"I do not love you"
■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■
"Manju! Rahat dur artık yoruldum..."
Dediğim şeyi anlamış gibi yavaşlamaya başlamıştı. Onu bugün yürüyüşe çıkarmıştım. Hem bana da iyi gelmişti, en azından onunla ilgilenirken kafam dağılıyordu ve olumsuzluklardan az da olsa uzaklaşıyordum.
Şimdi ise eve gelmiştik. Yorgunluktan kendimi koltuğa bırakmıştım. Annem ve babam bir akrabamızın düğünü olacağı için Busan'a gitmişlerdi ve 5 gün burada olmayacaklardı. Evde yanlızdım. Aslında yanlızlık iyi geliyordu daha rahat düşünebiliyordum bazı şeyleri.
Jimin ile 3 gün önce arabadaki kavgamızdan sonra hiç konuşmamıştık. O beni bir kaç kez aramıştı fakat asla cevaplamamıştım. Sonra da aramayı kesmişti. İlişkimiz için uğraşmıyordu bile. O gün beni o kadar çok hayal kırıklığına uğratmıştı ki... daha önce hiç bu kadar değersiz hissetmemiştim kendimi... evet Jimin ilkleri yaşatıyordu işte...
Bu düşüncelerimden sıyrılıp odama gittim ve üzerimi değiştirdim. Saçlarımıda dağınık bir topuz yaptıktan sonra, bir şeyler atıştırmak için mutfağa girdim.Yemeğimi yerken bir yandan da olacakları düşünuyordum. Olacakları düşünmekten kastım... Jimin'di. Onun umrumda olmadığını düşünerek kendime de yalan söylüyordum. Belki çok ilgi manyağı gibi gözüküyorum, ve her şeyi büyütüyormuşum gibi gözükebilir ama benim kalbim çok kırılmıştı... yaşadığım şeyler kolay değildi, eminim benim yerimde başka biri olsa bu raddeye kadat bile dayanamazdı, direkt intihar ederdi... umatım bende o masumlardan biri olmazdım...
£
"Chaeyoung! Bekle!"
Onu dinlemeyip tam tersine daha hızlı koşmaya başlamıştım. Diğer merdivene geçerek hızla çıkmaya başladım.
"Lütfen dur artık..."
Terasa çıkmıştım... bu iş burada bitmeliydi artık. Hızlıca duvarın tepesine çıktım.
"Bunu yapma! Beni bu acıyla yaşatma Chae!"
Artık çok geçti... yüzümü ona döndüm ve sessizce elveda dedim. Ve yavaşça kendimi bıraktım. Acı yakarışlarla birlikte...
£
"Hayır!"
Bir anda sıçrayarak yatakta doğrulmuştum. Terler içinde ve nefes nefese kalmıştım. Bir kabus görmüştüm... kendime gelmek adına komidinin üzerindeki bir bardak suyu aldım ve içtim. Ardından lavaboya girdim ve yüzümü yıkadım. Çok kötü hissediyordum, içimdeki huzursuzluk ve endişe hissi beni mahvediyordu.
Saate baktığımda 8 olduğunu gördüm. Yaklaşık 2 saattir uyumuştum. Manju'ya baktığımda o da uyuyordu. Aşağı inmeye karar verdim. Telefonumu açınca ekranda 2 cevapsız arama vardı, Lisa'dan dı bu aramalar. Onu aradım ve ilk çalışta açtı.
"Hey merhaba Chae"
"Merhaba Lisa"
"Şey seni aradım ama açmadın... seni bir şey anlatmak için aramıştım. B-ben bir kabus gördüm... çok kötüydü."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lovesick girl & Jirosé
Lãng mạnChaeyoung'un hayatı bir iftira sonucu mahvolmuştur, bu yüzden Avusturalya'ya gitmek zorunda kalır; okulundan, ailesinden ve sevgilisinden ayrılmaya mahkum edilir. Fakat 9 yıl sonra tekrar Seoul'e döner... ~~~~~~~~~~~~~~~~~ "Chae sana tek bir şey sor...