Lovesick girl & Jirosé

19- Elvedâ

"Goodbye"

■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■

Hayatta başınıza her türlü zorluklar, sorunlar gelirdi yada sorun tam olarak sizdiniz. Ve bu sorunları kökünden çözmeyi amaçalardınız, her şeyi başladığı yerden bitirmek en iyi çözümdü. Ve şimdi bende bunu amaçlıyordum. O lânet okula gidip her şeyi başladığı yerde bitirecektim. Bu sefer geri dönüş yoktu, bu olanlara, hayatın zorluklarına dayanacak gücüm çoktan limitini doldurmuştu. Belki yokluğum çoğu kişiyi mutlu edecek, ilişkilerine sorunsuz devam edeceklerdi. Mina'nın değişiyle dünya değiştirecektim.
Belki ruhum orada biraz olsun huzur bulacaktı.

Şuan hastaneden çıkmayı başarmış okula doğru yürüyordum. Yürüyordum çünkü hastaneden çıkarken yanıma para alamayı unutmuştum. Durgunca yürüyordum o lânet yere, bu gün bu iş bitecekti. Etraftaki insanların delici bakışlarını umursamadan vardım okula. Hafta sonu olduğundan kimseler yoktu. Sessiz ve boş... kolay olacaktı bu. Fakat binanın kapısı kilitliydi. Bu bana engel olamazdı. Yan tarafta duran yangın tüpü ile kuvvetle kapının camına vurmaya başladım, kırılmıştı. Ardından kapıyı açtım ve beklemeden yürümeye başladım. Sınıfları teker teker geçerken, o sınıfı görmemle duraksadım... bizim sınıfımızdı "10-A" aklımdakilere bir ara verip girdim o sınıfa.

Sıra düzeni hâla aynıydı. Eski anılarım geldi aklıma... Jimin ile sevgili olduktan sonra beraber oturmaya başlamıştık, bizi temsil etmesi için de o sıranın üzerine adımızı kazımıştık.

"Jimin♡ Chaeyoung"

Sıralara baktığımda köşedeki sırada görmüştüm o yazıyı. Hâla duruyordu. Yavaşça sürttüm elimi üstünde...

-FLASHBACK-

"Chaeyoung, ismine en çok hangi ismi yakıştırıyorsun?"

Kız sırada oturmuş dizindeki oğlanın başını okşarken gelen soruyla şaşırmıştı... birden niye sormuştu bunu?

"Birden niye bu soruyu sordun chimmy~?"

Oğlan kısa bir gülüş sundu ve ardından konuşmaya başladı.

"İsmini düşünüyordum da... çok güzel... tam sana lâyık. Ve böylesine güzel bir isime hangi ismi yakıştıracağını düşündüm... söylesene"

Kız oğlanın bu iltifâtlarına karşın gülümsemişti yanakları kırmızlaşmıştı. Ve ardından düşünüyormuş gibi yaptı. Cevabını biliyordu tabîki. Ama bir şakadan ne zarar gelirdi?

"Hmm... aslında Baekh-"

Oğlan kaşlarını çattı ve kızın lafını kesti.

"Hey! O dangalak herif mi yani?"

Kıskanınca ne kadar tatlı olduğunu biliyordu, ondan bunu söylemişti kız. Gülmeye başladı.

"Bu kadar kıskanacağını düşünmemiştim kkk bu isim sensin tabîki şapşal."

Oğlanın yüzünde keyif almış bir ifade belirdi.

"Beni seven ve yanında mutlu olacağım biri... bu seni târif ediyor"

Oğlan gözlerini kızın nârin yüzüne doğru kaldırdı. Zâfı vardı gözlerine, dudaklarına... yavaşça uzandı dudaklarına, ardından nazikçe buluşturdu onun dudaklarıyla.