2. Bölüm: Hepsi benim yüzümdendi.

55 18 15
                                    

Hepiiniiizee selaaam! Umarım hepiniz iyisinizdir. Ben bölüm yazmayı çok özledim ve yazmak için sabırsızlanıyorum. Biliyorum siz de öyle. Sizi hemen bölümle baş başa bırakmak istiyorum ama önce yazılan tüm yorumlar tüm oylar için ve beni desteklediğiniz için hepinize tek tek  teşekkür ederiiimm ❤

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayıınn 😍



(Gökçe'nin Anlatımıyla)

Hissizleşmiştim sanki. Ne yapacağımı ne düşüneceğimi, kısaca hiçbir şeyi bilmiyordum şuan. Keşke kafamızdan istemediğimiz anları çıkarıp atabilsek hiç yaşamamış gibi olsak. Hayatınızda iyi veya kötü dönüm noktaları olur ya bir olayın yepyeni bir biçime girme aşaması. İşte bu da tam öyleydi...

Bir yanım ''her şeyin suçlusu sensin Yeşim'in başına gelen her şey senin yüzünden o telefonu bırakıp biraz kardeşinle ilgilensen, onu izleyip yanında olsan hiç bir şey olmayacaktı'' derken bir yanımda ''senin suçun değil sen bunların olacağını tahmin edemezdin kendini suçlama'' diyordu. Ben ne mi düşünüyordum? Tabii ki yaşadığımız olayların benim yüzümden olduğunu düşünüyordum. 

...

Gözlerimi zorla açmaya çalıştım. Gözlerimi açıp bulunduğum yerde gözlerimi gezindirdiğimde burası daha önce hiç girmediğimi bildiğim bir yerdi. Etrafta tanıdık bir şey bile yoktu. Önce karşı duvardaki saate gözlerimi çevirdim. Saatin 4'ü 20 geçtiğini gördüm. Hiç bir şey hatırlamıyordum. ''Neredeyim ben?'' diyordum. Kafamı çevirip kolumdaki serumu görünce bir hastanede olduğumu yaşanan kazayı Yeşim'i yerde nasıl gördüğümü her şeyi bir bir hatırlamaya başladım. Farkında olmadan gözümden bir yaş aktı koluma doğru. Kalkabilecek bir gücüm bile yoktu. Gözlerimin kapatmasına bile engel olamıyordum o kadar acizdim. En son hatırladığım daha fazla dayanamayıp gözlerimin kapanışıydı. Son istediğim şey ise bunların bir rüya olmasıydı... 


(Yazarın Anlatımıyla)

Etraftakiler ambulansı arayıp iki ayrı ambulansla Yeşim ve Gökçe en yakın hastaneye getirildi. Gökçe'ye ona iyi gelecek bir serum takıp odaya aldılar. Yeşim'in durumundan ise henüz bir haber yoktu.

Gökçe'nin ve Yeşim'in anne babası Zehra ve Fatih de hastanedeydi.  Yeşim'in durumuyla ilgili bir haber bekliyorlardı. Zehra deliye dönmüş şekildeydi sürekli gidip Gökçe'ye uyanmış mı diye bakıyordu. Babası ise hastanenin polisleri ile konuşuyordu. 

Zehra bir umutla bir daha kızının olduğu odaya girdi. Kapının sesiyle Gökçe yavaş yavaş gözlerini açmış hemen saate bakmıştı saat 6'ya 15 vardı. Zehra ağlayarak odaya girip kapıyı kapattı. Kızının yatağına oturduğunda Gökçe de ağlamaya başlayarak ''anne lütfen söyle Yeşim iyi mi? ne dedi doktorlar? yaşıyor değil mi? '' diye art arda sorular sormaya başlayınca Zehra                 

''kızım önce sakin ol kardeşin yaşıyor. Bir sürü test yapıldı doktor her şeye bakmadan hiçbir şey söyleyemeyiz biraz bekleyin emin olunca en doğru açıklamayı sizlere yapacağız dedi. Baban da burada sen iyi misin nasılsın bir dokt-'' derken Gökçe aniden söze girdi. 

''hayır anne. Doktor falan istemiyorum tek istediğim Yeşim'in iyi olması. Şimdi kalkıp bende doktoru bekleyeceğim. Size kim haber verdi nasıl geldiniz buraya '' dedi. 

Zehra '' kızım Ayfer teyzen yolun diğer tarafındaymış kalabalığı görünce yola geçmiş Yeşim'i hemen tanımış seni görememiş oradakilere ambulansı arattırmış telefonu da yanında olmadığı için eve geldi. Gördüğü kadarıyla olanları anlattı hemen babanı aradım buraya geldik sen şimdi bunları düşünme biraz daha dinlen'' dedi. 

Karanlık YaşantılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin