2🌼

18 2 7
                                    


...



defalarca mesaj atmama rağmen umrunda olmamıştı. cama tekrar baktığımda kafasına ipi tekrar geçirdiğini gördüm ve eve doğru koşmaya başladım. ölmesine izin verilmemeliyim.

onun hayalleri öldüyse bile kendi hayallerime sahip çıkmam gerekmez mi? anahtarının yedeğinin her zaman paspasın altında olan bir kızın evi burası ve beni ürperiyor çünkü o kendinden nefret ediyor.

beni sevmemen önemli değil ama keşke biraz kendini sevseydin be güzelim. paspasın altından anahtarı alıp kapıyı açtım aceleyle geldiğimde ayağını boşluğa atmış ve çoktan bayılmıştı. kalbimde bir sızı hissettim. tabureye çıkıp hızla ipi kestim ve onu kucağıma alıp arka sokakta bulunan hastahaneye koşmaya başladım.

benim yüzümdendi herşey daha önce içeri girmeliydim. bunu yapmasına izin vermemeliydim. onu ameliyata alırlanken yere çöktüm ve kafamı ellerimin arasına aldım. onu çok iyi tanıyor ve çok seviyorum. üç gün önce o ipi oraya asarken camdan izlediğim için biliyordum son günlerde neden bu kadar mutlu davrandığını.

onun için herşey bitmişti. kafasında bitirmişti. yok olmak çok kolay değil mi? peki ardında bıraktığın kişiler? peki seni sevenler? ölmemelisin... ölürsen benimde yaşamak için bir sebebim kalmaz... belki senin için kolay vazgeçmek ama benim için senden vazgeçmek çok zor. sahi ilk görüşte aşka inanır mısınız?

bende inanmazdım. hatta aşka inanmazdım. tabiki bunlar Nida 'yı görmeden önceydi. ilk parkta görmüştüm onu. piknik yapmaya gelmiştik ikimizde. annesi yemek hazırlarken su getirmek için arbaya gitmişti ve bende. tesadüflere inanmam bence bu bir kaderdi o benim kaderimdi...

o güzel saçları, gözleri, dudakları bana o kadar imkansız ve güzel geldi ki ama o an aşık olmadım ben geri dönerken küçük çocuk düştüğünde pna yardım ederkenki bakışlarına aşık oldum..

ona o kadar içten gülüyordu ki o kadar içten bakıyordu ki orda ona kalbimi teslim etsem ona çok iyi bakacağını anladım. sonra aynı okulda olduğumuzu öğrendim takip ettim. onu görmediğim zaman huzursuz olmaya başladım. gülünce gülümsemeye başladım bakışlarındaki merhameti gördükçe içimin ısındığını hissettim. taaa kiii annesi ölene kadar...

annesiydi onu hayata bağlayan. umudu oydu hayalleri onunlaydı. o gidince bir sebebi kalmadığını düşündü. etrafta ruh gibi gezmeye başladı. bakışlarındaki o parıltı sönmüş hayat enerjisi bitmiş gibiydi. onu gördükçe hem çok mutlu oluyor hemde içim acıyordu...

yanlış anlamayın acımak gibi değil. siz hiç gülüşüne aşık olduğunuz kişinin gülüşünün soluşunu izlediniz mi?
ben izledim gittikçe gülmek ona zor geliyordu anlıyorum bunu bütün umutlarını kaybetmişti. benim yüzümden içeride olması ise kalbimi söküp çıkarma isteği uyandırıyordu. daha önce gideydim o eve ona hiçbişey olmayacaktı düşüncesi aklımdan çıkmıyordu.

ameliyathaneden çıkan doktorun adımlarını izledim ve önümde durunce kafamı kaldırıp güzel haber bekleyen gözlerle ona baktım. "tam zamanında getirmişsiniz beyefendi eğer biraz daha geç kalsaydı boynu kırılmıştı ama yanlızca nefessiz kaldığı için bayılmış şu an daha iyi 24 saat yoğun bakımda kaldıktan sonra odaya alacağız. geçmiş olsun" dedi ve yürümeye devam etti. şu an içimde öyle bir sevinç vardı ki onunla geçirecek zamanım olmuştu artık. güldüm kahkahalar attım. deli gibi dans etmeye başladım.

o iyi.

o iyi..

o iyi...


...

peki kız ölmekten vazgeçecek mi?

yorum yapmayı be oylamayı unutmayın teşekkür ederim :) 💕



...

Papatya | yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin