Bi Kere Öpim Mi?

595 32 2
                                    

Arabaya bindiğimizde uzun uğraşlar sonucu yine emniyet kemerimi takamamıştım. Deniz gülümsedi ve "Öğreticem aşkım öğreticem. Bi gün sana bu emniyet kemerinin nasıl takıldığını öğreticem" dedi ve emniyet kemerimi taktı. Deniz'e "Napıyım ya benim arabam böyle değil o yüzden öyle oldu." dedim. Deniz "Tabi canım tabi." dedi ve gülümsedi. İkimiz de yol boyu konuşmamıştık, yaklaşık 45 dakika sonra araba durduğunda Deniz'e "Neresi burası?" diye sordum. Deniz "Dedemin çiftliğine geldik bitanem." dedi ve arabadan indi. Ben de arabadan inip Deniz'in yanına gittim. Deniz'in elimi tutmasıyla beraber yürümeye başladık,çiftliğin kapısına geldiğimizde Deniz kapıyı açtı ve beraber içeri girdik. Karşımıza orta yaşlı bir adam çıktı ve Deniz "Selamın aleyküm Ali abi dedem burda mı?" diye sorduktan sonra Ali abi "Hoşgeldiniz oğlum,maalesef deden bu sabah gelmedi. Ben yardımcı olayım size." dedi. Deniz "Ali abi tanıştırayım Cemre,kız arkadaşım. Bizim Onur'un düğünü için buraya geldik de fırsat bulmuşken Cemre'yi gezdireyim dedim." dedi ve Ali abi "Memnun oldum kızım." dedi ve Deniz'e dönüp "Oğlum atlar şu an bakımda olduğu için göremezsiniz. Ben sizi yalnız bırakayım siz kafanıza göre gezersiniz." dedi ve yanımızdan ayrıldı. Deniz omzuma kolunu attı ve beraber bir koridora girdik. Koridorun sonunda bir odanın önüne geldik,Deniz kapıyı açtıktan sonra ışığı açtı ve içeri girdi. İçerde çok tatlı tavşanlar vardı ama buradaki bütün hayvanların dışkı kokusu birleşmiş ve tuhaf bir koku vardı. Yüzümü buruşturup Deniz'in kolunu tuttum ve "Gidelim mi burdan? Midem bulandı,kusucam şimdi." dedim ve Deniz koluma girip "Gel güzelim gidelim." dedi ve dışarı çıktık. Temiz havayı içime çekip "Eve gidelim mi kendimi iyi hissetmiyorum." dedim. Deniz "Gidelim güzelim gel." dedi ve beraber arabaya bindik. Deniz hem kendi emniyet kemerini hem de benim emniyet kemerimi taktıktan sonra arabayı çalıştırdı. Telefonununu Bluetooth'la arabaya bağladı ve bana verip "Hayatım annemi arar mısın?" dedi. Bir şey söylemeden telefonu alıp Tülin teyzeyi aradım,çok geçmeden telefonu açtı ve "Efendim oğlum." dedi. Deniz "Anne biz Cemre'yle bizim eve gidiyoruz. Biraz hasta gibi kendimi iyi hissetmiyorum dedi. Akşam yemeğinde orda olamayabiliriz babama söylersin sen." dedi Tülin teyze meraklı bir şekilde "Oğlum biz de gelelim mi?" diye sordu. Deniz "Gerek yok anne ben ilgilenirim Cemre'yle sen babama akşam yemeğine gelemeyeceğimizi söyle yeter. Hadi kapatıyorum öptüm seni." dedi ve Tülin teyzenin cevap vermesine izin vermeden telefonu kapattı. Bir süre sonra Deniz arabayı durdurup bana döndü ve "Güzelim bak iyisin di mi? İstersen hastaneye gidebiliriz." dedi. Deniz'in elini tutup "Aşkım hiç gerek yok eve gideriz ben sıcak bir duş alırım. Bide çorba içerim kendime gelirim." dedim Deniz "Peki bitanem." dedi ve arabayı çalıştırdı. Yarım saatin sonunda eve geldik ve Deniz ikimizin de emniyet kemerlerini çıkarıp arabadan indi. Kapıyı açtığımda Deniz karşımdaydı aniden gelen mide bulantısıyla beraber yere kusmam bir oldu. Deniz "Güzelim bak iyi değilsin hastaneye gidelim hadi." dedi. Kafamı hayır anlamında sallayıp kapıya doğru yürüdüm. Deniz'de arkamdan gelip kapıyı açtı,içeri girdiğimizde "Aşkım sen git sıcak duş al banyoda misafirler için bornoz var onları kullanabilirsin. Ben de sana çorba yapıyım." dedi ve mutfağa gitti. Ben de yavaş yavaş banyoya gittim, kıyafetlerimi çıkarıp kendimi direk sıcak suyun altına attım. Kısa bir duş aldıktan sonra Deniz'in odasına gidip bavulumdan temiz kıyafet çıkarıp onları giydim ve mutfağa gittim. Deniz "Bak ya saçlarımı yine kurutmamış. Kalk hadi saçlarını kurutalım." dedi ve beni kucağına alıp kendi odasına götürdü. Dolaptan saç kurutma makinesini çıkarıp saçlarımı kuruttuktan sonra beraber mutfağa gittik. Sandalyeye oturup Deniz'in yaptığı çorbayı içtikten sonra tekrar Deniz'in odasına çıkıp üstüme battaniye örttüm. Ne oluyordu bana? Gayet iyiydim birden bire çökmüştüm diye düşünürken Deniz odaya girdi ve ateşime baktı. Birden "Yok bu böyle olmayacak aşkım ateşler içindesin hadi bak kalk hastaneye gidelim." dedi yerimden kalkıp Deniz'e sarıldım "Hayatım gerçekten gerek yok sabaha bir şeyim kalmaz." dedikten sonra saate bakıp sözüme devam ettim "Saat 5 olmuş sen akşam yemeğine git,kuzenlerin falan seni özlemişlerdir. Ben uyurum sen geldiğinde beni uyandırırsın biraz beraber vakit geçiririz sonra uyuruz." dedikten sonra Deniz sinirle "Cemre saçmalama,sen bu haldeyken kuzenlerim falan umrumda değil. Gerekirse düğüne de gitmeyiz,benim için senin sağlığın her şeyden önemli." dedi. Deniz'in elini tutup yatağa oturdum ve "Düğüne git, kuzenini en mutlu gününde yalnız bırakma. Hem daha 2 gün var ben o zamana kadar iyileşirim beraber gideriz." dedim. Deniz "Bunları sonra düşünürüz uyumak istiyorsan beraber uyuyalım,uyumak istemiyorsan da film izleriz." dedi direk yatağa uzandım ve "Seninle uyumak dizi veya film izlemekten daha huzurlu." dedim. Deniz gülümseyip yanıma uzandı ve ikimiz de uyumaya çalıştık.

PsikologHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin