15, a little bit regret

571 71 48
                                    

42 Oy, 100 Yorum<3Yaşıyorum, evet

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

42 Oy, 100 Yorum<3
Yaşıyorum, evet.

Öğleden sonra üç, güneş günün gidişatının aksine epey parlak, kaldığımız yer felaketin tam ortası.

Kaskatı kesilmiş bedenim öylece dikiliyordu, şu anda yapabildiği tek şey de ayakta durmaktı zaten, atlatmamın uzun sürdüğü şokun ardından sesler kulaklarımı tırmalaya başladı tekrardan, hiç istemezdim böyle olmasını, tanık olmayı bile.

Birçok şey birbirine girmişti, ne düşünmem gerektiğini de bilmiyordum, şu anda birine suç yüklemek söz konusu dahi değildi.

"Hiçbir şey umrunda değil."

Bu cümlenin ardından gerçeklik algısı vurdu kafama, hafiften kalktı önümdeki perde, bir tiyatro izlemediğimin farkına vardım iyice.

Yutkunarak koluna tutunup destek aldım Giselle'den, gözlerimin önündeki kaos ortamı midemde doğrudan bir kasıntı oluşmasına sebep olmuştu çünkü.

"Yeter Renjun." Donghyuck'un az önceye göre oldukça yumuşak çıkan sesiyle beraber çekmeceden çıkardığı sargı bezini karşısındakine uzatması biraz olsun tartışmayı yatıştırdı diye düşündüm bir umutla.

Ancak hayır, bitmedi.

Kırılmış soda şişesinin kalıntılarına basarak yaklaştı Renjun, sinirinden hiçbir şey kaybetmeyerek sertçe aldı sargı bezini. Kanayan elini sararken ilk defa bu denli nefret dolu gördüm onu, bakışlarındaki derin anlama ilk defa rastladım. "Tabii. Yine göz ardı edersin. Sorun yok."

Nemli gözlerini çevirdi yukarı ve ardından derince bir nefes verdi sabırla, öyle içime işledi ki bu görüntü.

"Geçmişte yaşadıkların benim suçum değil," Olumsuzca başını salladı Donghyuck, her ne olduysa asla üstlenmiyordu. "Böyle olmasını istemiş gibi mi görünüyorum?"

Etrafa alev saçan Renjun bakışlarını teker teker bizim üzerimizden geçirdi önce, histerik bir şekilde güldü sonrasında.

"Görmezden geldiğin, gelmeye de devam ettiğin için evet. Evet suçlusun."

Fazlasıyla açıktı, sesi hiç titremeden kurdu cümleyi.

İç çekti Donghyuck, başını eğdi yavaşça. Tüm bunların bizim önümüzde olmasından hoşnutsuzdu sanki. "Pekala. Özür dilerim. İstediğin buysa, Jeno yerine de özür dilerim. Ah... Yani. Atlattık sanıyordum."

triplet trouble | renhuaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin