Psikolog

Sen O Sun

Kapıyı açtığımda şok olmuştum bunun burda ne işi vardı?

Gelen kişi Derin'di,annemlerin cenazesi dışında 1,5 yıldır görmüyordum onu. İşi için Rusya'ya taşınmıştı,o gitmeden önce bayaa bi kavga etmiştik. Şimdi ise gayet mutlu bir şekilde "Ben geldim kuzen bi sarılmak yok mu?" dedi ve bana sarıldı. Donmuştum,olayları idrak etmeye çalışıyodum. Yüzüme yalandan bir gülümseme koyup "Hoşgeldin,içeri geçsene." dedim. Beraber salonun kapısına geldik Deniz Berke ve Buse bana bakıyordu. Yaren direk "Neden geldin? Ne işin var senin burda?" dedi. Derin "Kuzenimin evine ne zaman geleceğimi sana soracak değilim." dedi. Abim merdivenleri yavaş yavaş iniyordu,şimdi kıyamet kopacaktı. Deniz'in yanına oturdum, Deniz'in bana sarılmasıyla beraber kafamı Deniz'in boynuna gömdüm. İçimden inşallah kavga çıkmaz diye dua ediyordum. Derin abimi görür görmez "Ooo kuzen naptın ya." diyerek abime sarıldı. Abim Derin'i itip "Senin bu evde ne işin var? Hiç mi utanmıyosun buraya gelmeye? Çık evimden istemiyorum seni bu evde." dedi. Deniz kulağıma "Ne oluyor bitanem" diye fısıldadı. Deniz'e parmağımla sus işareti yaptım ve abimin yanına gittim. Abime sarılıp "Abi kız onca yol gelmiş bırak kalsın." dedim. Abim benden ayrılıp mutfağa gitti,ben de Deniz'in yanına geri döndüm. Derin ayakta dikilmiş bizi izliyodu Yaren Derin'e "Madem geldin huzurumuzu kaçırdın öyle dikilme de geç otur şuraya." dedi. Derin gözleri dolmuş bir şekilde valizini alıp evden çıktı. Derin'in arkasından gitmek istesem de göndermediler. Yaren sinirden tırnaklarını yiyordu hepimiz sessizce otururken Berke sessizliği bozup "Yenge bu Derin denen kızı niye kovdunuz?" diye sordu. Deniz'in "Bitanem anlatmak istersen anlat." demesiyle beraber söze girdim "Biz Derin'le çok samimiydik,her gün bize gelirdi. Annemlerin cenazesinde babamla ilgili bi patavatsızlık yaptı. Biz de sakin kalamadık hele öyle bi günde hiç sakin kalamazdık." dedim ve yerimden kalkıp bahçeye çıktım. Deniz arkamdan gelip belime sarıldı,gözümden yaş düştüğünde direk göz yaşımı sildim Deniz "Ağlamak utanılacak bir şey değil Cemre,ağladığını saklama. Sal kendini istediğin kadar ağla ben hep senin yanında olcam. Ben senin yanında olduğum sürece kılına zarar gelmeyecek söz." dedi ve sımsıkı sarıldı. Kedi gibi başımı Deniz'in göğsünde aşağı yukarı hareket ettiriyordum. Buse'nin "Cemre biz gidelim artık hem benim uykum da geldi." demesiyle Deniz'den ayrılıp Buse'ye "İsterseniz kalın Yaren sen ben üçümüz aynı odada kalırız,Deniz'le Berke'de Yaren'in odasında kalır." dedim ve Buse'nin elinden tutup odama götürdüm. Dolabımdan pijama çıkarıp Buse'ye uzatıp "Nasıl rahat ediyorsan öyle yat güzelim bizde Yaren'le birazdan geliriz." dedim ve Buse'yi yanağından öpüp odadan çıktım. Salona inip Berke'ye uykusu geldiğinde Yaren'in odasına gidip orda uyuyabileceğini,Yaren'e de benim odamda uyuyacağını söyliyip Deniz'in yanına gittim. Bahçede üstüne battaniye almış oturuyordu, arkasından gidip yanağını öptüm. Deniz'de yanına oturmam için battaniyeyi açtı ve yanına oturduğumda ikimizde battaniyeye sarıldık. Deniz'le nasıl bu duruma geldiğimizi düşünüyordum. Aylarca onu tersledikten sonra birden ne olduysa beraber kahvaltıya gittik. Deniz birden kolundaki saati çıkardı ve "Ben bunu nereye koyıyım? Rahat edemedim de." dedi. Deniz'den saati aldım ve Deniz'in elinden tutup salona götürdüm. Tam saati çekmeceye koyacaktım ki bir şey farkettim ve saatin arkasına baktım. Şok olmuştum bunca yıl nasıl saklayabilmişti bu saati? Hızla Deniz'e dönüp "Sen o sun." dedim Deniz "Kimim ben." dedi. Kimim ben dediğinde istemsizce gülmüştüm. Deniz'e yaklaşıp "Bu saati ne zaman aldın?" diye sordum. Bir süre bekledi ve "Ne oldu ki?" dedi. Deniz'e "Benimle gel." diyip odama çıktım. Buse uyuyordu sessiz bir şekilde çekmecemden kendi saatimi alıp Deniz'in yanına döndüm. Kolundan tutup aşağı koşmaya başladım,Deniz "Yavrum yavaş düşeceksin." dese de onu umursamayıp direk koltuğa oturdum. Deniz'e kendi saatimi verdim ve "Saatin arkasına bak deniz 'Ö' yazıyor. Neden bana söylemedin?" dedim. Deniz saatin arkasına baktığında gözlerini faltaşı gibi açıp suratıma baktı. Benim saatimde "Ö" onun saatinde "C" yazıyordu. Deniz saati masaya koydu ve bana sarılıp yanağımı öptü.