Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
40 oy, 100 yorum.
៚
"Aklım almıyor..."
Nancy ellerinin arasında tuttuğu ağda bandını bacağına yapıştırmadan önce umarsızca mırıldandı, cümlesinin hedefi de doğrudan ben olduğum için derin bir nefes verip omuzlarımı düşürdüm.
Hâlâ uzun uzadıya konuşmamız gereken bir konumuz vardı gündemde tabii.
"Neyi almıyor tam olarak?" Yeji pembe simli törpüsünü tırnaklarına sürtmeyi bir an için bırakıp bakışlarını Nancy'e çevirdi. "Fazlasıyla belli ediyordu Shuhua. Bakışlarından da mı anlamıyorsunuz, yiyecek çocuğu."
Söylediklerine karşılık cüretkarca kaşlarımı kaldırdım, bunun farkında bile değildim oysa.
"Pardon hanımefendi." Yerde yatan Giselle yanına aldığı yastığı Yeji'ye doğru fırlattı hızlıca. "Malum, sizin kadar içli dışlı değiliz hayatın romantik yanıyla."
Yeji yediği yastık darbesinden dolayı dağılan saçlarını düzelttikten sonra, orta parmağını kaldırarak sinir bozucu bir şekilde gülümsedi. "Gözler yalan söylemez bebeğim."
Arkama yaslanarak kollarımı göğsümde kavuşturdum, umarım daha fazla burada yokmuşum gibi konuşmaya devam etmezlerdi.
"Jeno ile tanışma hikayenizin çocuğun burnunu kırmanla başlamasını düşününce, aşk konusunda tavsiye vermen pek mantıklı değil." Nancy sinsi bakışlarıyla lafa daldığında, bu laf sokuşun ardından küçük bir tartışma geleceğini düşündüm.
Ancak tahminimin aksine Yeji, sakinlikle tırnaklarını törpülemeye devam etti. "Yok daha neler. Kırmadım burnunu falan. Kanadı sadece."
"Çok fark etti sanki," deyip gözlerimi devirdim alayla. "Ama ne yalan söyleyeyim, hak etmişti."
Giselle dilini damağına vurarak bir ses çıkardı. "Jeno'nun eskiden jöleye bandırılıp çıkarılmış gibi saçlarla ve eksik olmayan siyah deri ceketiyle gezdiğine inanamıyorum. İyi ki o sıralar arkadaş değilmişiz."
Kocaman bir iç çektim. Jeno'nun ergenliği sebebiyle bayağı zor zamanlar atlatmıştık doğrusu.
"Saç jölesi endüstrisi onun sayesinde iş yapıyordu." Buruşturduğu yüzüyle hayıflandı Nancy. "Bir de her hafta başka bir kızla tanıştırıyordu bizi..."
Elimi boynumun hizasına götürerek kesiyormuş gibi yaptım umarsızlıkla. "Bad boy sendromu."
Yeji derin nefesler alıp vererek şakaklarını ovmaya başladı. "Hatırlatıp durmayın bak, elim ayağım titriyor."
