabileceğini düşünerek banyoya baktım ama orada da yoktu. Odamı toplayıp hazırlandıktan sonra odamdan çıktım. Fakat Ece'yi barda da göremedim. Ece'yi ararken Ahmet amcanın gelmiş olduğunu fark ettim ve yanına giderek sarıldım. "Kızım nasılsın? Buralara çok sık gelemiyorum bazı özel durumlar var o yüzden kusura bakma seni de çok boşladım." dedi. Sıcacık bir gülümsemeyle cevap verdim: "Ahmet amcacığım öyle şey mi olur? Ne kusuru? Biz Bartuyla gayet iyi idare ediyoruz buraları sen merak etme."
"O konuda hiçbir şüphem yok zaten size güveniyorum gençler." dedi. Biz Ahmet amcayla konuşmaya devam ederken yanımıza takım elbiseli güzel giyimli bir adam gelerek "Gitmemiz gerek Ahmet bey." dedi.
Ahmet amca tamam anlamında başını sallayıp bana döndü: "Duydun kızım. Gitmem gerekiyormuş. Hadi bakalım burası size emanet. İnşallah bir daha görüşmek nasip olur." dedi.
"O nasıl söz Ahmet amca tabii ki görüşmek nasip olacak. Niye öyle bir şey söyledin ki?" diye sordum.
"Belli mi olur kızım." dedi ve gitti. Ben neler olduğunu düşünürken içeri Batu ve yanında o söylediği arkadaşı olduğunu düşündüğüm kişi girdi. Beni görünce gülümsedi ve arkadaşıyla birlikte masalardan birine oturarak "Hey,garson kız" diye seslendi. Yanlarına gidip "Buyrun ne istemiştiniz?" diye sordum.
"Benim değil ama arkadaşımın senden istediği bir şeyler var." diyerek kafasıyla arkadaşını gösterdi. Arkadaşına dönüp "Buyrun siz ne istemiştiniz?" dedim.
"Aslında çok bir şey değil,sadece biraz takılmak ve seni tanımak istiyorum."
"Kusura bakmayın ama herkese o şansı veremiyorum maalesef,başka bir isteğiniz varsa alabilirim yoksa diğer müşterilerle ilgilenmem gerek."
"Pekâlâ,kötü bir başlangıç oldu farkındayım. O zaman bu akşam iş çıkışı bir şeyler yapalım. En azından bu şansı verebilirsin?" diye sordu. Ne kadar teklifini kabul etmek istemesem de Batu'nun alaycı bakışları yüzünden "Tamam,işim bitince beni almaya gelirsin o zaman." diyerek yanlarından ayrıldım. Bar bütün gün dolu olduğu için vaktin ne kadar çabuk geçtiğini bar boşalınca fark ettim. Saat de epey geç olmuştu. Buluşmaya hazırlanmak için odama gittim ve dolaptan ölmeden önce annemle aldığımız elbiseyi alıp giydim. Üzerime deri ceketimi ve ayağıma çizmelerimi geçirip saçlarımı dağınık bırakıp bara geçtim. Bartu yanıma gelerek "Hayırdır nereye böyle?" diye sordu.
"Arkadaşımla buluşmaya gidiyorum izin verirseniz beyefendi." diye cevap verdim.
"Kimmiş o arkadaş?" diye sordu.
"Off Bartu şimdi sana bunu mu anlatıcam? Hadi çıktım ben." deyip bardan çıktım. Umarım çok bekletmez diye düşünürken önümde lüks bir Mercedes durdu ve içinden Batu'nun arkadaşı çıktı. "Selam Aylin." diyerek elini uzattı. İsmini bilmediğim için sadece "Selam." diye cevap verdim. İsmini bilmediğimi anlayınca "Sanırım Batu sana ismimi söylemedi,ben Utku." dedi ve gülümsedi. Ardından arabanın kapısını açtı ve arabaya bindim. Arabayı o kadar hızlı sürüyordu ki nereye gittiğimizi merak ediyordum ama pek konuşmak istemiyordum. O da hiçbir şey söylemiyordu. En sonunda hayatımda gördüğüm en güzel villaların bulunduğu bir siteye girdi ve yine çok güzel bir villanın önünde arabayı durdurdu. İçimden "Eğer bu ev onunsa ve gerçekten bu kadar zenginse onunla evlenebilirim" diye düşündüm. Ayrıca gayet de yakışıklıydı. Bu düşüncemi kendime yaptığım bir şaka olarak düşündüm ve "Bu ev senin mi?" diye sordum.
"Evet,beğendin mi?" diye soruyla cevap verdi.
"Çok güzel gerçekten." dedim ve onu takip ettim. Kapıyı açtığında evin içinin dışından bin kat daha güzel olduğunu fark ettim. Ev muhteşem döşenmişti ve böyle evleri sadece televizyonlarda görürüm diye düşünürdüm. Eliyle oturma odasındaki büyük ve rahat gözüken koltuğu göstererek oturmamı işaret etti. İşaret ettiği yere oturdum. Anladığım kadarıyla içecek bir şeyler almak için mutfağa gitmişken etrafı izlemeye başladım. Duvarlardaki çerçevelerde onun ve ailesi olduğunu düşündüğüm insanların fotoğrafları vardı. Etrafı incelerken elinde bir şarap şişesi ve iki kadehle içeri girdi. Yanıma oturdu şarapları kadehlere doldurup. "Beni kırmayıp buraya geldiğin için çok teşekkür ederim Aylin. Beni ne kadar mutlu ettiğini bilemezsin." dedi. Gülümseyerek "Rica ederim. Benim de kafa dağıtmaya ihtiyacım vardı iyi oldu ama benden bunun fazlasını bekleme." diye cevap verdim.
"Neden? Yoksa sende mi Batu'ya aşık oldun?" diye hiç beklemediğim bir soru sorarak beni şaşırttı.
"Hayır,bunu nerden çıkardın?" diyerek elimdeki şaraptan bir yudum aldım.
"Batu'ya nasıl baktığını gördüm Aylin. Ben kızları Batu'dan daha iyi tanırım. Batu iyi biri değil. Batu'nun hiçbir zaman ciddi bir ilişkisi olmadı. Hani şu annesine aşık erkek çocukları olur ya? Batu da onlardan. Annesi kanser hastası ve hiçbir kız umrunda değil. Eski kız arkadaşımla Batu yüzünden ayrıldık. O da senin gibi Batu'ya aşıktı. Fakat bunu bildiğim halde onunla sevgiliydim çünkü kıza aşıktım. Aradan uzun zaman geçti ondan ayrıldım ama Batu hala yanımda çünkü Batu hayatım boyunca bulabileceğim en iyi dost. Sevgilimin ona aşık olması onun suçu değil,yakışıklı piç" diyerek güldü ve kadehi kafasına dikti.
"Batu gerçekten yakışıklı. Ondan etkilendim evet ama bu ona aşık olduğum anlamına gelmez. Ayrıca belki güleceksin ama benim şuana kadar hiç sevgilim olmadı." dedim. Bana döndü ve gülümseyerek konuşmaya devam etti.
"Aylin,seninle senin istediğin gibi oluruz. İstersen sevgili istersen arkadaş, seni hiçbir şeye zorlamam. Senden hoşlandım ve ister arkadaş ister sevgili hangisi olursa olsun yanımda olmanı istiyorum. Seçim senin."
Söylediklerini düşününce ona bir şans vermem gerektiğini düşündüm. Hem Batu'ya karşı ne hissettiğimi bile bilmiyordum. Kendini beğenmiş egoistin teki yüzünden bu çocuğu kaybedemezdim. Gerçekten çok iyi biriydi. Bunları düşündükten sonra "Tamam,sevgili olalım ama şartlarım var." dedim.
Bu cevabıma o kadar sevindi ve şaşırdı ki "Şartlar ne olursa olsun kabul." diyerek sarıldı.
"Birinci şartım buydu." diyerek onu durdurdum.
"Neydi?" diye şaşırarak sordu.
"Ben izin vermeden bana sarılamazsın." dedim ve güldüm."Ne yani sevgilime sarılmak için senden izin mi alacağım?" diye sordu ve o da güldü.
Hayatımda ilk defa sevgilim olmuştu. Utku'yu daha doğru düzgün tanımıyordum bile ama umrumda bile değildi. İyi hissettirmişti ve şuan sevgiliydik. Gelecekte neler olacağını bilmiyordum. Önemli olan şuandı ve şuan mutluydum.

DEĞİŞEN HAYAT (YALNIZ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin