16, stranger i know

366 70 126
                                    

Merhabalar🤒Yorum sınırı yarısına bile ulaşmadı fakat kurgu bugün birinci yılına girdi, daha fazla bekletmek istemedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Merhabalar🤒
Yorum sınırı yarısına bile ulaşmadı fakat kurgu bugün birinci yılına girdi, daha fazla bekletmek istemedim.
Benden hâliyle bölüm istiyorsunuz ancak çoğunuz gidişatla ilgili fikrinizi beyan etmiyorsunuz, bazıları oy bile vermiyor orası ayrı konu. Nicklerinizi ezberliyorum, daha önce görmediğim biri birden gelip yb yazınca da şaşırıyorum tabii. Bu yüzden lütfen desteğinizi esirgemeyin, öpüyorum😽
40 Oy, 80 Yorum.

Biliyorum, evet.

Ben.

Kalın çizgilerinin içerisine aldığı sayılı insanlardan biri, belki de sırtını yaslamak istediğinde hiç düşünmeyeceği bir arkadaşı, bunlara rağmen onu yalanlarla saran, aptal yerine koyan aşığının ta kendisi.

Ne üzücü değil mi, birazdan muhtemelen beni buradan kovacak olması. Bir hayli de komik aslında, bunların altından kalkabileceğimi sanmam.

"Ne dedin?"

Ne dedim? Hiç. Biliyorum dedim sadece. Anonim platoniğinin karşısındaki kişi olduğunu açıklamadan önce yol açıyordum kendime sadece.

Düşüncelerimle kendime işkence ederken bir şeylerden rahatsız olmuş gibi silkti omuzlarını, tahminimce bu noktada bana sinirlendi.

"Niye bunca zaman sakladığını merak ettim." Açıkça homurdandı kollarını göğsünde birleştirerek, ortamda güvensiz bir atmosfer oluştu anında.

Saklamak? Saklanmak daha iyi bir tabirdi.

Derin bir nefes verdim gerginliğimi atmaya çalışarak. "Korktum."

İşte, daha fazla kaçmak yoktu. Duraksamamıştım bile cevap verirken, acaba diye düşünmemiştim. Bu faslı geçeli çok olmuştu çünkü, epey çok.

İyice kafası karıştığı için gözlerini kıstı, anlaşılan merakına yenik düşüp soğukkanlı rolünü bir kenara bırakacaktı.

"Neyden? Yakın arkadaşın falan mıydı?"

Eh, öyle mi sayılırdı? Hafifçe gülümsedim ve başımı belirsiz bir şekilde salladım, midemde dayanılmaz bir bulantı başlamıştı fakat umursayacak zamanda değildim.

Dirseğimle mideme bastırdım, krizi nasıl yöneteceğim konusunda soru işaretlerim vardı, bu şey bugün burada bitecekti ama fazlasıyla anlık gelişecekti sanırım.

"Tepkini kestiremedim, dalga geçmek için yazıldığını düşünüyordun."

Yüzüme baktı, baygın ve üzgünce, oldukça da yorgun. Bakışlarını kaçırdı ardından, yastıklarından birini aldı, kucağına koyup sarıldı sıkıca. "Emin değildim..."

triplet trouble | renhuaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin