-9.Bölüm-

428 22 4
                                    

Birkaç saniyedir Batu'yla dudaklarımız bütün halindeydi ve ben hiçbir şey yapamıyordum. Eğer o güçlü kollarıyla beni sarmasaydı muhtemelen şuan yerde olurdum fakat hem beni öpüyor hem de düşmemem için bana sıkı sıkı sarılıyordu. Resmen aklım başımdan gitmişti. En sonunda kendimi toparlayabildim ve ne kadar istemesem de Batu'nun dudaklarından ayrıldım.

"S-sen ne yaptığını sanıyorsun?" diye sinirle sordum ama iç sesim mutluluktan uçuyordu.

"Seni öptüğümü sanıyordum en son." dedi.

"Bir daha böyle bir şey yapmaya cesaret etme,lütfen." dedim ama yine iç sesim araya girerek bir daha öpmesi için yalvarıyordu. Bir süre bana baktıktan sonra derin bir nefes alıp konuşmaya başladı;

"Aslında seninle konuşmak istediğim bir konu vardı. Seni öptüm çünkü eğer öpmeseydim benimle bir daha konuşmazdın. Bende işimi garantiye aldım ve gördüğüm gibi işe de yaradı." diyerek sırıttı. Salak. Beni sırf barışalım diye öpmüştü ve barışmıştık da.

"Konuşmak istediğin konu neydi?" diye sordum. Tam ağzını açmış konuşacaktı ki Bartu heyecanla yanımıza geldi.

"Sonunda buldum. Nerdesin kızım sen ya? Kaç saattir seni arıyorum." diye sinirle sordu. Sanırım Batuhanla konuşmama kızmıştı.

"Abartma Bartu dışarı çıkalı daha 15 dakika oldu. Hem bir sorun mu var? Beni neden arıyorsun?"

"Hiç,içki servisi falan işte. Neyse o zaman senin önemli işlerin varsa ben yaparım." diyerek benim bir şey demem fırsat vermeden dönüp gitti. Bende Batuhan'a kısa bir bakış atıp içeri geçtim. O da peşimden geldi. Ben içki servisine devam ederken Batuhan da yerine oturdu. Acaba benimle ne konuşacaktı? Neyse,gece daha çok uzundu nasıl olsa bir yolunu bulur yine konuşurduk. Bir yandan servisleri yapıyor bir yandan da bunları düşünüyordum. Batuhan beni öpmüştü. Tamam,tek amacı benimle barışmak için ve anladığım kadarıyla bana işi düştüğü içindi ama eğer istemeseydi öpmezdi. Demek ki istiyordu.

"Ne sırıtıyorsun öyle?" sesin geldiği yöne baktığımda Utku elinde içkiyle birlikte yanımda dikiliyordu. O kadar dalmıştım ki onu fark etmemiştim bile.

"Sanane?" diye ters bir şekilde cevap verdiğimde bir kahkaha patlattı. Anladığım kadarıyla sarhoştu. Yanıma biraz daha yaklaştı ve elini yanağıma koyarak yanağımı okşadı. İçkisinden bir yudum alıp konuşmaya devam etti.

"O kadar güzelsin ki,nefesimi kesiyorsun." dediğinde o kadar yakındık ki içki kokusunu çok yoğun bir şekilde aldım.

"Sevgilin bizi görebilir. Ne yapmaya çalışıyorsun?" dedim ve kendimi ondan biraz daha uzaklaştırdım. Bana tekrar yaklaşıp;

"Sence o sürtük umrumda mı? O da diğer kızlar gibi beni param için seven orospulardan biri. Ama sen,o kadar masum ve güzelsin ki. Aylin,seni çok seviyorum." dedi.

"Sarhoşsun sen,ne dediğini bilmiyorsun lütfen uzatma." dedim ve yine uzaklaştım. Tam ağzını açmış konuşacakken birinden yediği yumruk darbesiyle yere düştü. Kafamı sağ tarafa çevirdiğimde Batuhan'ın sinirden köpürmüş gözlerini beklemiyordum.

"Ne yaptığını sanıyorsun lan sen!? Hem koluna kızı takmışsın hem de gelmiş burda başka bir kıza yavşıyorsun. Bir tanesi neyine yetmiyor?" diyerek sinirle sordu. Utku kendini toparlayıp ağzındaki kanı tükürdü ve sırıtarak konuştu;

"Ne oldu kardeşim? Ne zamandan beri bir kız için beni dövmeye başladın? Hem de eskiden benim olan bir kız için beni dövüyorsun. Hiç yakıştıramadım." dedi ve tekrar sırıttı. Sanırım sarhoşluğun etkisiyle bu kadar salak davranıyordu. Batuhan sinirle Utku'nun yüzüne bir yumruk daha geçirdi. Bu sefer Utku da ona karşılık verdi. Ben hala şokta ne olduğunu anlamaya çalışıyor,bir yandan da çevredekilere ayırmaları için yalvarıyordum. Çoğu kişi durmuş onları izliyordu. Bardakilerin bir kısmı da yoğun müzik sesinden olanların farkında değildi. En sonunda iki çocuktan biri Utku'yu diğeri Batuhan'ı tuttu. Hemen Batuhan'ın yanına gidip yüzüne baktım. Kaşı patlamıştı ve ağzı yüzü kan içindeydi. Ne ara bu kadar kavga etmişlerdi ki? Utku'ya döndüğümde Batuhan'dan farksızdı. Onun da suratı kanlar içindeydi. Tekrar Batuhan'a döndüm ve;

"Hastaneye gitmeliyiz çok kötü görünüyorsun." dedim.

"Gerek yok." diyerek sinirle dışarı çıktı. Peşinden gidip gitmemekte kararsız kalsam da peşine takıldım. Kavga dağıldığı için herkes eğlencesine devam ediyordu. Dışarıda Batuhan'ı gördüğümde cebinden sigarasını çıkartıp sinirle yaktı. Sinirden elleri titriyordu.

"Hastaneye gidelim lütfen." diye ikinci kez şansımı denedim. Gözlerimin içine bakıp kafasını olumlu anlamda salladı. Bu fikrinden vazgeçmemesi için hemen taksi çağırdım. Acaba Batuhan'ın arabası var mıydı? Onun hakkında çok az şey biliyordum. Taksi gelene kadar ikimiz de sessizdik. Sadece taksiciye gideceğimiz yeri söyledim ve tekrar sessizlik çöktü. Hastaneye geldiğimizde taksi parasını ödeyip indi. Peşinden takip ettim. Acile girip bir hemşire çağırdım. Hemşire Batuhan'ı pansuman için içeri aldı bende peşinden gittim. Hemşire dikiş atarken acı acı iniltiler çıkarıyordu. Elini tuttum ve destek olmak için;

"Dayan,az kaldı." dedim. Bu sözlerime cevap vermek yerine sustu. Zaten hastaneye geldiğimizden beri konuşmuyordu. En sonunda hemşire işini bitirince geçmiş olsun diyerek odadan çıktı.

"Bir şeyler içelim mi?" diye teklif sunduğumda sadece "Tamam." demekle yetindi. Hastanenin kafesine girdiğimizde kafamla bir masayı işaret ederek geçmesini söyledim. Ardından gidip iki kahve aldım. Tekrar masaya döndüğümde düşünceliydi. Kahvesini uzatıp oturduğumda;

"Ne oldu? Neden bu kadar düşüncelisin?'' diye sorum.

''Bir şey yok.'' diyerek ters bir şekilde cevap verdi.

''Ah,hadi ama Batuhan seni çok az tanıyan ben bile bir şeyin olduğunu anlayabildiysem bir sorun var demektir.'' dedim.

''Bak,Aylin benim bu akşamki siktiğimin doğum günü partisinden daha önemli işlerim vardı. Bu partiye sadece seninle barışmak için geldim çünkü sana ihtiyacım var. Bana yardım etmen gerek. Yoksa bende partiye gelip eğlenmeye çok meraklı değilim.'' dedikten sonra merakla sordum.

''Bana neden ihtiyacın var ki?''

''Seni biriyle tanıştırmam gerek. Aslında onunla tanıştırabileceğim birsürü kız var ama o senin gibi masum biriyle sevgili olduğumu düşünmeli.''

''Daha açık konuşur musun? Kimden bahsediyorsun?''

''Annem.''


Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

DEĞİŞEN HAYAT (YALNIZ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin