Hastaneden çıkalı 3 gün olmuştu,Hasan amcanın sorusuna "Hasan amca daha çok erken değil mi? Şu an ikimizin de öyle bir düşüncesi yok." diye cevap verip konuyu kapatmıştım. O günün akşamı abimler,Tülin teyze,Deniz ve Hasan amcayla beraber Deniz'in evinde kalmıştık. Tülin teyze ve Hasan amca dün kendi evlerine dönmüşlerdi,abim Yaren,Buse ve Berke hala bizimle kalıyordu. Aslında iyi de oluyordu,bana yardımcı oluyorlardı. Deniz 3 gündür küçük çocuk gibi davranıyordu, evde 5 kişi Deniz'le uğraşıyorduk. Berke yetmezmiş gibi Deniz'de başlamıştı,eğlenceliydi ama bir süre sonra insan yoruluyordu. Şimdi de birden kek yapmak istedik evde yeterli malzeme olmadığını fark edince herkes elime para tutuşturup beni markete göndermeye çalışıyordu. En sonunda pes edip montumu giydim ve evden çıktım. Arabayla gitmek yerine yürüyerek gitmeye karar verdim,hava soğuktu ama kulaklıktan müzik dinleyerek yürümek keyifliydi. Telefonumun titremesiyle Berke'nin mesaj attığını gördüm.
Berke: Cemre abur cubur da alsana akşam film izlerken yeriz.
Ben: Tamam alırım.
Berke: Çok geç kalma abisinin vallahi bacaklarını kırarım senin.
Ben: Off Berke uzatma tamam üşüyorum hava soğuk,ellerimi cebime koycam hadi görüşürüz.
Berke: Tamam sok cebine.
Berke: Elini yani :D
Yüzümü buruşturup telefonumun ekranını kapattım ve müzik dinlemeye devam ettim. 5 dakikanın sonunda marketin önüne geldiğimde müziği kapattım. Kakao,yumurta,kabartma tozu,cips, çikolata ve kola alıp kasada sıra beklemeye başladım. Kısa bir süre sonra sıram geldiğinde aldıklarımın parasını ödeyip marketten çıktım. Telefonumun titremesiyle yine Berke'nin mesaj attığını gördüm.
Berke: Nerde kaldın kız sen?
Berke: Çabuk gel eve kırarım bacaklarını
Ben: Berke susmazsan eve geldiğimde parmaklarını keser yediririm sana.
Cevap vermesini beklemeden müziği değiştirip yürümeye devam ettim. Kısa bir süre sonra evin önüne geldiğimde anahtarla kapıyı açıp montumu askıya astıktan sonra aldıklarımı mutfağa bırakıp Deniz'in yanına gittim. Bacağı kırık olduğu için odasına çıkaramadık,misafir odasında yatıyordu.
Yanına oturup "Sevgilim nasıl oldun?" diye sordum.
"Hiç iyi değilim Cemre. Bacağımın kırıldığı günden beri çocuk gibiyim ve bu durum sizin canınızı sıkıyor."
"Hayır bitanem canımızın sıkıldığı bir mevzu yok."
"3 gündür Berke gibi davranıyorum bunun farkındayım. Üstelik yarın sevgililer günü,ben bu Allah'ın belası yataktan çıkıp sana güzel bir şeyler yapamıyorum."
"Deniz saçma sapan konuşma,sevgililer günü falan umrumda değil. Saçma sapan bir gün koymuşlar o günde de herkes birbirine hediye alıyor. Hediye almak için kimse özel bir günü beklememeli bence. Gerekirse yarın seninle bu odada akşama kadar film izlerim,o bile çok mutlu eder beni." diyip yanağını öptüm.
"Seni çok seviyorum Cemre. İyi ki varsın."
"Ben de seni çok seviyorum canımın içi." diyip "Aç mısın? Yemek hazırlıyım mı sana?" diye sordum.
"Yok bir tanem aç değilim ama tuvaletim geldi. Kürşat'la Berke'yi çağırır mısın?" dediğinde kafamı tamam anlamında sallayıp odadan çıktım.
Mutfağa girdiğimde abim,Berke,Buse ve Yaren kek yapıyorlardı. Usulca abimin yanına gidip "Abi Deniz'in tuvaleti gelmiş sizi çağırıyo." dedim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikolog
أدب المراهقينDerin bir şekilde iç çektim ve oturduğum yerden kalktım,kafamı hastane kapısına çevirdiğimde yine o ordaydı. Özgür Deniz Cellat...